Gülay Doğan
Küresel Isınma ve Çölleşme
Küresel Isınma ve Çölleşme
Susuzluk Alarm Veriyor !
Uzmanlar 1980 yıllardan bu yana uyarıyor : Dünyamız alarm veriyor. Bir zamanlar mevsimlerin dengeli yaşandığı, yağmurların vaktinde yağdığı, toprağın bereket saçtığı günlerden bugünlere geldik. Artık küresel ısınma, sadece bilim insanlarının raporlarında yer alan bir kavram değil; günlük hayatımızın tam ortasında hissedilen bir gerçekliktir.
Kahramanmaraş’ta hava sıcaklığı 30 dereceyi geçtiği vaki değil, bugün 51 dereceyi gördük ! , Atmosferdeki sera gazlarının artışı, buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi ve kuraklığın geniş alanlara yayılması dünyamızı yaşanması güç bir hale getirmektedir. Özellikle Akdeniz kuşağı ülkeleri, yani içinde yaşadığımız coğrafya, bu krizden en fazla etkilenen bölgelerin başında geliyor.
Çölleşme, sadece Sahra Çölü’nde ilerleyen kumların hikâyesi değil; Anadolu’nun, Mezopotamya’nın, Orta Asya’nın ve dünyanın pek çok verimli toprağının sessizce kayboluşudur. Bir zamanlar buğday ambarı olan toprakların verimsizleşmesi, göllerin kuruması, ormanların yok olması hepimizi bekleyen büyük bir tehlikenin habercisidir.
Küresel ısınma ve çölleşme, sadece doğanın değil; aynı zamanda insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Tarımsal üretimde düşüş, gıda krizleri, su savaşları, kitlesel göçler ve ekonomik dengesizlikler artık uzak bir ihtimal değil. Eğer bugünden önlem almazsak, çocuklarımız çok daha zor bir dünyada yaşam mücadelesi verecek.
Fıratta, Dijleye, Ceyhan nehirlerine sahip çıkmamız gerekiyor bir damla suyu boşa salmamız gerekiyor.
Peki çözüm yok mu? Elbette var.
Enerji kullanımında yenilenebilir kaynaklara yönelmek, israfı önlemek, suyu bilinçli tüketmek, ormanları korumak ve en önemlisi doğaya saygılı bir yaşam biçimi geliştirmek zorundayız. Bireysel olarak küçük adımlar gibi görünen bu davranışlar, küresel ölçekte büyük bir dönüşümün temelini atabilir.
Unutmayalım ki dünya bize miras değil, gelecek nesillere emanettir. Eğer bu emaneti koruyamazsak, tarih bizi sadece doğayı değil, insanlığı da yok eden nesil olarak hatırlayacaktır.
Kahramanmaraş’ta kuruyan göller, artan yaz sıcakları, tarımda su sıkıntısı baş gösteriyor : Bugün den sonra Savaşlar Petrol için değil Su Savaşları olarak karşımıza çıkacak
Hayırlı günler Diliyorum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.