NELER OLUYOR?

NELER OLUYOR?

Türkiye üzerinde öyle oyunlar oynanıyor, öyle senaryolar yazılıyor ki, akla ziyan bir durum… Bunu gören yok mu? Elbette var. Görmeyen var mı? Tabii ki var. Görmek istemeyen yok mu? Olmaz mı hem de çok…

2023 seçimleri yaklaştıkça çeşitli saldırılarla Cumhur İttifakını zayıf düşürme hesabı yapılıyor. Bir Z kuşağı algısıyla gençliğe yön verme hesabı içindeler. Provokasyon hesapları hiç durmuyor. Son olarak Ordu’da 3. Lig maçında aynı zamanda Yeni Ordu Stadının açılış günü maçın 52. Dakikasında maraton tribününden konfeti atılması ancak konfeti arasında Kur’an-ı Kerim ayetleri ve Türk bayrağı parçalarının çıkması tek kelimeyle çok yönlü bir provokasyon adımı değil midir?

Hem dini değerlerimize saldırı hem de uğruna şehitler verdiğimiz bayrağımız. Bu hesaplar halkın çok yönlü değerlerine bir saldırıdır. Hesap başkadır iç karışıklık çıkartmak. Çok şükür hesapları tutmadı.

Türkiye’yi Akdeniz’den eli boş göndermek için şer odakları birlik olmuş durumda büyük oyun ve hesaplar var. Akdeniz’de ABD her zaman Türkiye’yi dışlama peşinde Fransa Yunanistan’ı kışkırtarak hesap yapıyor. Rusya İngiltere bir başka hesap içinde etrafımıza üstler kuruyor. Bunlara zerre kadar ses çıkartmayan muhalefet bu hesapların tutmasına adeta yardım ediyor. Bu hesapların Türkiye’yi bitirme hesabı olduğunu görmemezlikten geliyor. Ellerine fırsat geçse Doğu Akdeniz’den çekilme gibi bir gaflet içinde olacaklar. Zerre kadar endişe etmeden bu eylemi yaparlar. Bunu zaten açıkça ifade etmiyorlar mı? Bununla yetinmiyor Suriye’den de çekileceklerini açıklamaktan da tereddüt edilmiyor.

Suriye’den çekilmek demek! Sınırımızda bir terör devleti kurulmasıdır. Muhalefetin istediği bu! Bununla kalınır mı? Asla; HDP- PKK’nın istediği “özerk bölge”  hedeflerine yol açmak, sonuç olarak Türkiye’yi bölme hesapları özellikle ABD’nin hesapları bu yönde…

Merhum Başbakan Adnan Menderes dönemi Bakanlar Kurulu toplantısı yapılıyor. Randevu yok. İzin yok. Toplantı salonundan İçeri Amerikan Büyükelçisi Fletcher Warren giriyor
Beklenmedik misafir Başbakan Menderes ayağa kalkıp, büyükelçiyi yandaki odaya aldı ve görüşmeye başladılar. Büyükelçi, Başbakan Menderes’e, “Askerlerinizi sınırın ötesinde görmek istemiyoruz, bu bir rica değil” Talimata bakın! İşte ABD böyle bir Türkiye istiyor. Gönderdiği büyükelçi yönetsin veya kendine bağlı kukla bir yönetim istiyor. Aynı hayalde oldukları için ABD öncülüğünde 10 Büyükelçi diplomatik kural ve nezaketten uzak olarak Osman Kavala’nın tahliye edilmesini istemeleri hem de derhal serbest kalsın açıklamaları bir yoklama değil midir? Sanıyorlar ki; çoklu baskı kurunca sözümüzü dinlerler ama anlamıyorlar veya anlamak istemiyorlar ki Türkiye eski Türkiye değil…

Erdoğan’ın bu Büyükelçilere cevabı; "Bakın şimdi AİHM bir karar almış. Bu Kavala denilen Soros artığıyla ilgili olarak Türkiye’yi adeta burada mahkûm etmek istiyorlar. 10 tane büyükelçi bu açıklamayı niye yapar? Bu Soros artığını savunanlar, bunu nasıl bıraktırırız gayreti içindeler. Söyledim Dışişleri Bakanımıza, bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz." Erdoğan daha sert bir ifadeyle “Kimsiniz siz? Türkiye’ye böyle bir ders vermek haddinize mi sizin? ” Bu dik duruş karşısında Büyükelçiler geri adım atarak açıklama yapıyorlar. Viyana sözleşmesinin 41. Maddesine riayet edeceklerini duyuruyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadeleriyle; “haddinizi bilin”

Ülke düşmanları ellerinden geleni yapacaklar içerdeki maşaları durmayacak. İşleri, görevleri bu!

Biz ne yapıyoruz? Hazret-i İbrahim’in ateşine karınca aşkıyla su taşıyor muyuz?

Muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi