Bayramlarda Akraba Ziyareti: Gönülleri Isıtan Bir Anadolu Geleneği

Bayramlarda Akraba Ziyareti: Gönülleri Isıtan Bir Anadolu Geleneği

Bayram sabahı erkenden kalkılır bizde… Çocuklar daha güneş doğmadan heyecanla uyanır. Çünkü bayramlık elbise giymenin sevinci, tertemiz çoraplar, cillop gibi parlayan bayramlık ayakkabılarla dışarı çıkmanın heyecanı bir başkadır. Yeni elbise kokusu, yeni ayakkabının gıcırtısı… Hele o ayakkabının sesini dinleyerek sokakta yürümek, çocuk için bayramın ta kendisidir.

Çocuklar Büyükleri ile Sabah namazı ve Bayram Namazına giderler Camiler şenlenir. Bizde bayram, önce evin içinde başlar. Anne erkenden kalkar, kahvaltıyı hazır eder, çocuklar bayramlıklarını giyerken saçlar taranır, kolonyalar sıkılır. Baba sessizce giyinir, ceketini düzeltir, sonra "Hadi, önce bayram namazı sonra ananla babanın elini öpelim" der. Ailenin büyüğünün eli öpülmeden bayram başlamaz bizde. Varsa dede, nene; yoksa mezarlık yolu tutulur. Kabir başında bir dua, bir Fatiha okunur. Belki gözler buğulanır ama iç huzuru da gelir ardı sıra.

Bayram demek, sıla-i rahim demektir. Akrabayı aramak, hal hatır sormak, küsleri barıştırmak demektir. Uzakta olan akrabaya telefon açılır, "Bayramın kutlu olsun dayı" denir, "Senin de yeğenim, ah ne zamandır göremedik seni" cevabı gelir. Bir görüntülü konuşma, bir ses bile, kilometrelerce uzaklığı siler bir anda.

Komşular da unutulmaz bayramda. Hele eskiden, bayram sabahı ilk komşunun kapısı çalınırdı. “Bayramınız kutlu olsun komşum” denir, içeri buyur edilirdin. Cevizli tatlı, ev yapımı tatlı, bir bardak çay ya da taze pişmiş çörek ikram edilirdi. Bugün belki her şey değişti ama o içtenlik, o gönül muhabbeti hâlâ bizim elimizde. Ramazan Bayramında Çörek ve Hoşaf olmazsa olmazımızdır..

Çocuklar da bayramı dört gözle bekler. Şeker toplamak, el öpüp harçlık almak, mahallede arkadaşlarla bayramlık elbiseleriyle koşturmak... Bu küçük sevinçler, ileride büyük hatıralara dönüşür. O yüzden çocuklarımıza bu güzellikleri yaşatmak, geçmişten geleceğe bir köprü kurmaktır.

Bayramlar, sadece tatil değil; gönül alma, hatırlama ve kaynaşma zamanıdır. Kalplerin pası silinir, dargınlar barışır, unutanlar hatırlar. Gelin bu bayramda biz de eski günlerdeki gibi yapalım: Komşuyu unutmayalım, akrabayı arayalım, büyüklerin elini öpelim, küçükleri sevindirelim. Çünkü bayramlar paylaştıkça güzeldir.

Ne güzel derlerdi eskiler:
"Bayramda giydirdiğin ayakkabı değil, hatırladığın gönül makbuldür."

Bayram kucaklaşma zamanıdır..

Hayırlı Bayramlar Diliyorum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülay Doğan Arşivi