MEKKE NOTLARI – II

MEKKE NOTLARI – II

Zübeyde Su Yolu: 12 Asırdır Akmaya Devam Eden Bir Hayır

Mühendislerin, ustaların ve işçilerin aralıksız çalışmaları sonunda su, Arafat’a ulaşmaya başlamıştı. Numan Vadisi’nden gelen su, dağların içindeki depolara aktı; oradan kanallarla Arafat’a, Müzdelife’ye ve nihayet Mekke’ye doğru ilerledi.

Yaklaşık iki yıl süren zorlu mücadelenin ardından, hicretin 213. yılına denk gelen M. 829 yılında su kanalı tamamlandı. Başlangıcı ise rivayetlere göre M. 828 yılıydı. Bir yıl gibi kısa bir sürede bitirildiği söylense de, hazırlıklarla birlikte bu dev projenin yaklaşık iki yıla yayıldığı kabul edilir.

Açılış günü Mekke için adeta bir bayramdı. Çeşmelerden su akmaya başlayınca kurbanlar kesildi, halk sevinç gözyaşlarıyla Zübeyde Sultan’a dualar etti. Hacıların yüzlerindeki ferahlık, yapılan işin büyüklüğünün en açık kanıtıydı.

Zübeyde Sultan ise Bağdat’a dönen mühendislerin getirdiği hesap defterlerine bile bakmak istemedi. “Dicle’ye atın!” dedi. Çünkü onun için önemli olan, harcanan para değil; yapılan hayrın ulaşacağı gönüllerdi.

Nitekim öyle oldu. Ayn-ı Zübeyde, yani Zübeyde’nin suyu, tam 12 asırdır Mekke’nin su ihtiyacının önemli bir parçası olarak varlığını sürdürdü. Hâlen izleri, kanalları, bentleri Mekke’nin çevresinde görülebilir.

Bugün hac yolculuğunda bir bardak suyu dudaklarınıza götürdüğünüzde, aslında tarihin derinlerinden gelen bir hayra da dokunmuş oluyorsunuz. Bir kadının iradesi, inancı ve cömertliği, bin yıldan uzun süredir akmaya devam ediyor.

Ve bu hikâye bize sessizce şunu hatırlatıyor:

“Hangi halifenin sarayının neye benzediğini kimse hatırlamaz; ama bir insanın açtığı hayır yolu, çağları aşar.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülay Doğan Arşivi