Medine den Gönül Dostlarına !

Medine Notları 2

Bugün : 24 Kasım 2024 Pazar, bugün size uzun ve güzel bir pazar sohbeti yapmak istiyorum.. Bu yazımı Medine den yazıyorum.. Bugün Pazar olunca yazı uzun olsun zararı yok evde , bağda , soba başında keyifle okumanız dileği ile Şehirlerin anası, Medine den selam olsun diyorum..

Medine’ye aşık olur , onun havasını koklarsan sana çok şey söyler ! , dağlar taşlar sana sevgili Peygamberimizi anlatır bunu yaşamak gerek..!

Teveccüh namazı ve Sabah Namazı sonrası ilk durak yerimiz : Cennetül Bâki yani buraya Baki Kabristanlığı da denmektedir. : Medine-i Münevvere'nin mezarlığı olan Cennetü'l-Bakî'de pek çok sahabi, Allah Resûlü (s.a.s. )'nün eşleri , amcası Hz. Abbas, halası Safiye ve bazı torunları da buradadır. Efendimiz’in

oğlu İbrahim, kızları Rukiye ve Zeynep , Hz. Fâtıma ile oğlu Hasan da buraya defnedildiler. 3. halife Hz. Osman Bakî kabristanlığında medfundur.

Peygamberimiz (SAS) efendimizi selamlayarak Baki Mezarlığına gir selam ver sonra onları dinle !.. Allah Allah Allah de yeter !

Bakî’a defnedilenler arasında Rasül-ü Ekrem’in “benim ikinci annem” dediği Hz.Ali’nin annesi Fâtıma binti Esed ile mübarek zevceleri mü’minlerin annelerinden Hz. Âişe, Hz. Hafsa, Hz. Ümmü Seleme, Hz. Zeyneb binti Huzeyme, Hz. Zeyneb binti Cahş, Safiye, Reyhâne ve Mâriye bulunmaktadır.

Sadece bunlar mı ? Elbette değil , 10 Binlerce sahabe, İslam alimi ve evliya burada bulunmakta olunca ziyaret bir başka oluyor.. kulak verin onları dinleyin sevgili malınızın değerini anlarsınız !..

Genişlemelerle birlikte günümüzde 180.000 m2’ye ulaşan Cennetü’l-Baki’ i ziyaret etmeden Medine den ayrılmamak gerek.. orası bana çok şey söyledi, Kahramanmaraş selam gönderdi !..

Arguvan Otel doğru geliyoruz : Yolumuzun üstünde her vakit uğradığımız yer !

Bulut Mescidi yani : Gamame Mescidi

birkaç defa namaz kılmak nasip oldu, otel ile Ravza arasında yani bizim kaldığımız Arguvan otelinin önünde.. Allah gelemeyenlere de nasip etsin diyorum..

Rasülüllah (s.a.v.) bayram namazı ve yağmur duası için buraya çıktığı zaman kendisini bir bulutun gölgelemesi sebebiyle sonraki dönemlerde Ğamâme Mescidi adıyla meşhur oldu. Bulut, Güzelbulut olunca daha hoş oldu.. Osmanlı eseri bize selam veriyor , Ümmetin Umudu Osmanlı torunları diyor !..

Hz. Ebu Bekir Sıddık Mescidi

Hz. Ebu Bekir evinin yerine : Dedelerimiz Osmanlı tarafından yapılan ve Sultan I. Abdülmecid tarafından yeniden inşa edilen 32,5 x 23,5 m. ölçüsündeki Mescidi Ğamâme güney tarafında büyük bir kubbe, kuzey tarafında ise bu büyük kubbeyle uyumlu beş küçük kubbe ile örtülüdür. Türkiye TİKA tarafından bakım ve tamiri yapılan güzel bir osmanlı eseri 5 vakit selamlıyoruz otelden namaza giderken..

Sultan II. Abdülhamid döneminde ve 1990’da kapsamlı bir tamirattan geçirilen mescid, Osmanlı mimari tarzını hâlâ korumaktadır.

Hazreti Ali Mescidi veya Camisi

Medine musallâsında yer alan mescidlerden biridir. Mescid-i Musallâ’sının kuzeybatısındaki Amîdiyye sokağının başındadır. Hz. Ebu Bekir (r.a.) halifeliği sırasında burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı almıştır. Bu yerde Peygamber Efendimiz de bayram namazı kıldırmıştır.

İlk defa Ömer bin. Abdülaziz tarafından inşa edilen mescid, 1838’de Sultan II. Mahmud tarafından yenilenmiştir. 1990’da tamirattan geçirilen ve 292 m2’lik bir alanı kaplayan mescid halen Osmanlı mimari tarzını korumaktadır.

1662’de Medine’yi ziyaret eden Ebû Sâlim el-Ayyâşî, Peygamber Efendimiz’in muhtelif yerlerde bayram namazı kıldırdığını, bunlardan üç tanesinin meşhur olduğunu kaydeder. Bunlardan biri de Mescid-i Ebu Bekir’in hemen kuzeyinde, Hz. Osman evinde isyancılar tarafından kuşatıldığında Hz. Ali’nin Medine musallâsında bayram namazını kıldırdığı yerdir.

İlk defa Ömer bin . Abdülaziz tarafından inşa edilen Mescid-i Ali, 1990’da 882 m2’lik biralan üzerine eski tarzına benzer bir şekilde inşa edilmiştir

Medine Tren İstasyonu

Cennet Mekan Sultan Abdulhamithan büyük Projesi : 1900 yılında yapımına başlanan ve 1908’de Medine’ye ulaşan Hicaz Demiryolu ile Medine-İstanbul arasında bağlantı kurulmuştur. I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesinin ardından Hicaz Demiryolu âtıl hale gelmiştir.

Suriye – Ürdün, Suudi Arabistan anlaşmıştı.. Demir yolu bakımı tamiri yapılacaktı , Türkiye , Ürdün Suudi Arabistan birazını yaptı.. İç savaş Sebebi ile Suriye kaldı..

Bugün yeniden canlandırılmaya çalışılan Hicaz Demiryolunun son durağı olan Medine’deki istasyon binasıyla yanındaki Ambar cami hâlâ ayakta ve Türkiye bakımını tamirini yaptırdı..

Medine Tren İstasyonu ve Ambar Camii Osmanlı burada açan güldür..

İlk tren seferini de buraya gelen paşaya padişah , Bana Peygamberimizin kabrinden toprak getir emrini verir..

Dönüş için tren hareket etmek üzere iken paşanın aklına gelir, Demir yolunun Amber bölümünden toprak alır ve İstanbul vardıklarını da verir, Padişahımız Sultanımız toprağı koklar : Paşa paşa ben sana Peygamberimizin kabrinden toprak getir dedim, ambardan değil, al bunu götür yerine dök oraya da bir Camii yapın talimatı verir ve Ambar cami böylece yapılır..

İki Kıbleli Mescid

Medine-i Münevvere’nin kuzeybatısındaki Vebere haresinde ve Mescid-i Nebevi’nin 5 km. uzağında yer almaktadır. İlk adı, içinde bulunduğu kabile bölgesinden dolayı Benî Seleme Mescidi iken Rasülü Ekrem’in burada öğle namazını kıldırdığı sırada kıblenin Kudüs’deki Mescid-i Aksâ’dan Kabe’ye çevrilmesi üzerine “iki kıbleli mescid” manasına gelen “Mescid-i Kıbleteyn” adını almıştır.

Cumartesi günü Kuba Mescidini Ziyaret Edene Umre Sevabı

Genişleme çalışmalarını devam ettiği Kuba da : çok değil 20 yıl önce çok güzel hurma bahçeleri vardı.. Kuyuları ve hurma bahçeleriyle meşhur verimli bir vaha üzerinde kurulmuş olan ve adını buradaki! bir kuyudan alan Kubâ, Mekke yolu üzerinde bulunan bir köydü. Bugün devasa genişletme yapmışlar , parklar ve yeni düzen ile çok büyük alanı kaplamış..

Rasülüllah Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicretleri esnasında Medine’ye yaya bir saatlik mesafede bulunan Kubâ’ya ulaştı. 14 gün müsafir kaldı. Bu süre içerisinde Evs’in bir kolu olan Amr bin. Avf oğullarından Gülsûm bin. El Hedm’in evinde misafir kaldı; genişliğinden dolayı daha uygun gördüğü Sa’d b. Hayseme el-Ensari’nin evinde de ashabıyla sohbet etti. İnşaatında bizzat kendilerinin de çalıştığı İslam’da ilk mescidi yaptırdı.

Burada namaz kıldı. Sa’d b. Hayseme’nin evinde Rasülüllah’ın (s.a.v.) namaz kılarak ashabıyla sohbet ettiği yer 1985’te gerçekleşen son imara kadar korunmuş, bu genişletmede Kubâ Mescidi’ne dâhil edilmiştir.

Kubâ Mescidi, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksâ’dan sonra en faziletli mesciddir.

Kubâ Mescidi’nde namaz kılmayı umreyle eşdeğer gören Peygamber Efendimiz, “Cumartesi kim kubaya gelir iki rekat namaz kıla ziyaret ederse bir umre sevabı alır” buyurdu..

Medine’de bulunduğu zamanlar Cumartesi, bazen da Pazartesi günleri ve Ramazan’ın 17. günü Mescid-i Kubâ’ya giderek namaz kılar, burada verilen Kur’an-ı Kerim derslerini denetler, kendisine sorulan soruları cevaplandırırdı.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Hicret sırasında Kubâ’ya ulaşarak burada Mekke’den gelecek olan Hz. Ali (r.a.) ve diğer muhacirleri beklemek üzere 14 gün kaldı.

24 Eylül 622 Cuma günü Medine’ye hareket etti. Yaklaşık 500 metre sonra Ranuna vadisinde Beni Sâlim kabilesinin içinden geçerken kabile halkı Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)i bırakmadılar.

İkramda bulundular.

Rânûnâ’ya vardıklarında öğle vakti olmuştu. Cumanın farziyyeti ile alakalı ayet-i kerime nazil olunca buradaki namazgâhta ilk Cuma hutbesini okudu ve ilk cuma namazını kıldırdı.

Daha sonra bu ilk Cuma namazının hatırasını yaşatmak için “Mescid-i Cuma” adıyla meşhur olan bir mescid yaptırıldı.

Bu mescide “Âtike” veya Beni Sâlim kabilesi içerisinde olduğu için “Beni Sâlim” mescidi de denir. Ayrıca mescidi “vadi” de denir. Çünkü bu mescid “Ranuna vadisi”nin içerisindedir.

Bu mescid 1990’lı yıllarda yeniden yapıldı. Türk mimarisini andıran yapısıyla arzı endam eden bu mescid, Kubâ mescidinin 350 m. kuzeyine düşmektedir. Mimarı Mahmut Kirazoğlu dur.

Mescid-i Zülhuleyfe Mîkât Mescidi

Zülhuleyfe, Medine yönünden Mekke’ye gideceklerin ihram yeri (mîkât) olarak Peygamber Efendimiz tarafından belirlenmiştir. Bugün Hz. Ali’ye nisbetle “Âbâr-ı Ali” (Ebyâr-ı Ali) adıyla anılan Zülhuleyfe’deki bu mescidin Mescid-i Nebevî’ye uzaklığı yaklaşık 11 km.dir. Medine’nin güneybatı sınırı buraya kadar ulaşmıştır.

Rasülüllah Efendimiz daha önce iki umre yolculuğunda yaptığı gibi, Vedâ Haccı sırasında da Zülhuleyfe’de geceleyerek semûre adlı bir ağacın altında namaz kılmıştır. Bundan dolayı buraya Mescid-i Şecere adı da verilir. Peygamberimizden sonra Medine’den Mekke’ye gidenler burada ihrama girmişlerdir.

İstanbul Müjdesi

Hendek Savaşı'nın geçtiği yerde Sel dağının kuzeybatısında Mesâcid-i Feth diye de anılan yedi küçük mescid vardır.

Bugünlerde tamir var yakın yerine yaklaşamıyorsun . Bunlardan Mescid-i Feth, Mescid-i Selmân-ı Fârisî, Mescid-i Ali b. Ebu Tâlib ve Mescid-i Ebu Bekir es-Sıddîk ,Mescid-i Ömer bin. Hattâb ve Mescid-i Sa'd

Hende Kazılırken : Kazı esnasında büyük bir kaya çıkmış ve kırmaktan aciz kalınmıştı. Rasûlullah (sav) durumu haber alınca oraya indi, taş kazmasını aldı kayaya vurdu, kayanın üçte birini kopardı. Oradan çıkan bir kıvılcım bütün Medine’yi aydınlattı. Rasûlullah (sav) tekbir aldı sonra oradaki Müslümanlarda tekbir aldılar, sonra ikinci ve üçüncü kayalarıda parçaladı.

Selman-ı Fârisi (ra) gördüğü şimşekleri Rasûlullah (sav)’e sordu. Rasûlullah (sav): “Birinci şimşek Hire’yi ve Kisra (İran şahının köşklerini). İkinci şimşek, Şam ve İstanbul’un kırmızı köşklerini, üçüncü şimşek, Yemen’den San’a köşklerini gösterdi. Cebrail haber verdi ki, Ümmetim onları alacak,” diye buyurdu.

Sonra ilave etti : “ Kostantiniye, bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır” Hadisi şerife mahsar olmak isteyen Fatih Sultan Mehmet ‘in sesini duymak “ Ya ben İstanbul'u alacağım ya İstanbul beni, dediğini duyarsan bu ziyareti bir anlamı olur..

Hende ve Yedi Mescitlere bakınca ben şu sözleri duyuyorum: Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” (Hadisi Şerif) İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve şanlı askerlerini rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.

Birileri Zulüm 571 de başladı desede biz dua ediyoruz Şehitlere gazilere baş komutana fatiha gönderiyoruz.. Fatihin askerini tanımıyorlar ki , öyle ya !..

Çünkü o gün : mü’minler sevindiler. Münafıklar ise daha Medine’den çıkamıyorsunuz tutmuş size İran şahının köşklerini gördüğünü ve onların feth olacağını söylüyor. Buna şaşmıyor musunuz, dediler.

Hendek de : 29 gün kadar süren düşman muhasarası bilindiği gibi hezimetle neticelenmiş, İslam ordusu büyük bir zafer kazanmıştır. O orduya fatiha okuyarak geçiyorum..

Rasûlullah (sav)’in muhasara esnasında çadır kurduğu yerde, Mescid-i Fetih ile Yedi Mescid bulunmaktadır. Rasûlullah (sav) Hendek harbi sırasında Mescid-i Feth’in bulunduğu yerde iki gün boyunca dua etmiş ve duası kabul oluncaya kadar devam etmiştir. Cabir (ra): “Burada ihlâsla yapılan her dua mutlaka kabul edilir. Nitekim ben ne için dua ettiysem kabul olunmuştur,” diyor.

Burada peygamberimizin çadırının yerine yapılmış olan Mescid-i Fetih, Hz Ali Mescidi, Selman-ı Farisi Mescidi, Hz Osman mescidi ve Hz Ebu Bekir Mescidi; bu iki mescid yıkılmış ve yerine büyük bir cami yapılmıştır. Hz. Ömer Mescidi ve Hz Fatıma Mescidi bulunmaktadır. Diğer mescidler de yıkılmaya terk edilmiş, hatta Hz. Fatıma Mescidinin kapısı örülerek kapatılmış ve tavanıda çökmüştür.

Medine turunu böylece Pazar günü tamamlıyoruz, uçağa binme ve Türkiye dönüş başlıyor.. gördüklerimin duyduklarımın yüzde 1 yazdım okuyanlara teşekkür ediyorum..

Medine aşıklarına selam olsun

İyi günler