Gülay Doğan
Belde Belediyesi Açmak Ülkeye İhanettir !
Belde Belediyesi Açmak Ülkeye İhanettir !
2014 yılı öncesi Kahramanmaraş'ta var olan ve ANAP dönemi ürünü Belde Belediyeleri ülke ekonomisine verdiği zararı gördük..
Büyükşehir yasası ile Kahramanmaraş'ta kapatılan 57 kasaba / belde belediyesinin personel ve borç yükü ilçe belediyelerinin sırtına kambur olduğu gibi binaları ise çürümeye terk edildi.
Türkiye’de yerel yönetim sistemi, 2012 yılında çıkarılan ve 2014 yerel seçimlerinde yürürlüğe giren 6360 sayılı yasa ile ciddi bir dönüşüm geçirdi. Bu düzenlemeyle birlikte birçok il büyükşehir statüsüne kavuşurken, binlerce belde belediyesi ve köyün tüzel kişiliği sona erdirilerek mahalleye dönüştürüldü.
Şimdi, bazı çevrelerde yeniden belde belediyesi kurulması talepleri yükseliyor. Üstelik son düzenlemelerle, nüfusu 5 binin üzerinde olan yerlerde belediye kurulmasının önü yeniden açılmak isteniyor. Peki, bu ülkeye ne kazandırır, ne kaybettirir?
Cevap net: Yük getirir.
Belediyecilik mi, Personel İstihdam Ofisi mi?
Geçmişte kurulan on binlerce belde belediyesi, çoğu zaman yerel halkın değil, yerel siyasetçilerin işine yaramıştı. Belde belediyeleri çoğu yerde adeta “eş-dost-akraba istihdam ofisi” olarak çalıştı. Belediyecilik hizmetinden çok, kadro çoğatma yarışı yaşandı.
Bugün yeniden belde belediyesi kurmak, kamuya binlerce yeni memur, müdür, şoför, zabıta ve temizlik personeli yüklemek demektir. Oysa bu ülke hâlâ EYT’nin getirdiği ekonomik yükü bile tam sindirebilmiş değilken, yeni bir istihdam ve yatırım zincirini sırtlanamaz. bu ülkeye ihanettir..
Her Beldede Belediye, Her Evde Müdür Olmaz!
Her 5 bin nüfuslu yerleşim yerine belediye kurmak, kamu kaynaklarını bölmek, verimsiz kullanmak demektir. Zira bu belediyelerin çoğu, tek bir kamyonla çöp toplayan, tek bir mimarla imar planı yapan, iki bilgisayarla idare edilen yapılar hâline geliyor.
Bu da hem hizmet kalitesinin düşmesine hem de kamu kaynaklarının israfına neden oluyor. Belediyecilik, bir tabela asmakla başlamaz; planlama, altyapı, kaynak yönetimi, insan gücü gibi birçok alanda ciddi bir kapasite ister.
Merkezi Sistem mi, Parçalı Yapı mı?
Büyükşehir Yasası’nın belki de en olumlu tarafı, kırsal ve merkez arasındaki hizmet bütünlüğünü sağlaması oldu. Kanalizasyondan ulaşıma, altyapıdan sosyal yardıma kadar birçok hizmet, daha sistemli ve entegre bir şekilde yürütülmeye başlandı.
Şimdi yeniden parçalı bir yapıya dönmek, koordinasyonu kaybetmek, yönetimi zorlaştırmak ve çifte masraf çıkarmak demektir.
Popülizme Teslim Olmayın!
Belde belediyelerinin yeniden açılması yerel seçim yatırımı olabilir ama ülke yönetimi popülizmle değil, akılla yapılır. “İnsanlar istiyor, oy getirecek” diyerek her talebi karşılamak ülkenin yararına olmaz.
Hizmet eksikliği varsa, bu eksiklik mobil belediye birimleriyle, büyükşehir uydu ofisleriyle, ilçe belediyesi koordinasyonuyla çözülebilir. Ama yeni belediye açmak, hem gereksiz hem de pahalı bir çözümdür.
Sonuç Yerine: Şehir Devletine Değil, Etkin Devlete İhtiyacımız Var
Türkiye’nin ihtiyacı, her köye belediye kurmak değil; mevcut yerel yönetimlerin etkinliğini ve şeffaflığını artırmaktır. Belediyecilikte sayı değil, kalite önemlidir. Yeni belediyeler kurmak yerine, var olan yapıları güçlendirecek, liyakat esasına dayalı, kaynakları verimli kullanan bir sisteme odaklanmalıyız.
Yoksa her beldeye bir belediye kurar, sonra da “bu ülke niye büyüyemiyor” diye düşünürüz.
TBMM kabul edilen bu yasa tasarızı bu ülkeye ihanettir.. 2014 den beri belde belediyelerinin yükünü sırtımızdan atamazken, yeni belediye açmak Ak Partiye de MHP de ve diğer partilerde oy getirmez !
iyi günler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.