Kutsal Topraklardan Ayrılığın İnce Sızısı

Kutsal Topraklardan Ayrılığın İnce Sızısı

Medine’nin huzuru, Mekke’nin heyecanı, Kâbe’nin etrafında dönen milyonların duası, Mescid-i Nebevi’de hissedilen o tatlı sükûnet… Yirmi günlük umre ziyaretimiz boyunca yaşadığımız her an, kalbimize silinmez izler bıraktı. Şimdi ise valizler yavaş yavaş kapanıyor, hediyelik hurmalar ve zemzem şişeleri özenle yerleştiriliyor. Dillerde salavat, yürekte ince bir sızı… Ayrılık vakti yaklaşıyor.

Mekke ve Medine Veda Yazısı !

Medine’de her sabah güneş adeta Ravza’nın avlusundan doğuyordu. Efendimiz’in (S.A.V) kabrinin hemen yanı başında kılınan sabah namazları, insanın içini bir başka titretiyor. Selam verdikçe gözler doluyor, kalemle tarif edilmesi güç bir yakınlık hissediyoruz. O kutlu beldede atılan her adım, sanki asırlara yayılan bir yolculuğun parçasıydı. Sahabenin izinde, tarihin içinde yürür gibi…

Ne Olursan Ol ! Yine de Gel !

Ardından Mekke… Kâbe’yi ilk görüşümüz hâlâ gözlerimizde taptaze. Siyah örtüsüne dokunurken ellerimiz değil, kalplerimiz titredi. Tavaf halkasına karıştığımızda dünyanın telaşları bir anda dağıldı. Sadece dua vardı, sadece teslimiyet… Her adımda Rabbimize yaklaştığımızı hissettik. Hacerü’l-Esved’e uzanan her bakış, Mültezem’e sığınan her gönül, içimizdeki imanı yeniden tazeledi. Dünya Müslümanları Kabenin etrafında yedi defa dönerken, Mevlananın semazenlerin dönmesi gözümün önüne geliyor

Ve şimdi, bu mukaddes iklimden ayrılmanın vakti geldi. Geri dönüş yolculuğu hazırlıkları başladı. Otelde sessiz bir telaş hâkim… Kimimiz fotoğraflara dalıp anıları tazeliyor, kimimiz son defa Mescid-i Haram’a gidip bir veda tavafı yapmak için içindeki çağrıyı dinliyor. Çünkü buralardan ayrılmak kolay değil. İnsan burada kendini buluyor, dünya yüklerini unutuyor, kalbini yeniden onarıyor.

Biz bu topraklara gelirken sadece ziyaretçi değil, misafirdik. Şimdi giderken gönlümüzde Mekke’nin kokusu, Medine’nin huzuru var. Uçağın tekeri memleket topraklarına değdiğinde, belki içimizde bir hüzün olacak; fakat biliyoruz ki bu yolculuk bitmedi, sadece hatıralarımıza emanet edildi. Asıl olan bu manevi kazanımı evlerimize, işimize, hayatımıza taşımak değil midir?

Rabbim bir daha gelmeyi nasip etsin. Gelemeyenlere yol açsın, kalplerimize bu özlemi diri kılsın. Çünkü Mekke’ye, Medine’ye duyulan sevda bitmez; sadece yeniden çağrılacağımız günü bekler.

Mekke den Dostlara Selam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Doğan Arşivi