
İbrahim İnal
Tarihi diziler, gerçek tarihi dokusunu yansıtıyor mu?
Tarihi diziler, gerçek tarihi dokusunu yansıtıyor mu?
Tarihimizi diziler de olsun, yazılarda veya kitaplarda gerçek manada medeniyet köklerimizin, tarihi dokularıyla anlatırsak, yazarsak tarihimize, kültürümüze, köklerimize saygımızı, muhabbetimizi göstermiş oluruz.
Ne yazık ki, doğru tarihimizi anlatan, yazan çok az… Diziler topluma güzel mana da bir mesaj vermeli ki, değer kazansın. Her dizi konferans yazı kendi konularıyla örf, adet, kültür varlığımıza hakaret etmeden, zarar vermeden işlenmeli, dokunmalı ki, bir mana ifade etsin. Ne yazık ki, birçok dizide, yazıda, kitapta bu manada bir yaklaşım göremiyoruz.
Tarihçi değilim lakin şanlı tarihimden de uzak değilim. Dizilerde ki, asıl gaye nedir? Tarihimizden koparmak mıdır? Yoksa o büyük sultanları sıradan bir şahsiyet olarak tanıtmak mıdır? Veya şanlı tarihimizi kendi öz köklerine uygun gerçek manasıyla aziz milletimize anlatmak mıdır? Tabii ki, doğru tarihimizi her platformda anlatmaktır, yazmaktır doğru olan… İşte bu konuları doğru tarihin mihmandarı tarih Profesörü Ahmet Şimşirgil hocamız yapıcı bir üslupla uyarıyor.
Bu uyarı dikkate alınıyor mu derseniz genel olarak alınmıyor. Ertuğrul Gazi dizisinde de birçok uyarıdan biri de namaz sahneleriydi o dava yüklü insanlar namaz mı kılmıyordu uyarısıydı bu uyarı sonrası namaz kılınma sahneleri dizi de görülmüştü. Ahmet hocamızı yakinen tanıyor ve biliyorum ki, bütün uyarılarındaki, gayesi iyi niyetinden, toplum üzerinde tarihimizin daha doğru anlatılması ve anlaşılması yönündedir.
“ Niyet hayır, akıbet hayır” kelamı ne veciz bir ifade her yapılan işte kendini gösteriyor. Niyetler ne ise yapılan işlere dizi, roman ve sair yazılara yansıyor. Kanuni Sultan Süleyman han “ Muhteşem Yüzyıl” adı altında çekilen dizinin tarihimizin altın çağı olarak bilinen Avrupa’nın, dünyanın hayran kaldığı Türk’ün gücünün tarihin altın sayfalarında “Muhteşem Türk” olarak yerini alan Kanuni Sultan Süleyman han; söz konusu dizide gerçeği yansıttı mı? Asla! Entrikalarla sunulan bir dizi oldu. İşte burada halis niyet kendini gösterir.
Tarih profesörü Ahmet Şimşirgil hocamız tarihi dizilerde yanlış anlatımları hususunda çok hassas olduğunu bilirim. Bu yönü takdir edilmesi gerekirken ne acıdır ki, “ Mehmet: Fetihler Sultanı” dizisinde de bazı tavsiyeleri dikkate alınmadığı gibi saygısızlıkla karşılık verildi. Bu durum ilgililere ve yetkililere karşı büyük tepki oluşturdu.
Dizinin bir sahnesinde Fatih Sultan Mehmet han ile Sadrazam Çandarlı Halil Paşa arasında fetih için yürütülen hazırlıklar hakkında bilgi verilirken “Şimşir” ağacı vurgulu sahnede alakasız bir konuşma geçiyor.
Niyet farklı Ahmet Şimşirgil hocamızın soy isminden yola çıkarak hakaret içeren, alaycı konuşmalar… Sözde şimşir ağacını anlatıyor Hünkârım. Rüzgâr nereden eser ise bir bakarsın sert, kavi, bir bakarsın cıvık, esnek! Ele almaya değmez, hiçbir işe yaramaz yani? Beli, beli… Ancak kel başa şimşir tarak! (Gülüşmeler) Şimşir olmaya gör! Bu mudur? Hadis-i şerife mazhar olmuş bir Sultanın dizisinde gerçek dışı konuşmaların yer bulması, fikir danışacağınız yerde hakaret edilmesi…
Büyükler ne güzel buyurmuş. “ kişilerle uğraşan, işiyle uğraşan” ilgili, yetkili, etkili bırakın kişilerle uğraşmayı dahi hakaret etmeyi işinize odaklanın tarihi güzel anlatın. Doğru tarihi bilmeyen gençliğin yarınları karanlıktır. Yarınlara ışık olmak doğru tarihi anlamakla mümkündür. Profesör Ahmet Şimşirgil hocamızda bunun derdindedir.
Derdi olmayanın davası olmaz.
Muhabbetlerimle…
Not: konunun daha teferruatlı bilgisi için Ahmet Şimşirgil hocamızın Türkiye Gazetesindeki Fatih Sultan Mehmed Han’a darbe! Ve Mehmed: Fetihler Sultanı dizisinde akıl almaz bir komplo! Başlıklı yazılarını okumanızı tavsiye ederiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.