Abdulhakim Eren
HIRKA VE ABA
HIRKA VE ABA
Ebul Hasan Harakani Kars ta yaşamış din büyüklerimizdendir.
Harakani Hazretlerine göre : Allah dostu kimdir yada tasavvuf dili ile “Sûfî ?” kime denir ?
Harakani Hazretlerine göre : Sufi Allah dostudur.Hırka ve seccade ile sûfî olunmaz. Merasim ve âdetlerle tasavvuf yolu yani Allah yolu bulunmaz. Sûfî, mahv ve fena ile benlikten geçendir. Zira abası ve hırkası olan pek çoktur. Lâzım olan, kalp safiyetidir. Elbisenin ne faydası var? Çul giymekle ve arpa yemekle adam olunsaydı eşeklerin de adam olması gerekirdi. Çünkü onlar da çul giyer, arpa yerler.
Bir gün bir adam gelip şeyhten hırka talebinde bulundu. Şeyh dedi ki:
“Bir erkek çarşaf giymekle nasıl kadın olmazsa, sen de hırka giymekle bu yolun eri olamazsın. Önce gönlünü arıtmaya bak!”
Ona göre sûfî, gündüz güneşe, gece yıldız ve aya ihtiyacı olmayandır. Çünkü sûfîlik varlığa ihtiyacı olmayan yokluktur.
Bir gün müridlerine “en güzel şeyin ne olduğunu” şöyle açıkladı: “En güzel şey, devamlı zikreden bir kalptir. Çünkü bütün varlığını Allah istila etmiş bir kimse tepeden tırnağa her şeyi ile Allah’ı ikrar eder.”
Sıdk, gönülde olanı konuşmaktır. İhlâs her şeyi Hakk için yapmaktır. Ameli halka göstermek riyadır.
Vâris-i Nebi'ye layık olmak, Nebi'nin fiil ve kavillerine uymak, O’nun izine basarak yürümektir. Kâğıtların yüzünü karalayıp kitap yazdığını sanan değildi.
Ölümsüz bir hayata kavuşmanın günde bin kere ölüp yine dirilmek olduğunu söylerdi.
İncitme ve incinme konusunda şunları söylerdi:
İnsanlar üç zümredir:
Sen kendisini incitmediğin halde o seni incitir.
Sen kendisini incitirsen o da seni incitir.
Sen kendisini incitsen de o seni incitmez.
Bir mümini incitmeden sabahtan aksama varan bir kimse ; o gün aksama kadar Hz. Peygamber (s.a) ile yaşamış gibi olur.
Eğer bir insan bir mümini incitirse Allah onun o günkü ibadetini kabul buyurmaz.
Tasavvufî umdeleri Nebevî üslûpla şöyle anlatırdı:
– “Çok ağlayın, az gülün, çok susun, az konuşun, çok verin, az yiyin, başınızı yastıktan uzak tutmaya çalışın.”
Harakanî, cezbeli ve coşkulu meşrebi ile Sıddîkî üslûbu geliştirdi ve emaneti Gazzâlî’nin de şeyhi olan Ebû Ali Farimedi’ye teslim etti.
Allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.