Bekir Doğan
17 Ağustos 1999 dan 6 Şubat 2023 ‘e Analiz
17 Ağustos 1999 dan 6 Şubat 2023 ‘e Analiz
Hiç unutmam 16 Ağustos 1999 günü yeni evimize taşındık..17 Ağustos 1999 saat 03 02 öncesi bizim kuş Fıstık sürekli bağırıyordu..
Kafesin kapağı açık durdu , eve kedi girmiştir diye kalktık, evin her yerini aradık kedi bulamadık, sonra kuşu yanımıza alarak yattık..
Kuş yine bağırmaya devam ediyordu.. kalktık ışığı yakayım dedim elektirik yok, saat 03 05 gibiydi geri yaktık.. Kuş sustu..
17 Ağustos sabahı televizyonu açtığımızda depremden haber dar olduk..
Sevgili okurlarım : Marmara Depremi'nin üzerinden 26 yıl geçti. Merkez üssü Gölcük olan ve Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de yıkımlara neden olan 45 saniyelik 17 Ağustos depreminde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı.
Bugün gece uyandım televizyonu açtım ne var diye : 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 26 yıl dönümünde depremde ölenlere Kur’an-ı Kerim okunuyor, selalar veriliyordu.
26 Yıl Sonra… 17 Ağustos’un Sessiz Çığlığı o günler gözümün önünden film gibi geçti..
26 yıl geçti… 17 Ağustos 1999’un o karanlık gecesi hâlâ hafızalardan silinmedi. Saatler 03.02’yi gösterdiğinde, Kocaeli’nden Sakarya’ya, Yalova’dan İstanbul’a uzanan geniş coğrafyada yer gök birbirine girdi. On binlerce canımızı yitirdik. Arkasında gözü yaşlı analar, babasız çocuklar, yıkılmış şehirler kaldı.
Türkiye’nin deprem gerçeği yeni değil. 17 Ağustos 1999’un acısı hâlâ taze iken, 17 Aralık 1999 Düzce depremiyle yaralar daha da derinleşmişti. O günlerde devletin deprem yaralarını sarmak için topladığı yardımlar, büyük umutlarla bir kenara konulmuştu. Fakat ne oldu? Milletin gözyaşlarıyla verdiği paralar, yaraları sarmak yerine memur maaşlarına aktarıldı. O günün mağdurları ise hâlâ “bizim hakkımız nereye gitti?” sorusunu sorar durur.
Aradan yıllar geçti, 6 Şubat 2023 geldi. “Asrın Felaketi” dedik. Yüzyılın en büyük yıkımıydı. Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ili enkaza çevirdi. 53 bin dan fazla canımız gitti.. Kahramanmaraş , Hatay, Malatya, Adıyaman yok oldu.., şehirler yok oldu, hayatlar altüst oldu. Ama bu kez farklı bir tabloyla karşılaştık.
Devlet bu defa elini daha hızlı uzattı. İllere ilçelere valilier atandı, Paşalar Jandarma komutanı olarak atandı..TOKİ konutları yükselmeye başladı, köy evleri kısa sürede inşa edildi. İnsanlar çadırlardan konteynerlere, konteynerlerden yeni evlerine taşındı. Elbette eksikler var, elbette herkesin derdi tam olarak bitmedi. Ama dünün “toplanan paraların buhar olduğu” günlerinden bugünün “betonun yükseldiği” günlerine geldik.
Şimdi dönüp bakınca, iki fotoğraf çıkıyor karşımıza:
1999’da devlet “var olanı idare etme” anlayışındaydı. Milletin yarasını sarmak yerine günü kurtarma derdine düşmüştü.
2023’te ise, tüm eksiklere rağmen, yeni bir anlayış doğdu: “Yıkılanı yerine koymak.” TOKİ ve köy evleri bunun en somut kanıtı. Kahramanmaraş’ta ise resmi açıklama 10 bin fazla konut inşaa edildi.
Ama şu gerçeği de unutmayalım: Deprem sadece evleri değil, güveni de yıkar. 1999’da güven yerle bir olmuştu. 2023’te ise devlet, milletin yeniden güven duyması için çalışıyor.
Bugün hükümet Kentsel Dönüşüme hız verdi.. riskli binalar yıkılıyor. 6.1 Sındırgı depremi sonrası bölgede ağır hasarlı binaların yıkımına hızla başlanması en güzel örnek..
Dünün acısını bilen, bugünün enkazını gören herkes aynı dersi çıkarıyor: Türkiye deprem ülkesidir ve deprem öldürmez, ihmaller öldürür. Eğer ders alırsak, dünle bugünü kıyaslamaya gerek kalmaz. Eğer unutursak, yarının tarihine yine kara bir sayfa eklenir.
Sevgili Okurlarım: Neşeli bir pazar diliyorum sizlere
Hayırlı Günler Diliyorum..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.