Abdulhakim Eren
YENİ BAKAN NE YAPABİLİR
YENİ BAKAN NE YAPABİLİR
CEVDET ALPEREN
Üç yıl önce göreve getirilen Prof. Ziya SELÇUK GÖREVİNDEN AYRILDI. Yanılmıyorsam AK Parti döneminde 8. Milli Eğitim bakanı oldu. Ama kısa ve kestirmeden söylemek gerekirse değişen bir şey yok. Olmaması da aslında gerek. Eğitim politikası materyaller bakımından zenginleştirilmesi ve değiştirilmesi gerekir. Normalde bir ülkenin eğitim politikası ve yönetmeliklerinin çok değiştirilmesinin başarıyı artırmasında birinci derecede önemi yok.
Neler oldu ne olmadı bilemeyiz ama "Mahkeme kadıya mülk değil" temel felsefesi gereği sayın Ziya SELÇUK beyin görevden ayrılması eğitime bir katkı sağlayacağı umudunu taşımıyorum. Bakan değişmekle başarının artacağı görüşünün geçerli olmadığı ortadadır.
Ya ne yapmak lazım. Elinizdeki mevzuatlar,yönetmelikler,genelgeler ile uğraşmaya gerek yok. Öncelikle öğretmenleri eğitim öğretime uyumlu hale getirmelisiniz. Öğretmen yetiştirme metotlarını gözden geçirmelisiniz. Öğretmenliği sevdirmelisiniz. Öğrenci ve insan psikolojisini bilen öğretmenler yetiştirmelisiniz.
Öğretmen lisesini yeniden hayata geçirip, işlevini değiştirerek mesleğe lise 2. sınıftan itibaren başlatmalısınız. Mesleğe girecek kişiler çok genç yaşta bunu benimsemeli ve mesleği ruhuna sindirmeli.
Öğretmen Lisesinde öğrenci olan adayları sınıf öğretmenleri gözetiminde derse katıp öğrencilerle ruh birlikteliği sağlanmalı. Bunun örnekleri var. Bu ruh ile eğitim alan adaylar üniversitelerin alan bölümlerinde okuyarak mesleğe aşık insan olarak yetişmeleri sağlanmalıdır.
Şu anda hali hazırda bir milyondan fazla eğitim ordusu var. Bu eğitim ordusunun yeniden hizmet içi kurslarına alınarak öğrenci sevgisi üzerine eğitilmeleri gerekir.
Bu günden itibaren de yeniden Öğretmen Liselerine eğitim fakültelerine tercihli girme hakkı verilmeli. Lise de uygulama derslerine ve sınıf içi faaliyetlere katılarak KENDİNİ MESLEĞE ADAYANLAR EĞİTİM FAKÜLTELERİNE VEYA AKADEMİLERİNE GİRMELİ.
Gelin kısa yoldan bu çalışmaları yapalım. Para istemeyen başarıya endeksli bir çalışma. Durmadan yönetmelik değiştirmekle başarı artmaz.
Son değişimlerde 9. sınıflarda yönetmelik değiştirilmiş. Dokuzuncu sınıflara meslek dersleri konarak öğrencinin 10. sınıfta değişik bölümlere gitmesi engellenmiş. Buna gerek yoktu aslında. 9. sınıfta öğrenci bilinçli bir tercih yapamayabilir. Bu anlamda bir daha öğrenciye fırsat tanımak lazım. 9. sınıfta elektronik derslere ilgi duymaya bilir. 10. sınıfta sağlık alanına ilgisi gelişir. Kısaca daha önce olduğu gibi dokuzuncu sınıflar olgunlaşma ve meslekleri tanıma zamanı olmalı. Bu anlamda "Mesleki Gelişim atölyeleri" veya" Meslekleri Tanıtım" saatleri konularak öğrenci 10. sınıfa tam bağımsız ve kendi kararı ile rehber öğretmenlerin de veli işbirliği içinde bir mesleğe yönlendirilmeli.
Yeni atanan Milli Eğitim Bakanı çok ciddi değişimler yapacağını zannetmiyorum. Çok küçük kararlar ile öğrencileri ve öğretmenleri motive etmeli. Dünya standartları düzeyinde eğitim yenilikleri yapılmalı. Yarışımız dünya ile olmalı. Şehirlerin,ilçelerin birbirinden üstün puan alma yarışlarına gerek yok. Dünya da Matematikten hangi seviyedeyiz ona bakmalı.
Yeni bakanın bence yapacağı bir önemli şey var. Öğretmenleri hizmet içi eğitime tabi tutup gelişmelerini öğrenci , veli ilişkilerini daha somut ve sevgi merkezli haline getirmek.Ayrıca yeniden öğretmen liselerini açarak temel eğitime dayalı öğretmen yetiştirmek.
Bu vesile ile yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Mahmut ÖZER Beye başarılar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.