“İnsanın gönlünü kazanmak, para kazanmaktan iyidir”

“İnsanın gönlünü kazanmak, para kazanmaktan iyidir”

İnsana değer vermenin, insanlık onuruna saygı göstermenin, maddiyata önem vermemenin ne güzel bir yansıması değil mi? yazımızın başlığı “İnsanın gönlünü kazanmak, para kazanmaktan iyidir” 11 sene önce 22 Şubat 2013 de aramızdan ayrılıp Hakk’a yürüyen tanımakla ve hizmetlerinde bir er olmakla şerefyap olduğum kıymetli büyüğümüz Enver Ağabeyimizin veciz ve mana yüklü kelamlarından bir tanesi…

Aramızdan ayrılışının her geçen senesi hasretimiz katmerleşiyor. Enver Ağabey ömrünün her dakikasını insana hizmet etme şiarıyla yaşadı.

Ticaret yaparak ne kadar çok insana iş ve aş veririz gayreti içinde olmuştur. Bu gayretine ve insan sevgisine bizatihi şahit olan biri olarak her an mütebessim ve her sohbeti bir derya idi…

Sohbetlerinde bir defa dahi dünyalık bir kelamı olmazdı. Bir kişinin dahi cehennem ateşinde yanmasına gönlü rıza göstermez, kurtarmak için bu yolda ehlisünnet ışığında yazılan kitap ve gazete hizmetlerimizle gayret etmemizi isterdi.

İnsana hizmeti aşkla iştiyakla yapar gayretin, çalışmanın ana gayesinin İslamiyet’e hizmet etmek olduğunu her fırsatta dile getirirdi. Bu hizmet aşkının temel gayesi vermek olduğunu tavsiye eder, almaktan ziyade vermenin önemli olduğunu anlatırdı.

Enver Ağabey hayatta iken güler yüzü ve insana huzur veren konuşmalarıyla insanların sevgisini kazanmış müstesna bir insandı. Gam, keder, elem girdabında olsa dahi güler yüzünü hiç eksiltmez ve iyilik yapmak için azami gayret ederdi yanına gelenlerin her sıkıntısını alır, müşkili giderilirdi. Yanına giden huzur bulurdu. Bu huzuru bizzat yaşayan biriyim.

Türkiye Gazetesi Bölge Temsilciliği yaptığım yıllardı. Bazı hususlar ve birazda hassasiyetimizden üzüntü içindeydim. Enver Ağabeyimizi ziyaret etmemizin iyi olacağı umudu ve duasıyla İstanbul yollarına revan oldum.

Görüşme saatini bekleme heyecanı ve hasretiyle bir günün akışında akşam saatlerinde görüşmemiz nasip oldu. Odaya girdiğimde gam, keder kalır mı? O güler yüzü ve muhabbetin inkişaf bulmuş haline bürünmüş Enver Ağabeyimizi görünce huzur ve neşeye bürünüyordu insan… Bizde de öyle oldu.

Görmek, musafahalaşma ve güler yüz sıkıntılarımızı alıp götürmüştü. Masasından kalkıp yanıma geldi. O huzur veren tebessümü ile çaylarımızı yudumlarken bal süzen, gönülde iz bırakan sohbeti ile mesrur olmuştum.

Mahzun geldiğimizi anladığı için vedalaşırken omuzlarımdan tutarak bir diyeceğin var mı suali efendim duanız cevabını vermemiz ikinci defa omuzlarımı biraz daha sıkı tutarak aynı sual ve aynı cevabımız üçüncü suali omuzlarımızdan daha sıkı tutarak aynı cevabı verdiğimde buyurdular ki, sen duanı aldın diye öyle bir sarıldılar ki, unutmak ne mümkün? İşte Enver Ağabey! Ülkesi için çalışan, bir müteşebbis, iş adamı, insanların iyiliğini şiar edinen, her kelamıyla ve haliyle gönle dokunan bir Gönül İnsanıydı.

Eğitimci ruhuyla “Eğitim Gönüllere Dokunmaktır” Düsturu ile eğitime nasıl önem verdiğini de ifade ederdi. Eğitim camiası bu prensipler ışığında yol alması başarının ana gayesi olduğu şuur ve idraki ile yol aldığında başarı kendiliğinden gelecektir.

Enver Ağabey Yaratılmışların en üstünü olan "eşref-i mahlukat" İnsana yunusça yaklaşır gönüllere dokunurdu. Ne güzel söylemiş Yunus Emre “Dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldim”

Enver Ören Ağabeyimizin deruhte etmiş olduğu hizmetler aynı minvalde devam ediyor. Merhum Enver Ağabeyimizin insana verdiği değerini ne kadar anlatsak kifayetsiz kalır. Allahü tâla rahmetiyle muamele eylesin ruhu şad, mekân-ı cennet derecesi âli olsun.

Muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
İbrahim İnal Arşivi