Nasıl Bir Dünya !

Nasıl Bir Dünya !

     Çözemediğim, insanların neye nasıl inandığı , çözülmesi zor bir dünyada yaşıyoruz..

     72,5 millet derler ya ! bugün galiba bu kadar kafa düşünce yapısı var..

     Bir kesim : mutlu değil ! sebebi ne diye bakıyorum, “ Ahmet’ler Mehmet’ler Ayşe’ler, Fatma’lar tatile gidiyor ! ben niye gidemiyorum ?”  birinci mesele ..

     Onun arabası var ! bastımı gaza gider ! ben niye araba alamıyorum ? “ mesele iki..

     Çocukluk ve mahalle arkadaşım fabrika sahibi oldu ! : “ Ben niye olamıyorum ?” mesele üç.. bunun gibi yüzlerce meseleye katılan insanlar mutlu değiller..

     Allah ilmi çalışana, serveti dilediğime verim,” buyuruyor..

     Eğer çalışarak zengin olunsa : Tüm hamallar zengin olurdu..

     En zeki insanlar zengin olsa : ülkemizde ve dünyada ki Profesörlerin tamamı zengin olurdu..

     Rızık değişmez: boğazdan geçen rızkımızdır..

     Zengin de olsan, fakirde olsan aynı şeyi yersin fazlasını yiyemezsin !

     Rızkın zengin veya fakir olmakla ilgisi yok.. ama serveti Allah dilerse verir, ilmi ise çalışarak elde edebilirsin..

     Okursun, gezer görür araştırısın ilim sahibi olursun.. Camii de, Okulda, Üniversite de hoca olur ilmini halkla paylaşırsın ama zengin olamazsın !..

     Ekonomik kriz var mı ? : evet var..!

     Dünya genelinde bir dalgalanma var mı ? : evet var !

     Ama bu bizi mutsuz etmemeli..

     Rızkın kefili Allah, Zengin olsan da, fakir olsan da aynı rızkını verecektir.. Zira benim çok tanıdığım zengin var, çeşitli hastalıklar sebebi ile çok az bir şey yiyerek yaşamaya bakıyor , onun yediğini çok fazlasını en fakir insan bile yiye biliyor..

     Garip bir dünyadayız . Nasıl Bir Dünya ki , herkes kendine göre mutluluk arıyor.. oysa mutlu olmak bizim elimizde..

     Sabah dostlarla sohbet ettik:”  Tarhana, Bulgur, Un, Salça, Soğan, Kuruluk bir evin kilerine girdiğinde kocaman yaşlı başlı adamlar evin arkasında toprak damın başında gülle oynar, döveme döndürür, çellik deynek oynarlardı.. herkes mutlu idi..” diyorlar..

     O zaman inaç vardı.. kimse kimsenin malına göz dikmez, onun vardı benim niye yok demezdi.. herkes elindekine kanat ederdi..

     Şükür vardı.. Allah’a şükür eder , 5 vakit namazını kılardı. Oruç tutar, dua ederdi.. ya bugün Camiler boşaldı.. Namaz kılan yok denecek kadar azaldı.. şükür eden ise hiç kalmadı diye biliriz..

      Sevgili dostlar: Şükür etmek , Allah inanmak gerek.. eğer biz bunu yapamıyorsak, Dünyanın bir numaralı zengini oluncaya kadar mutlu olamayız..

      Dünyada bir numaralı zengin olunca da : ikinci, üçüncü zengin beni geçecek diye yine huzursuz oluruz..

      Huzur İslam da: Allah inanç ta , Allah inanır şükür edersek mesele biter ve mutlu oluruz.. Bana diyorlar: “ Sen mutlumusun ?”

      Bende : Evet ben mutluyum, hiçbir şikayetim yok.. huzurluyum.. kimsenin malında gözüm yok, kimsenin malını gözetmiyorum , Allahın bana verdiğine şükür ediyorum, aç değilim açıkta değilim, geçinip gidiyorum.. Allah dilerse kısa zamanda zengin olurum, yada daha fakir olarak çadırda yaşamaya başlarım.. o günde şikayet etmem ..

     Akşam Piknik den dönen araçlara baktım, piknik yerlerine baktım: o kadar da durumumuz kötü değil ama herkes şikayet ediyor, Türkiye veya Kahramanmaraş değil dünya milletleri şikayet ediyor ama sevki sefasından da geri kalmıyorlar..

     Bizim şikayetimiz yok..

     İyi günler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Doğan Arşivi