TIP DÜNYASININ PİRİ İBNİ SİNA

Genç kuşakların ,özellikle tıp camiasının mutlaka tanıması gereken bir Türk bilim ve tıp adamı. Hipokratın dahi ders aldığı bir hekim. Tıp Fakültelerinden mezun olanlara Hipokratt yemini öğreteceklerine İbni Sina’yı örnek alarak mezun olmaları sağlanmalıdır.

Batı aleminin “Kanun “ kitabını beş yüz yıl okuttuğu İbni Sina’yı tüm nesillerimizin tanıması gerekir.

Onu tanıtma sorumluluğunu taşıdığım için bu günkü yazımda ondan kısaca bahsedeceğim.

Sina’nın oğlu Ebu Ali Hüseyin 980 yılında Horasanda dünyaya geliyor. 57 yaşında 1037 senesinde Hamedan şehrinde vefat ediyor.

Kısacık ömründe tıp ve ilim dünyasına yazdığı eserler ile ismini duyuruyor. Özellikle hekimlikte çok başarılı oluyor.

İbni Sina 10 yaşında Kuranı hıfz ediyor. Teorikten çok gözlem ve deneylere önem veren İbni Sina yaşadığı çağdan yüzlerce sene sonrasına ilmi taşınan bir mütefekkirdir.

Öyle ki bu gün dünyada kullanılan psikolojik hastalıkların tedavi yöntemlerini uygulamalı olarak bilim sayfalarına geçirmiştir.

İnsanın İdrarından hastalıkların teşhis yöntemini o gün uygulamalı olarak tespit ederek tıp tarihine geçmiştir.

Çok yönlü bir bilim adamı olan İbni Sina Matematik alanında da buluşları vardır. Sıfır (sonsuz küçük) kavramını bilim dünyasına kazandırmıştır.

Ayrıca Fizik ve Matematik ile müzik arasındaki bağlantıları ortaya koymuş , bu günün de bu konu çok önemsenmektedir.

Fıkıh, İslam hukuku ,Matematik , astronomi , Meteoroloji, fizik, metafizik, teoloji ,mantık bilimlerinde ki düşünceleri yüzyıllarca Avrupa üniversitelerinde kaynak gösterilmişti.

Tüm çalışmalarından sonra dinlenme sırasında müzikle meşgul olmuştur. Sporu bilim dalı olarak işaret eden bir alimdir.

Dünyanın en büyük ansiklopedilerinde övülen İbni Sina ,Tıp tarihinin en büyük hekimlerindendir. Öyle ki Avrupalı yazarlar Galenos ve Hippokrat ‘tan bile üstün olduğunu yazmaktadırlar. Kanun adlı kitabı Doğu ve Batı topluluklarında birinci kaynak olarak okutulmuştur.

16-17 yaşlarında tıp alanında ün kazanmıştır. Hastanın nabzından teşhis koyarak tedavi yöntemi uygulamıştır. Zamanında deli denilen kişileri tedavi etmiştir.

Çok yönlü bir bilim adamı olan İbni Sina’nın tıp alanındaki Kanun adlı kitabı halen etkilerini sürdürmektedir.

Su içinde bulunan ve hastalık yapan mikropların ilk tespitini yapmış ve zamanında suların kaynatılarak içilmesini söylemiştir.

Kanun kitabında bir çok hastalıkların tedavisi işaret eden İbni Sina Göz adalelerini, gözün tabakalarını ve Kanalını tarif ediyor. Göz kanalının göz yaşlarını buruna indirmeye yaradığını söylüyor.

O çağda hastalıkları iki guruba ayırmış. Belli organların hastalığı (Kalp, karaciğer ve böbrek gibi) . Bütün vücudun hastalığı (Ateşli hastalıklar, deri hastalıkları, zehirlenmeler gibi.)

Özet olarak İbni Sina gibi bir dahi ilim adamını bir makale ile anlatmak mümkün değil. Ben kendime düşen sorumluluğu yazdım. Tıp fakülteleri İbni Sina ile yeniden tanışmalı. Onun üstün zekasından faydalanmalı.