
Gülay Doğan
Bayram Bize Gelmedi…
Bayram Bize Gelmedi…
Eskiden bayram, bizim eve iki gün önceden gelirdi…
Babamın aldığı lastik ayakkabıları, yeni şalvarı, gömleği yatağımın başucuna koyar, sevinçle uyurdum. Yeni kıyafetlerimle hayaller kurar, sabırsızlıkla bayram sabahını beklerdim.
Bayram bize gelirdi…
Arefe günü kurban gelirdi eve. Kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklara kınalar yakılırdı. Evde bir telaş olurdu, bir neşe, bir hazırlık... Bu sene olmadı. Bayram uğramadı bizim kapıya.
Bayram sabahı erken kalkılır, "Gusül abdesti almak sevaptır" diyerek banyo yapılır, ceplerimize şekerler doldurulur, teşrik tekbirleri eşliğinde camiye gidilirdi. Bu yıl o sabah olmadı. Camiye de bayram uğramadı.
Eskiden bayram camide başlardı. Cemaate halka olur, bayramlaşmalar yapılır, büyükler küçüklere harçlık verirdi. Cami çıkışı selamlaşmalar, sarılmalar… Bu sene caminin taşları bile soğuktu. Bayram camiye bile gelmedi.
Kurbanlar tekbirlerle kesilirdi. İlk kesilen kurbandan kavurma yapılır, daha diğerleri kesilirken o et paylaşılırdı. Komşular bir tas kavurmayla birbirine koşardı. Bu sene apartmanımızda bir tek kurban kesilmedi. Bayram, sanki binamızın kapısından bile geçmedi.
Ne komşu ziyaretleri vardı, ne büyüklerin elleri öpüldü. Ne kınalı ellerde çaylar geldi, ne kahve kokusu sardı evi. Bayramın o kendine has kokusu, havası yoktu bu yıl. Bayram evlerimize de gelmedi.
Duydum ki kurbanlar bu sene vakıflara verilmiş. Onlar da yurt dışına göndermiş. Biz ise bir şiş ete hasret kaldık. 24 dairede tek bir kesim olmadı… Bayram bizi bırakıp uzaklara gitti. Bizim binaya uğramadı bile.
Selam yok, kelam yok. Büyük küçüğü tanımaz oldu. 30 bin lira harcamamak için 4.500 liraya yurt dışına kurban gönderen komşular, kalan parayla tatile gitti. Dostlar, bizim binaya bu sene bayram uğramadı.
Eskiden her evden duman çıkardı. Komşular pişirdiklerini paylaşır, mahalleyi haşlama kokusu sarardı. Bayram gelirdi, fakir fukara bile hissederdi… Bu sene bizim şehre bile uğramadı bayram.
Fakir, boynu bükük bir "Allah" diyor. Afrika’dan Türkiye’ye kurban kokusu ulaşmıyor artık. Bu yıl da geçti böyle… Bayramı yakalayamadık. Bayram Türkiye gelmedi.
Aradım bayramı. Duydum ki Türkmenler Köyü’ne uğramış. Geçerken bizim evin önünden geçmiş de selam bile vermemiş. Kırgın, küskün… Bu eve gelmemiş, bu mahalleye uğramamış bayram.
Yaşlılar huzurevinde, gençler deniz kenarında… Kurbanlar ucuz kesenlerde, ihtiyaç sahipleri ise yine uzakta… Görünen o ki bayram, bu yıl Türkiye’ye bile uğramamış.
Bayramı küstürdük. İnsanlığı unuttuk. Kurban eti sokamaz olduk evimize. Paylaşmayı, kokuyu, birlik olmayı bıraktık… Bu yüzden bayram, bizim insanlığımızı da alıp çok uzaklara gitti.
gele bayram gel, barışalım gel , barışalım da bayram olsun, böyle giderse adını da unatacağız sahi yahu senin adın ne idi ?
Bayramı Unutanlara hatırlatırım..
Bayramı Tanıyanların Bayramı Mübarek Olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.