Huzur Arıyorum !

Huzur Arıyorum !

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hazırlattığı “ İnsanlığın Huzuru “ kitabını şöyle enine boyuna inceleme ve göz gezdirme imkanı buldum..

    Edebiyi gayet iyi de çare !

    Hicivli ve iğneli eleştirim:

    Huzur İslam da : Bu konuda yüzlerce kitap ve binlerce makale yazılmıştır.

    İslam alemi huzurlu olmalı ! ama nasıl ?

    Müslüman huzurlu olur ! tabi o Müslümanı bula bilirseniz !...

    Müslüman : Yalan söylemez, gıybet etmez, birine iftira atmaz ! Allah der başka bir şey demez , bu sebeple huzurlu olur..

    Hayatımızı İslam’a göre düzenlesek hiçbir mesele kalmayacaktır..

    Ticaret hayatımız da bir örnek  : Sevgili Peygamberimiz (SAV) efendimiz, akit yapın yazışın , söz unutulur yazı kalır buyuruyor.. bunu yapsak mesele kalmayacak..

    Alacağımızı, vereceğimizi, sözümüzü bir yere yazmıyoruz, sonra anlaşmazlık çıkıyor, ben öyle demedim, sen böyle demedin kavgası ile huzursuzluk başlıyor..

    Ecdadımız Osmanlı, Dinimiz : Komşu hakkına çok büyük önem vermiş, öyle ki : daha önce yapılan evin önünü kapatacak şekilde, güneşini kesecek şekilde ev yapılmasına müsaade etmemiştir.. Bugün var mı bunu arayan ?

    Aile hayıtımız bitti: Batılaşacağız diyerek aile mefhumu diye bir olay kalmadı.

    Evlilik hayatımızı : İslam’a göre düzenlesek, hiçbir mesele kalmayacaktır..

    Aile hayatımızı : İslam emir ve yasakları ile donatsak hiçbir mesele kalmayacak..

    Yeme – içme : Sevgili Peygamberimiz (SAV) efendimiz, midenizi üç ‘e bölün bir bölümü su, bir bölümü yemek bir bölümü de boş kalsın ! buyurarak, yeme içme adabına büyük örnek olmuştur.

     Bugün bunu yapa bilsek: sağlıklı yaşayacağız.

     Bizim tuttuğumuz oruçlara Allah’ın haşa ihtiyacı yok, faydası bize hem bu dünyada hem ahrette : Bu dünyada sağlık verir, Ahrette ise Cehennem ateşinden bizi korur !..

     Bunu çocuklarına anlata bilen , torunlarına anlata bilen aile var mı ?

     Aile : Dede, Nene, Anne, Baba,  Emmiler, ablalar  ve Halalar , enişteler dan başlar.. genişleyince, Dayılar, Teyzeler, Dedeler, Neneler devam eder gider..

     Bir ağabeyimiz anlatıyor: Babam 7 kardeşti, Annem, Babam ve Emmilerimle hanımlarının odası vardı onlar odalarında kalırdı.. Biz ise 20 çocuk sufa – hol gibi yerde , erkek çocukları ayuşlu baş uşlu yatardık.. kızlarda aynı.. bir birimize tekme atarak yatardık o günler ne güzel günlerdi.. diyor.. aile idik, huzur vardı !“  diyor..

    Biz bunu kaybettik: daha evlenmeden ayrı ev tutuluyor.. Gelin, Kaynana, Dede – torun muhabbeti olmuyor.. herkes bir birine düşman gibi bakıyor, burada nasıl huzur olacak ?

     Sonra çıkıyoruz : İnsanlığın huzuru kalmadı diyoruz..

     Özellikle 1900 yıllardan sonra Batılaşacağız , medeniyet alıyoruz diyerek Türkiye de aileyı yıktık, aile kalmadı, huzur nasıl kalsın, huzurun temeli ailedir..

     Yaşlılar kendi evinde tek başına ölümü beklerken, gençler çocuklar ise cep telefonu, tablet, bilgisayar ile mutlu olmaya çalışıyorlar.. Dede , Nene, Emmi, Dayı, Teyze, Hala’nın varlığından bir haber, huzursuz bir nesil !

      Ağabeyimiz: “ Evimizde : Çorba pişerdi, leğene dökülürdü.. Kadınlar ayrı yerde erkekler, ayrı yerde çocuklar kendi aleminde çal kaşığı kalmasın bulaşığı derdik, bugün aile fertleri anne , baba veya kardeşinin elinin dediği bardaktan su içmiyorlar, aynı sofrada yemek yemek istemiyorlar,” diyor..

     Batı ülkeleri , ilim adamları ise : Korona Virüs de  sürü bağışıklığı diyor ?,  bu da ne demek, birlikte yiyin için aile içinde sürü bağışıklığını kazanın demektir.. demesine deniyor da nasıl olacağını söyleyen de yok..

     Konuşu çok karıştırdım:

      Kısa ve Öz: özet olarak: Huzur İslam da ama : Doğumdan ölümümüze kadar İslam’ın emir ve yasaklarını gözeterek her konuda İslam dinine uyarak yaşarsak huzuru yakalarız..

      İslam’ın emir yasakları bizim huzurumuz için :

      Huzur İslam da diyorum..

      İyi günler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Doğan Arşivi