Mehmet Fatih Erdoğan
Nerde Kalmıştık
Nerde Kalmıştık
İçimizi ferahlatan Mübarek Ramazan Ayını, Kadir Gecesini ve Ramazan Bayramını geride bıraktık. Rabbim sevdiklerimizle birlikte nice Ramazan ayları, Kadir Geceleri ve Bayramları tekrar tekrar yaşamayı nasip etsin inşallah.
29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’da başlayan ve insanları zorunlu olarak evlerinde kalmaya mecbur bırakan tam kapanma çilesi 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’te sona erdi çok şükür. Vatandaşların bir bölümü sona eren kapanmanın ardından işine gücüne başlamamanın sevincini yaşıyor şuan.
Bir başka sevinç yaşayan kesim ise 65 yaş üstü vatandaşlarımız. Aşı hakkını kullanarak iki doz aşı olmuş olan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile hafta içerisinde her saat sokağa çıkabilecekler. Bir başka deyişle bir yılı aşkın bir süreden beri evlerine hapsolunan yaşlılarımız özgürlüklerine kavuşmuş oldu. Aşı hakkı bulunmasına rağmen aşı olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ise hafta içerisinde sadece 10.00-14.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecekler.
Bazı esnafların çilesi 01 Haziran 2021 tarihine kadar devam edecek. Ne yazık ki; ‘gazinolar, tavernalar, birahaneler, nargile salonları, sinema salonları, kahvehaneler, kıraathaneler, cafeler, dernek lokalleri, çay bahçeleri, internet salonları, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, halı sahalar, yüzme havuzları, spor salonları, hamamlar, saunalar ve masaj salonları, lunaparklar ve tematik parklar’ açılamayacak. Bu işletmelerin sahipleri için yasak ve kısıtlamalar maalesef devam edecek.
Bu işletmelerin sahipleri ne yer ne içer, kiralarını, vergilerini nasıl öderler bilinmez. Belli ki ödeyemezler, Benim de yukarıda sayılan iş yeri sahibi esnaf arkadaşlarım var. Bu arkadaşların ziyaretlerine gittiğimde yaptığımız sohbetlerden anlıyorum ki bitmişler, tükenmişler. Yıllarca şerefiyle, namusuyla ayaklarının üzerinde duran bu şerefli ve namuslu insanlar kendilerini yalnızlığa terk edilmiş hissediyorlar. Dertlerini dinleyen, seslerine kulak veren kimsenin olmadığından yakınıyorlar…
Kendini gökten zembille inmiş zanneden Sayın iktidar mensupları; ‘AK Partililer, bu siyasi partiye mensup Bakanlar, Belediye Başkanları, Milletvekilleri, İl Başkanları ve Devletin Valileri, İl Müdürleri’ bu esnafa kulak verin. Ziyaretlerine gidin, dertlerini dinleyin. Size emanet edilen Devletin hazinesinde kalan birkaç kuruş varsa eğer onunla bu garibanlara yardım edin. Bilin ki; ‘Düşmez kalkmaz bir Allah.’ Eğer düşenin dostu olmazsanız düştüğünüzde yüzünüze bakanınız kalmayacaktır.
Ben bu insanları tanırım. Bu insanlar daima fakir fukaraya, garip gurabaya sahip çıkmışlardır. Ben şahidiyim. Mahalledeki gariplerin karınlarını lokantacılar doyurur, sıcak çaylarını kahveciler içirir, tıraşlarını berberler yapar. Yıkanıp temizlenmelerini hamamcılar sağlar, söküklerini terziler diker, günlük sigaralarını bakkallar verir. Kendilerine esnaf denilen bu güzel insanlar kimsesizlere her zaman babalık yapmıştır, onlara kol kanat germişlerdir.
Ahi terbiyesi almış olan bu mübarek insanlar dükkânlarına gelip ihtiyaçlarını alan garibanlardan para verirlerse alır, vermezlerse hiç ses çıkarmaz, güle güle git derler. Bununla kalmayıp, gerçekten ihtiyacı olanların ceplerine harçlık koyduklarına defalarca şahit olmuşumdur. Bu insanları küçük görmek, yok saymak, ciddiye almamak, yalnızlığa terk etmek, ne haliniz varsa görün demek ve her türlü rencide edici muamelede bulunmak reva değildir. Bu tür davranışlar Allah’ın gücüne gider. Yeni yetmeler bilmez ama biz çok iyi biliriz; ‘zulüm yapanın yanına kar kalmaz.’ Fakir fukarayı yok sayanlar bilsinler ki zamanı geldiğinde kendileri de yok olup giderler.
Bir başka garabet
Çocuklar yine eğitimden uzak bırakıldılar. Sokaklar, parklar, bahçeler yine hınca hınç dolacak. Ama çocuklarımız evde olacaklar. Yüz yüze eğitim yine başlatılmadı. Hiç kapanmaması gereken Okullar yine açılamadı. Ne hikmetse, her yer açılsa da okullar bir türlü açılmıyor. ‘Okulları açmayan, sımsıkı kapalı tutanlar kim acaba?’ Bilen var mı bunları? Sahi bilen, duyan gören var mı bu hainleri. Bu hainlerin bulunamaması gelecek adına bence çok ama çok vahim. Sizce de bir nesil tehlikede değil mi?
1970’li yıllarda terör yaratarak okullarımızı kapattılar, uyanamadık. 1980’li yıllarda ‘başörtülü olmaz’ dediler, mani olamadık. İki yıldan beri ‘pandemi var’ diyerek okullarımızı kapatıyorlar, gıkımız çıkmıyor. ‘Nasipse açılır inşallah’ deyip işin içinden sıyrılmak, ya da her türlü eleştiri karşısında, ‘Ayasofya’yı ibadete açtık ama’ diyenlerin karşısında susup oturmak bize yakışmıyor. Ne yapılması gerektiğini bilmiyorum ama çok acil olarak ‘harekete geçmek lazım.’ Allah yar ve yardımcımız olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.