Kınama Savunma Sanayi Fonuna Destek ol

Bütün Türkiye Gazze için İsrail’i kınıyor; ülke adeta kına evine döndü. “85 milyon bir ağızdan kınıyorum” diye bağırıyoruz; ama İsrail bizim kınamamızı duymuyor, muhatap da almıyor. Türk milleti bu kadar saf olamaz — sadece “kınamak” yetmez.

İsrail mallarını alıp sonra “protesto” için paramızla satın aldığımız ürünü yakmak, çöpe atmak ya da denize dökmek neyi değiştirir? İsrail’e zarar vermez; kendi cebimizden çıkan parayı, kendi ekonomimizi, kendi şirketlerimizi zedeleriz. Bu tür gösteriler sahici bir etki yapmıyor , zararı kendimize veriyoruz !

Eğer gerçekten bir mesaj vermek istiyorsak, gösteri ve mitinglerin harcayacağı parayı “Savunma Sanayi Fonu”na bağışlayalım. İsrail mallarını yakmak yerine o parayla yerli savunma sanayimize yatırım yapalım — bir iki füze, bir parça teknoloji, bir tesis daha olsun. Bu şekilde hem daha güçlü oluruz hem de söz sahibi oluruz.

Dünya, ABD’ye sesiz kaldığı sürece bölgedeki şımarık davranışlar cezasız kalır. ABD’nin bölgedeki tutumu değişmediği sürece bazı aktörler cesaret buluyor; Türkiye’nin gücünü arttırmak için somut adımlar atmalıyız. Sokakta konvoy yaparak veya malları tahrip ederek değil; mali kaynaklarımızı stratejik yatırımlara aktarıp ülkemizin savunma kapasitesini güçlendirerek daha etkili oluruz.

Kendi paramızla aldığımız ürünü yakmak İsrail’e zarar vermez; Türkiye’ye zarar verir. Konvoylar, yakma eylemleri Türkiye ekonomisine zarar verir. Bağırmak, çağırmak, kınamak duygusal rahatlama sağlayabilir; ama gerçek güç üretimden, teknolojiden ve ekonomik bağımsızlıktan gelir.

Savunma sanayimizi yerli ve milli olarak güçlendirip seri üretime sokmak zorundayız. Ancak o zaman dış politika sahasında ve bölgesel dengelerde söz hakkımız olur. Sokaklara çıkarak gösteri yapmak yerine, o eylemlere harcayacağımız kaynağı ülkemizin stratejik güçlenmesine aktaralım.

Uyan Türk milleti: Protestonun yolu öfke ve gösteri değil; akıl, plan ve yatırım olmalıdır. Kınama ve protestonuzu ekonomik bir dönüşüme çevirin — savunma sanayine destek verin. Ancak o zaman karşımızdakiler bizi ciddiye almak zorunda kalır.

Hayırlı Günler Diliyorum