Siyasiler Düğünlere Gitmeli mi?

Siyasiler Düğünlere Gitmeli mi?

Bugün kendimi bir belediye başkanı, milletvekili ya da bir siyasi partinin il veya ilçe başkanı gibi düşündüm. Acaba bu yoğun tempoya ben dayanabilir miydim? Sabah erken saatlerde başlayan mesai, düğün, cenaze, nişan ve çeşitli davetlerle gece yarısına kadar sürüyor. Açıkçası buna hangi beden, hangi ruh dayanır?

Artık siyasetçilerin bu alışkanlıklarına bir sınır getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Elbette siyasetçi, çok yakın dostlarının ya da akrabalarının düğün ve cenazelerine katılmalı. Fakat hiç tanımadığı insanların düğünlerine gitmek zorunda hissetmesi, siyaseti bir “koşturmaca”ya dönüştürüyor.

Bakın, sadece bu akşam Kahramanmaraş’ta tanıdık eş dostun 12 ayrı düğünü var. Buyurun, hangisine nasıl yetişilecek? Siyasiler de bu düğünlerin çoğunu tanıyor, davetleri geri çevirmemek adına beşer dakikayla sınırlayıp tek gecede 10’dan fazla düğüne uğramaya çalışıyorlar. Üstelik benim bilmediklerimi de hesaba katarsak bu sayı 20’yi bile bulabiliyor.

Dün akşam da aynı manzarayı gördüm. İl başkanları, ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri adeta “düğünden düğüne koşan insanlar”a dönmüşler. Allah yardımcıları olsun ama bu işin sürdürülebilir olmadığı ortada.

Sorunun bir başka boyutu da şu: Düğün yapan herkes, tanısın tanımasın, siyasi partilere davetiye bırakıyor. Hatta bazen bırakmasa bile, partilerin mahalle temsilcileri, “Mehmet’in düğünü var, mutlaka gelin” diyerek daveti siyasetçiye iletiyor. Belediye başkanı, milletvekili de bu davete dahil olunca bir koşuşturma daha başlıyor.

Oysa olması gereken bence çok daha sade. Siyasiler, bir veya iki düğünle günü sınırlamalı. Aynı şekilde cenaze ve taziye ziyaretleri de ölçülü olmalı. Çünkü siyasetçinin asli görevi, her düğüne gitmek değil, şehrin meselelerine çözüm üretmektir.

Kahramanmaraş gibi her geçen gün büyüyen ve kilometre bazlı genişleyen bir şehirde, bu tür davetler zaten büyük bir zaman kaybına yol açıyor. Akyar konutlarından Önsen’e, Türkoğlu’ndan merkeze kadar düşünüldüğünde mesafeler oldukça uzun.

Elbette insanlar düğünlerinde, cenazelerinde dostlarını yanlarında görmek ister. Bu çok doğaldır. Ama hiçbir samimiyetin olmadığı bir ortamda siyasetçinin varlığı ne kazandırır? Asıl mesele işte burada yatıyor.

Benim kanaatim şudur: Siyasiler düğün ve cenaze koşuşturmasıyla değil, şehre hizmetle anılmalıdır. Artık bu konuyu herkesin ciddi şekilde düşünmesi gerekiyor.

Bu siyasiler ne zaman yatar, ne zaman kalkar bunu , işini nasıl takip ediyor , işin doğrusu Allah yardımcıları olsun demekten kendimi alamıyorum.

Hayırlı günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Bekir Doğan Arşivi