Zammı kim yapıyor ?

    Ben yapmadım ! ama kimin yaptığını bilemiyorum..

    On bir ayın sultanı Mübarek Ramazan-ı şerifin bugün 3. Günü, Manava , markette, Kasap’a gidilecek hal kalmadı..

    Kıçı boklu tavuk bile uçmaya başladı.. Bunun adına gıda terörümü dersiniz , yoksa başka bir şeymi dersiniz orasını bilemiyorum..

    Bir pastacı esnafımızla konuşuyoruz:

    Şeker, un, işçilik, elektrik, yağ : bu ürünler yüzde yüzün üzerinde zam yedi.. söyleyin ben pastayı kaça satayım ?

    Bir lokantacı dostumuz : Et, ekmek, meyve , zebze, yağ , tahıl ürünleri, usta ve garson maaşları yüzde yüz arttı , söyleyin bir kişilik yemeği kaça vereyim ?

    İki günden beri bir çok esnaf dostumuzla görüştük : herkes kendi ürün girdileriniz yüzde yüzün üzerinde zam yediğin , işçilik – kira, elektrik, su zamları ile iş yeri çalıştırmanın zorluğunu anlatıyorlar..

    Peki zamlar nereden başlıyor ?

    10 yıldan beri bize süt getiren daha geçen sene bugünlerde 4 TL süt getiren bir teyzemiz vardı.. o da süt 8 TL etti..

    Onuda hesaba çektim: Teyze , “ oğlum yem pahalandı, buraya geldiğim, beni getiren dolmuş fiyatı yüzde yüz arttı, elektrik arttı, odun , kömür arttı ben ne yapayım ? söyle diyor..

    Bir bahçecilik yapan ağabeyimiz var : emele yevmiyesin geçen sene 70-100 TL arası veriken, bu sene 120 -200 TL buldu söyleyin ben ne yapayım.. ekerken işçilik var, söküp hale getirken işçilik var söyle ben ne yapayım ? diyor..

    Gübre, Mazot, ilaç başını aldı gitti , hangisinin peşine yetişeyim diyor.. adam haklı..

     Peki bu gıda terörü kim ? , bunu nasıl bulacağız ?

     Pahalılık canımızı yakıyor, elimizi yakıyor, içimiz yanıyor biz ne yapacağız ? suçlu kim ?

     Sevgili dostlar: Zam zam zam zam… Her gün zam !

     Toprak’tan hale , Pazara kadar zam..

     İmalattan, üretime, markette kadar zam

     Tüketicinin mutfağına kadar zam, zam yapanların tamamı haklı !

     Peki haksız olan kim ? Zammı kim yapıyor ?

     Mesele burada kör düğüm oluyor..

     Olaya : Maraş dışına çıkarak baktım, İstanbul da üretim yapan bir fabrika işçilik, ham madde zamlarını üzerine koyuyor, birde ordan buraya nakliye var, geçen sene 6 bin TL gelen bir kamyon bu sene 25 bin TL geliyor.. ürünün üzerine nakliye biniyor..

     Dünya geneli yapılan zamlara baktık:

     Kahramanmaraş’ta üretilen bir kumaş, Kamyonla limana, limandan gemi ile ingiltere’ye gidiyor.. Nakliye, Gemi fiyatları arttı.. işçilik yüzde yüz artı, enerji fiyatı arttı.. dolayış ile geçen sene 1 tl olan bir kumaş bu sene 3 TL oldu.. nakliye ve yol gideri sigortası üzerine eklenince gittiği yerde el yakmaya başladı..

    Dünya da da böyle.. veya bize ABD gelen bir ürün, yada Almanya’dan gelen bir ürün bu da aynı maliyetle geliyor.. burada ki esnaf da ona göre zam yapıyor..

    Çare ne : Dünya , önce Korona Virüs ile sarsıldı.. tedarik zinciri kırıldı.. sonra zamlar başladı..

    Dünyamız küçük bir köy oldu.. ABD öksürür se bana ne diyemiyoruz.. Rusya – Ukrayna savaşı AB ülkelerini birinci derecede vurdu..

    Doğalgaz ve Petrol, Buğday, Ayçiçek yağı, bu savaşa bana ne diyemiyoruz, herkesi vuruyor tüm dünyayı vuruyor..

    O halde Dünya denilen denizin dalgalanması devam ediyor, bunun durmasını bekleyeceğiz.. Ancak hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..

    Geçen sene 4 TL alıp içtiğimiz süt bu sene bundan sonraki senelerde o fiyatta alamayacağız yani gelen zamlar geri çekilmeyecektir..

    Dünya denizindeki dalgalanma durur, fiyatlar bugünkü gibi kalırsa , ey vallah diyeceğiz ve israfı önlemek için aile içinde eğitime başlamamız gerekiyor..

    Bizi zamlar değil , israf öldürüyor..

    Hayırlı Ramazanlar Diliyorum..