Elbistanlı Tahir Akdaş

Elbistanlı Tahir Akdaş

Yazımın başlığına bakınca kim bu Tahir akdaş diyeceksiniz değil mi? Tabii haklısınız lakin Elbistan ve çevresi iyi bilir. Garibanın, mazlumun, yoksulun, yolda kalmışın, darda kalmışın, yoldan sapmışın yanında olan bir erdem, Elbistan’ın eşrafı lokanta ticaretiyle iştigal eden engin bir yürek…

Çocuk yaşımdan beri tanıdığım hoşgörü tevazu yardım sever ve vakar sahibi, hiç değişmeyen kıymetli bir büyüğümüzdü. 29 Ocakta 85 yaşında Hakk’a yürüdü.

Hayatta olan Mali Müşavir Akif Ali Marangoz bir hatırasını şöyle anlatır. Elbistan da Ortaokulu okuduğum yıllarda ocak ayıydı. Köy yolları kapalı olduğundan Babam köyden gelerek ihtiyaçlarımızı karşılayamamıştı. Annem ve iki kardeşimle kaldığım evde ne yiyecek kalmış nede yakacak odun dört gündür aç yatıp aç kalkıyor açlık ve soğuktan bitap düşmüştük beşinci gün karlı buzlu yollarda gezerken bir lokantanın önüne gelmişim içerde çeşit çeşit yemekler tezgâhta görünce açlığım daha da artıyordu. İşte böyle bir anda beni lokanta kapısının önünden içeri alıp karnımı doyuran ve evde aç olan annem ve iki küçük kardeşimizi de öğrenince üç çeşit yemek vererek bu bakraçları gün aşırı getir ve evinize yemek götür diyerek bize ocak ayından okul kapanıncaya kadar çeşit çeşit yemek ikram eden işte bu adam, merhamet çınarı, şefkat pınarı Tahir Akdaş idi lokanta sahibi değil o bir Sebil, hayır ve hasenat sahibi vicdanının sesini dinleyen İnsanlık abidesi bir insandı.

Ankara da baba mesleğini devam ettiren “Maraşlı Çorbacı Kadir Usta “ ismiyle şubeleri olan çok çalışkan lokantacılık mesleğinin yanında çok yönlü bir işletmeci ve en iyiye odaklanan ve bu yolda emek veren bir ehli ticaret Kadir kardeşimiz de Babasıyla ilgili bir hatırayı şöyle anlatır.

1970 li yıllarda Elbistan’ın yakın bir köyü olan Doğan köyüne gittiğinde bir vatandaşın vuruldum diye bağırdığını duyunca babam bu vatandaşı tanırmış HMG bu vatandaş toplum dışı yaşarmış yaralıyı alıyor Elbistan Devlet hastanesine getiriyor daha sonra Gaziantep Amerikan Hastanesi'ne götürüyor orada tedavisini yaptırdıktan sonra dönüyor, dönmesi neticesinde vatandaş babama teşekküre geliyor babam vatandaşa bu işlerin sonu yok bir gün bir yerde seni öldürürler gel seni toplum adamı edeyim diye nasihatte bulunuyor adam toplum beni kabul eder mi diye babama söylüyor babam buna Aydından kamyon kamyon zeytin sabun incir gibi ürünler getirtiliyor Elbistan halkına kamyondan indirmeden satıyor parası olanlar peşin olmayanlara vadeli veriyor herkes bu vatandaşı tanıdığı için gününü geçirmeden borçlarını ödüyorlar. Bu adamcağız artık babama baba diyordu bayram sabahları evine gitmeden babama uğruyordu. Umre ve hac vazifelerini ifa eden bu şahıs Tahir Akdaş’ın elinden tutarak topluma kazandırdığı kişi boş zamanlarında da ayran, şerbet yapar Elbistan caddelerin de sebil olarak dağıtırmış. Bunlar olmasa soğuk su dağıtırmış toplum dışı eşkıyalık yapan birini bu hale getiren bu vakar merhamet yüklü büyüğümüz Elbistanlı Tahir Akdaş …

Oğlu Kadir diyor ki, babamın 1977 yılında yapmış olduğu tek katlı müstakil bir evi dışında hiç bir şeyi yoktu. Biz babamız neden mal, mülk almamış diye düşünürken, bizlerin bilmediği bizlere en güzel miras bıraktığından haberimiz yokmuş. Bölüşmeyle bitiremiyoruz bu mirası babamız yatırımı insanlığa iyilikleriyle, barışa, dostluğa, doğruluğa, samimiyete, paylaşmaya yapmış. İşte bizlere bıraktığı mirasın en güzeli… Zengin ve manevi mirasını idraklerde barındırmakta önemli, öyle bir babanın evlatlarına da bu yakışır.

Ruhu şad, mekân-ı cennet derecesi âli olsun.

Muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
İbrahim İnal Arşivi