Kibir İnsanı Cehennem Çukuruna Götürür !…

Kibir İnsanı Cehennem Çukuruna Götürür !…
Bayram süresince : Hısım- Akraba- Dost ziyareti yaptım, insanlardaki yüksek seviyede kibirline şahit oldum..
Büyüklerimiz bize sürekli : Kibirlin çok kötü bir huy olduğunu, insanı cehennem çukuruna götüreceğin anlattılar..
Kibir, insanların kendilerini üstün görme ve kimseyi beğenmeme halidir. Örneğin hiçbir fikri ciddiye almayan, her şeyin en iyisini kendi bildiğini düşünen kimseler kibirlidir. Kibir, insanların yalnız kalmasına sebep olan bir davranıştır. Kibirli kimseler insanlar tarafından sevilmez. bugün böyle insanların çoğaldığın görüyorum..
Arkadaşımız Kurban Bayramı ziyaretindeyim !.. : elindeki kebap şişinden bir diki çek diye bir kibir sahibine söyledi.. oda sert bir şekilde : " Ne münasebet !.. bizim evde etimiz var ! diyerek alaylı bir bakışla ne kadar Kibir duygusu kendini büyük, diğerlerini küçük gördüğünü modern çağdaş insan olduğunu , başkasını elinin değdiğini yemeyeceğini söyledi..
Oysa : Biz bir leğenden çorba için, bir tepsi pilavdan aynı anda yemek yiyen kişileriz ne oldu bize böyle ?… Kibrin bir ucunda da şu vardır ; başkalarını küçük görmezsin ama kendini büyük görürsün. söze böyle başlarsınız, Bu tarz kişiler mütevazı gibi gözükür. Fakat yakın ilişkilerde anlaşılır ki kişi kendini kutsallaştırmıştır.
Bertiz de bir köy evine vardık, bir sülahi ayran ile bir bardakla geldi, ayran içinler bardağı yeniden doldurup diğerine veriyor.. ben benden öncekilerin kim olduğunu bile sormadan içtim, bakmadım bile.... bizimle yola çıkan yakın dostumuz , yol arkadaşımız " başka bardak yok mu ? " diye sordu.. yok cevabını alınca aynı bardaktan ayran içmedi.. Biz de boş bulunduk: " Müminin artığı Mümine Şifadır " Şifadır söyleyince ," Geç o eskidenmiş aynı bardaktan su ayran içilmez ! cevabını aldım, içime battı.. çok üzüldüm, üç gündür ilmihal kitaplarından kibir konusunu okuyorum..
Gerek kibir ilgili diğer kavramlar hadislerde de geçmektedir. Bu hadislere göre kibir gerçeği inkâr etmek, hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemek, hor görmektir, bunu bilen biri olarak çok üzüldüm..
Türkçe 'de gurur kelimesi “kendini beğenme, böbürlenme, kibir” mânasında kullanılmakta, bu tür duygular taşıyan kimseye de mağrûr denilmektedir.. yada Mağrurlanma Padişahım senden büyük Allah vardır ! sözü aklıma geldi.
Büyüklerin elini öpmüyoruz, eli pis diye ! .. öyle mi ? Pis mi ? .. kibir bizi bu hale sokuyor, oysa Kibir, şirkin kardeşidir. uyan dostum uyan..!.. Cehennem çukuruna gitme uyan !..
Ekmeğe elini sürdün yemiyor, tabağından bir şey alsan o tabağı yemiyor, aynı bardaktan su içmiyor, aynı kaptan yemek yemiyor.. kibir onu cehennem ateşine sürüklüyor farkında değil, Kibir, cehennemliklere mahsus başlıca kötü huylardan biridir. Kibir, dünya-ahiret insana Allah'ın merhametini kaybettirecek bir haldir. ne olur kibiri bir yana bıraka bilsek !..
Kibirden olan işlere birkaç örnek verelim Ben Kurban Bayramında bunu öğrendim :
1- Sual soramamak kibirden kaynaklanır. Kibirli, sual sormayı, bilmemenin alameti kabul eder. Sual sorarsam, bilmediğim meydana çıkar der. kibrinie gömülür.. kimseye bir şey sormaz, her şeyi kendi biliyor..
2- Hep kendisine sual sorulmasını, başkasına sorulmamasını istemek, bildiği bilmediği her suale cevap vermeye kalkmak, bilmiyorum diyememek. kibrin ta kendisidir..
3- Yol sormaktan çekinmek. Yol ve sual soramamak, ayıplanma, kınanma korkusundan ileri gelir. ki atalarımız " Soran dağları aştı sormayan düz yolda şaştı !" diye güzel örnek vermiştir..
4- Âmirinden izin istemeye çekinmek.
5- Misafir olduğu evde, imamlığa layık birçok kimse varken, ev sahibi izin vermeden imamlığa geçmek, herkesten çok kendini imamlığa layık görmek. kibirin göstergesidir..
6- Bir toplantıda, hep kendi konuşmayı istemek, başkalarının söze katılmasından rahatsız olmak, onların kuzu gibi dinlemelerini istemek. ben varım ben konuşurum başkası konuşmasın demektir kibir..
7- Arkadaşlarına, bir şeyler bildiğini göstermek için, onlara her fırsatta bir şeyler anlatmaya çalışmak, yanlış sandığı şeyleri hemen düzeltmeye, ikaza kalkışmak.
8- Camide, boşluğu doldur diye, ona buna emir vermek ve emir verilenin de, bundan alınması. her ikisi de kibir abidesidir.. oysa camii de saf düzenini herkes bilir söylemeye gerek yok..
9- Yaşına bakılmadan, herkesin birbirine abi denmesi âdet olan yerlerde abi diyememek, sadece ismiyle veya “Ali bey, Veli bey” diye hitap etmek. kibirdendir.. senden küçük özellikle çocuklara ağabey diyerek elini öpsen kibirin kırılır.. günahsız çocukların elini öpmek onlara hürmet etmek çok güzel bir huydur..
10- Övülmekten hoşlanmak, tenkide dayanamamak. Hatasını söyleyene teşekkür edememek. kızmak kibirin ta kendisidir..
11- Hakkı kabul etmemek. Bir şey şöyledir denilince tevil etmeye çalışmak, elli dereden su getirip kabul etmeye yanaşmamak. Hâlbuki hakkı söyleyen çocuk da, cahil de olsa, severek kabul etmeli.
12- Vesvese etmek de kibirden olabilir. Kendini ihtiyatlı zanneder, herkesin yanlış yaptığını düşünür. Nasihat kabul etmez, vesvesesine devam eder.
13- Baş olmayı istemek, emir vermekten hoşlanmak. Bazı yönlerini üstün görmek.
14- İnsanlar yanına gitmekten veya bir şey sormaktan çekiniyorlarsa, bu da kibir alametidir.
15- Kendisi, tevazu olsun diye, bu fakir, bu âciz, bu günahkâr dediği halde, azıcık tenkit edilince, âcizliği, fakirliği kalmayıp öfkelenmek.
16- Tevbeyi geciktirmek, namaz kılmamak, Allahü teâlâya karşı kibirli olmaktır.
17- Tartışma sonunda, hakkını helal et dense, helal etmemek; bu, hâlâ haklı olduğunu savunmak olur.
Netice: Haddini bilmek tevazu, haddini bilmemek kibir alametidir.
Herkes kendinin kibirli olup olmadığını anlayabilir. Mesela şunlar varsa kibirlidir:
İstişare etmiyorsa, danışmıyorsa, soramıyorsa, peki diyemiyorsa, hatasını kabul edemiyorsa, özür dileyemiyorsa, kimseden dua isteyemiyorsa, vara yoğa öfkeleniyorsa, başkalarını beğenmiyorsa, birine yol sorarken bile çekiniyorsa, Üzerinde hakkı bulunanları, fakirleri, garipleri ziyaret etmiyorsa, Hep kendini haklı kabul ediyorsa, kendi görüşünün doğru olduğunu kitaplarda şöyle diyor, falanca büyük zat böyle buyurdu diyerek kendisinin haklı olduğunda ısrar ediyorsa, Kibrini örtmek için mütevazı ve edepli gözükmeye çalışıyorsa, Emr-i maruf yapılınca, kabul etmeyen, (Allah’tan kork şunu yap, şunu yapma!) denince, eğer kabul etmezse, o kişi nefsine mağlup olmuş, kibre düşmüş demektir.
çok sevdiğim Bir menkıbe:
Yeni gelmiş bir talebe, bir gün dergâha girmek isterken, dergâhın köpeği hırlayarak girmesine engel olur. Ne yapsa fayda yok. Köpek, hiç kimseyi içeri sokmaz. Müridin hocası durumu gizlice takip eder. Mürid, köpeğe yaklaşıp, (Sen de, ben de bu kapının birer köpeğiyiz. Çekil de içeriye gireyim) deyince, köpek, kuyruğunu sallayıp çekilir ve mürid de içeri girer. Hocası buna hemen icazet verir. Yıllarca dergâhta hizmet eden talebeler duruma taaccüp edince, hocaları der ki: "O, kibretmedi, kendisini köpekten üstün görmedi. Burada bulunuş maksadını anladı ve maksadına kavuştu." der..
Konu uzun, biraz uzun yazdım: Kurban Bayramından hafızamda kalanlar bunlar..
iyi bir hafta diliyorum..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Doğan Arşivi