Savunma Sanayi Önemi

Savunma Sanayi Önemi

Dünya bir kez daha zalimliğin, vahşetin ve hukuk tanımazlığın tanığı oluyor. Katil ve soykırımcı İsrail, uluslararası tüm kuralları hiçe sayarak masum sivilleri hedef almaya devam ediyor. Çocukların, kadınların, yaşlıların üzerine yağdırılan bombalar, insanlığın vicdanında derin yaralar açarken; bu tablo bize bir gerçeği bir kez daha hatırlatıyor: **Savunma sanayi, bir ülkenin bağımsızlığı ve bekası için vazgeçilmezdir.**

Türkiye, tarih boyunca defalarca şahit olmuştur ki; kendi gökyüzünü, kendi denizini, kendi topraklarını koruyamayan milletler başkalarının insafına terk edilir. İşte bu nedenle son 20 yılda savunma sanayimizde atılan dev adımlar, sadece bir teknoloji yatırımı değil; aynı zamanda geleceğimizin teminatıdır.

Bugün yerli üretim insansız hava araçlarımız, sihalarımız, tanklarımız, füzelerimiz, denizaltılarımız ve milli gemilerimiz dünya tarafından konuşuluyor. Türk mühendislerinin alın teriyle üretilen bu sistemler, sadece caydırıcılık sağlamakla kalmıyor; mazlum coğrafyaların da umudu oluyor. Karabağ’da, sınır ötesi operasyonlarda ve terörle mücadelede elde edilen başarı, savunma sanayimizin geldiği noktanın en net göstergesidir.

İsrail’in acımasız saldırıları, bir gerçeği tüm dünyaya haykırıyor: **Güçlü olmayanın sözü dinlenmiyor!** Masumların feryadı duyulmuyor, adalet sadece kâğıt üzerinde kalıyor. İşte bu yüzden Türkiye, “yerli ve milli savunma sanayi” vizyonuna dört elle sarılmak zorundadır. Kendi silahını, kendi uçağını, kendi savunma sistemini üreten bir Türkiye, sadece kendini değil; aynı zamanda tüm mazlum milletleri de temsil etmektedir.

Bugün savunma sanayiye yapılan her yatırım, sadece silah değil; aynı zamanda barışın, caydırıcılığın ve bağımsızlığın garantisidir. Yarınlarımızı güvence altına almak istiyorsak, bu alanda çalışmaya, üretmeye ve daha büyük hedeflere koşmaya devam etmeliyiz.

Çünkü dünyada adalet arıyorsak, önce **güçlü olmak zorundayız.
Dünya, bir kez daha insanlığın en karanlık yüzünü sergilerken; İsrail’in acımasız saldırıları bize tek bir gerçeği haykırıyor: bağımsızlık ve güvenlik, kağıt üzerinde değil; sahada, teknolojiyle ve güce dayalıdır. Bu yüzden savunma sanayimiz sadece bir sektör değil; bir var oluş meselesidir.

Yerli ve milli projelerimizin adlarını sayarken gurur duymalıyız. Çünkü Kaan ile daha güçlü motor teknolojileri, Kızılelma ile göklerde söz sahibi olan insansız savaş uçağı vizyonu, Akıncı ile yüksek irtifa, uzun uçuş süreli taarruz kabiliyeti, İHA ve SİHA (İnsansız Hava Aracı / Silahlı İnsansız Hava Aracı) ile modern harp sahasının dinamiklerini değiştirme gücü; hepsi birer güvence unsurudur. Bu platformlar sadece teknik başarı değildir — caydırıcılığın, stratejik bağımsızlığın ve ulusal onurun simgesidir.

Hava sahasını koruyan sistemlerimiz de en az taarruz platformları kadar hayati. Hisar ile kısa ve orta menzilde hava savunma kabiliyeti, Siper benzeri uzun menzil çözümleriyle entegre bir savunma ağı oluşturmak; şehirlerimizin, üslerimizin ve kritik altyapımızın hedef haline gelmesini engelleyecek en önemli faktördür. Hava savunma füzeleri, radar ve komuta-kontrol zinciriyle birlikte çalıştığında gerçek bir güç haline gelir — ki bu güç, sivillerin hayatını koruyan bir kalkan demektir.

İsrail’in ve benzeri güçlerin masumlara yönelik saldırıları sürerken, Türkiye’nin savunma sanayine yaptığı yatırımların anlamı katlanarak artmaktadır. Kaan, Kızılelma, Akıncı, Bayraktar tipi İHA ve SİHA aileleri; sadece teknik üstünlük değil, aynı zamanda dış baskılara karşı bir stratejik bağımsızlık sigortasıdır. Bu sistemler sayesinde diplomasi daha güçlü, caydırıcılık daha inandırıcı olur.

Elbette savunma sanayinin başarısı yalnızca mühendislik değil; sanayi politikası, eğitim, yerli parça üretimi, Ar-Ge ve uluslararası iş birliklerinin dengeli bir karmasıdır. Yatırımlar sadece ihraç gelirleri veya askeri kapasite olarak geri dönmez; aynı zamanda ekonomiye, istihdama ve teknoloji ekosistemine uzun vadeli fayda sağlar.

Sonuç olarak: bugün savunma sanayimize yapılan her destek, yarın bir insanın hayatını kurtaracak bir teknolojiye yapılan yatırımdır. Kaan’ın motorunda, Kızılelma’nın kanadında, Akıncı’nın uçuş planında, İHA ve SİHA’larımızın hedef tayininde ve hava savunma füzelerimizin füze başlıklarında yazanlar; yalnızca mühendislik verileri değildir — bir milletin özgürlük iradesinin ta kendisidir.

Güçlü olun, üretin, koruyun — çünkü adalet bazen sadece güç tarafından savunulur.

Hayırlı Günler Diliyorum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülay Doğan Arşivi