Başarının Anahtarı

Başarının Anahtarı

Düşmekten Korkma, Kalkmaktan Vazgeçme

Başarının temeli disiplindir. Bir insanın kendine saygısı, sabah kalktığında ilk iş olarak yatağını düzeltmesinde başlar. O küçük hareket, günü yönetme kararlılığının ilk adımıdır. Kuralına uygun yaşamak, küçük sorumlulukları ciddiye almak, ileride büyük sorumlulukların altından kalkabilmeyi öğretir. Çünkü başarı, rastgele kazanılan bir piyango değil; günün disiplinle inşa edilmiş sonucudur.

Disiplin, özgürlüğün en sade biçimidir. Kendine söz verip o sözü tutabilen insan, dünyayı da değiştirebilir. Bu hakikatin en çarpıcı örneklerinden biri, azmi ve sabrıyla tarihe yön veren; inanç, kararlılık ve cesaretiyle başarıya ulaşan liderlerden biri olan Abraham Lincoln’dür.

Abraham Lincoln: Yenilgilerden doğan bir zafer ilan etti yenilgilere pes etmedi, her yenilgiden ders çıkardı. Ve hedeflediği başarıya odaklandı ve ulaştı bu başarı azmin ve cesaretin zaferi olduğunu dünyaya gösterdi.

1809 yılında, Amerika’nın Kentucky eyaletinde fakir bir kütük evde dünyaya geldi. Ne serveti vardı, ne de arkasında güçlü bir aile… Çocuk yaşta annesini kaybetti, babasının zoruyla tarlalarda çalıştı. Okula gidemedi ama kitap bulduğunda gece mum ışığında okudu. Her satırda geleceğini kurdu. Bir gün kendi kendine söz verdi:

“Bir gün bu ülkeye hizmet edeceğim.”

Ve yürümeye başladı. Hem de yoksulluğun, kayıpların, reddedilmelerin içinden geçerek.

1832’de ilk kez milletvekili adayı oldu, kaybetti. Ertesi yıl ticarete atıldı, iflas etti. 1835’te nişanlısı öldü, kalbi paramparça oldu. Aylarca depresyonda kaldı. Ama yine kalktı. 1843, 1848, 1855, 1858 yıllarında defalarca seçim kaybetti. Her seferinde yenildi ama asla “pes” kelimesini telaffuz etmedi. O karanlık yıllarda şöyle diyordu: “Ben yavaş yürürüm ama asla geriye dönmem.”

Ve sonunda, 1860 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçildi. Artık “yenilen adam” değil, tarihin en güçlü liderlerinden biriydi.

“Disiplinin ruhu, fiiliyata dönüşmediği sürece başarı kalıcı değil, sadece bir hayaldir.”

Lincoln, başkanlık koltuğuna oturduğunda ülke iç savaşın eşiğindeydi. Kuzey ve Güney birbirine düşmüş, Amerika parçalanmanın eşiğine gelmişti. Oysa Lincoln için pes etmek bir seçenek değildi. Bir kez daha inandığı şeyi yaptı… Sabırla, azimle, disiplinden taviz vermeden yürüdü.

1863’te “Özgürlük Bildirgesi”ni imzalayarak köleliği kaldırdı. Bu, yalnızca Amerika için değil, insanlık için bir dönüm noktasıydı. Lincoln’ün kalemi, bir ulusun zincirlerini kırdı.

Fakat o yine mütevazı kaldı, başarısını hiçbir zaman “şans”a bağlamadı. Onun sırrı disiplindi her sabah aynı hedefe uyanmak, aynı kararlılıkla yürümekti.

Başarının Sırları:

Başarı, büyük sözlerle değil; küçük adımlarla başlar.

İşte başarılı insanların hayatına baktığımızda görülen ortak ilkeler:

1- Disiplin: Küçük düzenler büyük zaferlerin temelidir.

2- Tutku: Sevmediğin işi büyütemezsin.

3- Sabır: Her ağacın meyvesi zaman ister. Sabırla yürü

4- İnanç: İnsan, kendine inanmadıkça hiçbir hedefe ulaşamaz. İnanmak başarmaktır.

5- Cesaret: Başarısızlık korkusuna rağmen hedefe adım atmaktır.

Başarının formülü bu kadar sade ama bu kadar zordur. Önemli olan zoru başarmaktır. Çünkü çoğu insan, ilk fırtınada sığınacak liman ararken; başarılı olanlar fırtınanın yönünü değiştirmeyi öğrenir. Bugün belki sen de Lincoln gibi kaybettin. Belki işin olmadı, hayalin ertelendi, bir kapı yüzüne kapandı. Ama unutma ki, azimle yürüyenler başarılı olur. Başarısız olmak son değildir. Pes etmek sondur. Beyinde her zaman müspet oluştur. Menfilere yer verme!

Her sabah yatağını düzelt. Her gün bir adım daha at. Her düşüşte bir ders bul. Çünkü azimle yürüyen insanı hiçbir engel durduramaz. Azim inanç başarının temel taşıdır.

“Bir insanın gerçek başarısı, hiç düşmemesinde değil; her düştüğünde yeniden kalkmasındadır.”

Unutmayalım ki, başarı sabah kalktığında başlar. Yatağını düzelt, niyetini düzelt, yolun zaten açılacaktır. Azimle yürü! Azimle yürüyenler yol bulur. İşte o yol başarıya götürür. Hedefi olmayan insan başarılı olamaz.

“Hedefini belirle, azmini kuşan, aşkla yola çık.”

Muhabbetle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
İbrahim İnal Arşivi