Bolu yandı. Yürekleri kor ateş aldı.

Bolu yandı. Yürekleri kor ateş aldı.

Bolu Grant Kartal Otelinde ki, yangın yürekleri dağladı. yangın ülkede derin bir hüzün bıraktı. Ne zaman nasıl bir tedbir alınacak? İhmalkârlık, vurdumduymazlık nereye kadar? 21 Ocak 2025’te meydana gelen yangın 78 kişinin hayatını kaybetmesi yüreklere kor ateş saldı. Bu vahim vaka da kimse sorumluluğu üzerine almıyor. Öyleyse kim, kimler sorumlu? Birçok konuda “mangalda kül bırakmayan” Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan sorumluluğumuz yok derken Kültür ve Turizm Bakanlığını da suçlamaktan geri kalmıyor. Elbet suçlular adalet önünde hesap verecektir.

İhmallik ve kusur birçok hayatı etkilemiş ve hayatların yok olmasına sebep olmuşsa elbet cezası olmalıdır, olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısında Bolu Kartalkaya Grant kartal otelde ki yangın gündemindeydi Erdoğan “ tek bir kişiyi dahi atlamadan sorumluların hepsinin yargıya hesap vermesi ve adaletin tecellisi için gereken neyse yapıyoruz ve yapacağız” diyerek suçluların cezasız kalmayacağını belirtti. Para hırsı insanı aklıselim düşünmekten alıkoyar. Bu hırs kendini zehirlediği gibi karşısındakine de zarar verir. Söz konusu yangın bunun en bariz misalidir.

Masraftan kaçınılarak yangın tedbirleri alınmaması 78 kişinin hayatını kaybetmesine engel olunamamıştır. Onlarca da yaralı… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi “ bir gecelik hâsılatını masraf olur diyerek yangın tedbirlerine harcamayan anlayışlar kim, kimler ise hesap vereceklerdir.” Kartalkaya da otelde çıkan yangın sıradan bir yangın değildir. İhmalkârlığın had safhaya vardığı bir meseledir.

Bu yazımı yazarken dahi yüreğim sızlıyor. Çocuklarıyla tatile gelen bir ailenin yok olması ne acı! Anne Babanın, evlatlarının kim bilir ne hayalleri vardı. Hepsi bir anda yok oldu. Yakınlarının acısını hissediyorum. Ceneb-ı hakk sabırlar ihsan eylesin. Hayatını kaybedenlere rahmet yaralılara şifalar niyaz ederiz. Kusuru olanlar emniyet, savcılık tahkikatı ve bilirkişi raporlarıyla ortaya çıkmalı ve hak ettikleri üzere cezalandırılmalıdır.

Biz insanlığımızı mı kaybettik? Bize ne oldu? Bir yanda yangın canhıraş imdat nidalarının göğe yükseldiği durumda bölge otellerinde eğlenceye devam edilmesi, kayağa devam edilmesi ruhumuzun öldüğünü göstermiyor mu? Bir başka utanç verici bir durum AFAD ekiplerinden konaklama ücreti istenmesi bu nasıl bir ruh? Yangına herhangi bir şekilde yardım etmiyorsun bari yardıma gelenlere yardım et Rabbim azze ve celle muhafaza eylesin. Yarın başına gelirse nasıl yüzün olacak. Biz bu değiliz… Önce insanlığımızın onurunu ayağa kaldırmak gerekmez mi?

Bu yaşadığımız yürekleri dağlayan vaka dan çıkaracağımız dersler olmalıdır. Tedbirlerin alınması yekvücut olmakla mümkün olur. Birilerini suçlayarak tedbir alınmaz. Her birim, ilgili, yetkili kendi kusurunu da görmeli ki, ciddi tedbirlerin yolunda engel olunmasın. Ahlaki değerlerimiz ışığında iş yaptığımız zaman, tedbirlerin alınması çok daha kolay olur. Ancak kapitalizmin esiri olursak, maddiyatın çabasında olduğumuz zaman tedbirlerin alınması mümkün olmaz nasıl çok kazanırım hesabı yapıldığında yüreklerimiz yanmaya devam eder. İnsan hayatına değer verecek ruhumuz uyansın artık! Yapılan binalarda, tatil beldelerinde insana değer vererek daha fazla kazanayım hesabı yapmadan alınan her türlü tedbirler insan olmanın gereğidir.

Yangında birçok sual cevap bekliyor. Zaman alacak gibi ne kadar çabuk olursa tedbirler biran önce alınır. Temennimiz duamız bir daha yaşanmaması…

Bolu yüreğimizde hüzün dolu dolu…

Muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
İbrahim İnal Arşivi