BAYRAM VE BAYRAMLAR

Önümüzdeki Cumartesi günü Mübarek Kurban Bayramı..

Bayram sabahı ezandan önce : anne ve babamız kalkar, abdest alır bizleri kaldırıp birlikte camiye giderdik..

Teşvik tekbirlerini getirerek, şeker yiyerek camiye gidilirdi..

Kurban bayramından bir gün önce yani Arefe günü ikindin namazı sonrası teşrik tekbirlerine başlanır.. Bayramın 4. Günü ikindin namazı ise son bulur..vacip olan teşrik tekbirlerinin yılda bir defa olduğu için çoğu beş vakit namaz kılan bile unutuyor..

Her yıl Kurban bayramı mevsiminde 23 vakit getirilen teşrik tekbirleri her vakitte farzın ardından bir defa; “Allâhu Ekber, Allâhu Ekber, Lâ ilâhe illallâhu vallâhu Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhi’l-hamd” olarak söylenir ki.. Biz Bayram Namazına giderken söylüyorduk.. Bayramın sevincini yaşamaya başlıyorduk..

Bayramlık elbiselerimizi, yeni ayakkabılarımızı giyerek camiye koşarak gider, büyüklerin elini öperek harçlıkları toplamaya başlardık..

Kurban Bayramı : Paylaşmak demektir..

Vacip olan Kurban İbadeti için kesilen : Kurbanların kurban olması için , çıkan eti 3’e böleceğiz..

Üçte birini fakir fukaraya ve kurban kesemeyen yakınlarımıza..

Üçte birini : eş dost, komşularımızla yiyeceğiz..

Üçte birini ise : evimize ayırarak ailemizle yiyeceğiz..

Kurbanımızı : tamamını dağıta biliriz.. veya öğrenci yurtları gibi sosyal yardım yerlerine vere biliriz..

Kurban Bayramı : Bayram olması için paylaşmak gerekir..

Kurban Kestim demek için : Kurban kesmek doğru değil..

Ekonomik krizlerin yaşandığı bugünde : çevremizde komşularımız içinde kurban kesemeyen çok fazla komşularımız olacaktır.. Bunlarla kurban etini paylaşmak sevgi ve muhabbeti artıracaktır..

Ekonomik gücü olduğu halde : Vacip olan kurban ibadetine inanmayarak kesmeyen kişiye kurban eti vermeyin çöpe atar, böyle bir inançlılığı son yıllarda fazlaca görüyorum..

Kurban Bayramının zevkini almak : Bayramı Bayram gibi yaşamak için , önce :

Bir kavurma yaparak komşumuzu yemeğe çağırsak : hep beraber yesek içsek ne olur ?

“ Kestiğim bir dana : serçe değil ki arka budunu vereyim,” demiş ya şair , bizde kestiğimiz kurbanı buzdolabında bekleteceğimize dağıtalım gitsin..

Derin dondurucu fazla elektrik yakıyor.. Boş yere eti orada bekletmeyin !

Gelin Bayramı Bayram gibi yaşayalım..

Eski bayramları özlüyorum..

Babam camii den gelir tekbirlerle kurbanı keserdi.. etinden kavurma yaparak çayla sabah yemeğini yerdik..

Sonra komşuların kurbanı keser , mangallar yakılır kebaplar yenirdi..

Komşu değil, mahalle yakın aile gibiydik.. hep beraber kebap yer , birlikte bayram ederdik..

Ya bugün : kurban kesen, etini derin dondurucuya atarak denize gidiyor..

Ne pay verme var , ne birlikte yemek yeme var, ne muhabbet var.. Bayramlar , o eski bayramlar bugün sadece bizim hafızamızda var..

Gelin bugün o eski bayramları yaşamak için bir adım atalım..