11 Eylül 12 Eylül

20 yıl önce 11 Eylül 2001 Amerika New York’ ta Dünya Ticaret Merkezi ikiz kuleler diye adlandırılan 110 katlı binanın yerle bir olmasının tarihi, nasıl olmuştu? Dünya Ticaret Merkezinin kuzey ve Güney kulelerine önce kuzey kulesini 93 ile 99. Katlarına daha sonra Güney kulesi 77 ile 89. Katları arasına kaçırılan uçakların çarpması ile 110 katlı binanın çökmesi…

Kaçırılan üçüncü uçak Virginia eyaletindeki Amerikan Savunma Bakanlığı karargâhına Pentagon’a çarptı ve saldırı sonucu binanın batı cephesinin bir kısmı yıkıldı. Amerika’nın terör saldırısı olduğunu açıklaması ile yayılmacı politikası doğrultusunda Irak ve Afganistan’ a girdi. Aradan yirmi yıl geçmesine rağmen karanlıkta kalan, cevap bulunamayan birçok sual var. 11 Eylül kamuoyuna net bir şekilde yirmi yıldır açıklanmadı. Yirmi yıl Afganistan da her istediğini yaptı Taliban’ la mücadele kılıfıyla Afganistan’ı işgal etti. 20 yıl sonra ne oldu? Çekilme kararı, sessiz sedasız bir karar ABD’nin başına buyruk hareket etmesi Avrupa’yla ilişkilerine büyük zarar verdi ve verecek.

Trump zamanında başlayan bir Avrupa ordusu gündemi bugünlerde canlı tutulacağa benziyor.  Merkel’in canla, başla istediği bir hareket… Macron üzerinden açıklanması istenilen Avrupa ordusu hayali nasıl bir boyut kazanır zaman gösterecek. ABD’nin ÇİN ve Rusya ile yakınlaşması ve bunun biraz ışık göstermesi Avrupa’yı rahatsız eder. Bu rahatsızlığı ilk hisseden Merkel olmuş ki, Macrol üzerinden bu ordunun aktif olmasını istiyor.

ABD 11 Eylül’ü bahane ederek yayılmacı politikası Afganistan’dan ani çekilmesi büyük bir hüsran olmuştur. Siyaset bilimci Fransız stratejist yazar Olivier Roy ABD’nin Irak ve Afganistan’a yeni bir toplum oluşturma girişimlerinin hata olduğunu açıklıyor. 11 Eylül olaylarının perde arkasında ki, cevaplar yirmi yıldır gizemini koruyor. Bakalım ne zaman gün yüzüne çıkacak? Bekleyip göreceğiz.

12 Eylül

Tarihin kara bir sayfası;  Silahlı Kuvvetlerin yönetime Türkiye Cumhuriyeti tarihinde üçüncü defa açık müdahalesi olan 12 Eylül Askeri Darbenin üzerinden 41 yıl geçti. Öyle ki nice 41 yıl geçse bu kara sayfa zifiri karanlıklarda gömülü kalsa da unutulmadı, unutulmayacak. Türkiye’ ye çıkardığı fatura çok ağır oldu. İşkenceler, tutuklamalar, hapisler, yasaklar insanlığın üzerinde derin izler bırakan haksızlıklar. Hukuk ihlal edilmiş, demokrasi diye nutuk atanlar, demokrasiye pranga vurdular. Cezaevlerinde ne işkenceler yapıldı. Vatan sevdasıyla yanıp tutuşan ne yiğitler eza, cefa gördü.

12 Eylül cunta zihniyeti sevdalıları adım adım ilerlediler. Bahaneler ürettiler. Darbe hazırlıkları Haziran 1980’ den itibaren Genelkurmay karargâhında yapılmaya başlandı. Kirli, hain emellerinin hesabı burada yapıldı. Darbe yapılması gerekçesini dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren açıklıyor.” Kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temeller üzerine oturtmak,  kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için yönetime el koymak zorunda kalmıştır.” İfadeleriyle açıklamıştı.

Darbeden sonra ilk idamlar 9 Ekim de gerçekleşti. İlk olarak sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. 12 Eylül darbesi müsebbipleri devletine milletine ihanet edenler hem bu dünya da hem de ahirette hesabını vereceklerdir. Bu dünya da hesap verenleri ve itibarları yerle bir olanları görmedik mi? O halde vatan sevdasıyla aziz millete hizmet etmek ve bu yolda ter dökmek kadar güzel bir haslet olur mu? Allahü teâlâ aziz milletimizin yardımcısı olsun.

Muhabbetlerimle…