Hizmetçi Yellenirse Dayak, Hanım Efendi Yellenirse “Saatler Olsun!”

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2021-2024 yılları arasındaki konser harcamalarına yönelik yürütülen usulsüzlük soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame, gündeme bomba gibi düştü. Beşi tutuklu 14 kişi hakkında “nitelikli zimmet” suçlamasıyla 18’er yıl hapis cezası isteniyor.

Elbette hukukun gereği yapılmalı, yanlış varsa hesabı sorulmalı. Ancak burada dikkat çekici bir çifte standart da var. Çünkü benzer konser harcamalarını başka belediyeler yapınca kimsenin sesi çıkmıyor. Aynı konseri bir muhalefet belediyesi düzenlerse “israf” oluyor, iktidar belediyesi düzenlerse “halkın gönlünü hoş tutmak” olarak görülüyor.

İşte tam bu noktada, rahmetli büyük büyük dedemin sözü aklıma geliyor:
“Oğlum, hizmetçi yellenirse dayak, hanım efendi yellenirse mis gibi koktu, saatler olsun derler.”

Bu söz, toplumun adalet terazisinin nasıl eğildiğini en güzel anlatan deyimlerden biridir.
Bugün yaşadığımız tam da bu.

Bir yanda usulsüzlük iddiası olunca ortalığı ayağa kaldıranlar, diğer yanda aynı işi yapan “bizden” olunca üç maymunu oynayanlar...
Bir yanda deprem sonrası “konvoy yapanlara” kızanlar, öte yanda “depremde ailesini kaybeden” insanların yaşadığı şehirlerde şarkılarla, türkülerle eğlenceler düzenleyenlere tek kelime etmeyenler...

Biz nasıl bir toplum olduk?
Acı tazeyken, enkazın altından umutla bekleyen insanların şehirlerinde konser düzenlenmesini nasıl normalleştirdik?
Depremin üzerinden aylar, yıllar geçmeden yapılan bu eğlencelere “halk moral bulsun” diyenler, gerçekten moral mi buluyor, yoksa vicdanını mı susturuyor?

Evet, biz garip bir milletiz.
Bir yandan adalet isteriz, diğer yandan adaleti kim uyguluyorsa ona göre değiştiririz.
Bir yandan “israf haramdır” deriz, diğer yandan “bizimkiler yaparsa helaldir” deriz.
Bir yandan “depremde yıkıldık” deriz, diğer yandan hâlâ aynı hataları yapar, aynı gösterilere alkış tutarız.

Gerçek şu ki, adalet; kimden geldiğine göre değil, ne olduğuna göre değerlendirilmelidir.
Eğer hizmetçi de, hanım efendi de aynı suçu işliyorsa, ceza da aynı olmalıdır.
Yoksa kokunun güzel ya da kötü oluşuna değil, adaletin kokusunun kayboluşuna şaşırırız.

Bugün 11 Ekim 2025 Cumartesi günler su gibi akıyor , seneler geçiyor , ömür bitiyor, makamda oturma süresi de bitiyor , umarım birileri bu yazıdan nasibini alır..!

Hayırlı Günler Diliyorum