Dost ve Arkadaş Bulmak Çok Zor !

     Yiğit dost ve arkadaşın olursa, düğünde, cenazede, nişanda, hastalıkta, sağlıkta sırtın yere gelmez , her zaman sırtını meşe kütüğüne dayamış olursun..

     Güzel Dost : Abdulhakim Eren ,  sevgili hocamız müdürümüz İmadettin Sarı beyi dün akşam Final Lisesi kamelyasında eski öğretmen, müdür , şair dostları ile bir araya getirdi..

     Her ne kadar arada bir : Bir birine taş atarak sevmediklerini söyleseler de iki güzel dostun kadir şınazlığını, vefanın İstanbul da semt adı olmadığını gördük..

     Sevgili İmadettin Sarı hocamı , Türkoğlu ilçe milli eğitim müdürü iken tanıdım, sonra Dershanecilik döneminde KARDERBİR   de özel eğitimin içinde tanıdım..

     Öğretmen, okul müdürü, ilçe milli eğitim müdürü ve yakın dostlarından İbarettin Sarı yada Yellow İbarettin , yakın dostlarından çok da iyi tanıma imkanı bulunca..

     Hayatımın en keyifli gecesini geçirdim..

     Sözüme başlamadan önce bir vurgu daha yapmak istiyorum: Akşam saat 19 30 da Final Lisesi girişinde pano da Eğitimci Yazar Mehmet Dobaoğlu resmi ve yazılan yazıyı görünce İbrahim Gülsu müdürüme gönülden bin kere teşekkür ederek duygu yüklü içeri girdim..

    İlk işim Facebook da o resmi paylaşarak eğitimci yazar Mehmet Dobaoğlu rahmetle anarak  sohbette başladık..

    1952 yılında Elbistan Erdelek köyünde başlayan 1999  yılında Kahramanmaraş’ta emekli Türkoğlu ilçe Milli Eğitim Müdürü olarak hayata özel eğitimle devam eden İmadettin Sarı hocamın her sözünün bir kitap olacağı hayatından kısa kesitler dinledik..

     Erzurumlu Teyyo emmi gibi : Vallah billeh, yalan da yok , hilafta yok diyerek söze başlamadan önce İbadettin Sarı , sohbetine kimler geldi ona bakmak istiyorum..

     Kim vardı, kemler geldi derseniz şöyle dostların isimlerini sizlere yazayım:  Mekan sahibi Final Lisesi Müdürü İbrahim Gülsu, işi organize eden Abdulhakim Eren hocamız, emekli müdür Naim Paksoy, Prof.Dr. Mehmet Özkarcı, Yazar Ali Avgın , Oğuz Karakoç, Gazeteci Mehmet Taş, Eğitimci yazar Cevdet Alperen, Yazar Serdar Yakar, Salman Kapanoğlu, Celalettin Kurt, Mehmet Fatih Erdoğan, İmadettin Sarı beyin Kızı Aslıhan damadı Oğuzhan bey, Mustafa Yılmaz hocam, Kızı Elif hanım, Yasin Mortaş, Tayyip Atmaca, emekli milli eğitim müdürü Salim Kılıç, emekli müdür Mehmet Köşk , Abdrul Gafar hocam, Dr. Oğuz Paköz, Oğuzhan Mezdegi, Rüstem Karataş , Elif Kaya , Zekeriya Çaka , Abdulgaffar Polat

Yaşar Şakalar , Mehmet Koç , Zekeriya Gül gibi bir çok değerli dost gelip sohbette katıldı.

     Korona Virüs başladığından bu yana iki yıldır, düğün, cenaze, toplantılara pek gitmiyorum, burada eski dostları görmek beni mutlu etti.

    Çift motorunun (Traktör)  , küçük kabak ön tekeri , Elbistan Mükremin Halil Lisesinin dokuz ışıklı rozeti, dinlerken, geçmişin acılarını ibretlik sözleri ile bazen güldük, bazen hüzünlendik..

    Okul müdürleri , öğretmenler, şair ve yazar ile öğrencilerinden İmadettin Sarı dinlerken, İngilizce sınavında sınav heyeti adın ne diye sorar  : what is your name İbadettin Yellow , demesi üzerine komisyon heyeti gülmekten yere yatarken, buğundan sonra okulda ismi İmadettin Yellow olarak kalır.. bunu öğrendik..

    O kadar güzel bir sohbet oldu ki : aslında bunun bir kitaba aktarılması gerektiği sohbet sonunda dinleyiciler dile getirdiler..

    Doktor Oğuz Paköz , beyi bundan sonraki toplantıda masaya yatıracağız, eski günleri kitaplarını, dergilerini , şiirlerini konuşacağız , ancak bunu yazacak bir de eli kalem tutan birini görevlendirmek gerektiğini dile getirildi.

    Cep telefonu, internet ortamı, uzaktan gönül selamı vermekle iki yıldan beri konuşmayı unuttuğumuz bugün Abdulhakim Eren hocamızın böyle bir organize yapması takdire şayandır..

    Zaman zaman gazete köşesinde, zaman zaman sosyal medya da iki kalem yazı yazan Abdulhakim Eren, artık kitaplı bir yazar oldu.. Beş ünlü ozan kitabı ile sesini duyurdu..

      Tabi : Abdulhakim Eren hocamla bizim bir de ticaret, siyaset, adam gibi adamlarla ayrı bir dostluğumuz gurubumuz var ki , o kardeşliğimiz hiç bitmez..

      Tabi en çok Cuma günü ve Malik Ejder ziyaretini severim , nasıl sevmeyim ki , Tilkiye tavuk güdenmi demişler, göz yaşını tutamamış :” Ne dediniz de yapmadım ?” demiş.. Hocam Cuma Namazına gidiyoruz deyince göz yaşımı tutamıyorum, tabi Akif Çaylıoğlu ağabeyimizde bize katılırsa sohbet hoş oluyor..

      Neyse konuyu dağıtmayalım: Teşekkürler ederim Abdulhakim Eren hocam, iyi ki varsın , vefalı bir dostsun , güzel bir kardeşsin !.. Bugün arkadaş, dost bulmak çok zor, bulduğumuzun kıymetini bilelim..

      İyi günler.