Bekir Doğan
Her dönemin bir yiğidi var !
Her dönemin bir yiğidi var !
Bugün biraz ireli, biraz geri , her dönemin bir yiğidi var onu yazacağım..
Maraş zenginleri : Kadılar , şişmanlar..
Eşkıyası veya yiğitleri : Çoban Ali, Aşık , Bastırmacı ve diğerleri..
Pehlivanları : Bekir Büke, Bekir Doğan, Mağaralılı Ökkeş ve diğerleri..
Maraş dondurmasında : uğrak pastanesi.. Biberinde Gedeoğlu vardı..
Bugüne geliyoruz : Maraş’ımızın zenginleri, Maşallah bugün 813 büyüklü küçüklü fabrika diyeceğimiz ölçekte tesis var.. hangisini yazalım..
Devlet güçleri hakim olunca : artık eşkıya veya kabadayı mafyamız bugün için yok..
Ata sporumuz güreş te ise yeni şampiyonlar maalesef ki çıkmıyor..
Bir dönem 1. Lig yani süper lige kadar çıkan Kahramanmaraş sporumuz küme düştü.. artık 3. Lig’de..
Dondurma şehrimizde bir sektör oldu.. bir bir markalar çıkıyor , Türkiye değil Dünyaya açılıyor..
Ünlü Maraş toz ve pul biberinde ise yeni markalar çıktı çok farklı imalat yaparak yurt içi yurt dışı satışlar yapıyorlar..
NOT: Bugün Zengini, Dondurmacını, Biberci’nin adını yazmıyorum, birini yazıp diğerini yazmasan, yada ismi yan yana görülenler alınıyorlar, siz saten kimin ne olduğunu biliyorsunuz..
Sevgili okurlarım: Kahramanmaraş’ın bir ağabeyi yok..
Maraş ağa beysiz , sahipsiz bir şehir..
Ukrayna dan ipini koparıp boğazlara kadar gelen mayınlar var ya , işte bizde böyle yol alıyoruz..
Başımızda bir büyük olmayınca : Birbirimizi sevmiyoruz.. bir birimizin kuyusunu kazmaya çalışıyoruz..
Bir birimizin sırtına basarak yukarı çıkmaya çalışıyoruz..
“ Yağ sen kaç paralık adamsın ? .. ya sen kimsin ? ,” bu işi biz biliriz koçum” gibi sözlerle karşıdaki insanı küçük görüyoruz..
Bir zamanlar : Şehir lokantası vardı.. çok güzel baklava yapardı.. bugün yok..
Belediye Çarşısında : Şal Mağazası vardı.. gelin olacak kız önce oraya giderdi ! ya bugün ? oda yok..
Bugünkü Ziraat bankası, Çiçek apartmanının olduğu yerde , mezbaha ne , Arasların buz fabrikası vardı.. ya bugün ?
Maraş şehrinin en kıymetli yeri : Çocuk bahçesi, Uzunoluk caddesi, Kaplı çarşı, Belediye Çarşısı ‘na kadar olan yer şehrin en kıymetli yeri idi.. burada dükkanlar hava parası ile başkasına devir edilirdi..
Ya bugün yüzüne bakan yok..
Sözün özü : dün böyle idi.. bugün böyle, dünün zengini bugün yok, bugünün zengini de yarın olmayacaktır..
Her kesin bir dönemi var, aklını başına al, bugün senin günü olabilir ama yarın senin günün olmayacaktır..
Bir arkadaşımız : 250 makine ile gömlek imalatı yapıyordu.. ona dedim ki , Marka ol marka çıkar, yarın fason yaptığın firmalar sana sırt döndüğünde kendi markanla yola devam edersin dedim..
Markaya ne gerek var : iyi para kazanıyorum diyerek o firmaya 10 yıl çalıştı.. bu sürede makinaları eskimesi ile hatalı dikim çok fazla arttı.. firma iş vermez oldu.. Marka’nın ne demek olduğunu anladı ama imkan elinden uçup gitti..
Sürekli kendini yenilemen gerekiyor.. Kendini yenileyemeyen iş yeri batmak zorundadır..
Ben şuyum ben buyum, beni herkes bilir diyen kişi : “ Ben” ben diyerek benliği ile yok olduğunu bugüne kadar gördük.. yarın da görmeye devam edeceğiz..
Eleştiriye açık olmayan, hep “Ben” diyen firmalar veya zenginler batmaya mahkumdur.. Bizim gördüğümüz bugün bu..
Herkes nasibine düşeni buradan almalı , hayatına doğru istikamette yol vermelidir..
Hayırlı Ramazanlar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.