Dün Açılan Milli Savunma Sanayi Fuarı:

Dosta Güven, Düşmana Korku Verdi

Türkiye'nin savunma gücünü ve teknolojik yetkinliğini bir kez daha gözler önüne seren Milli Savunma Sanayi Fuarı dün büyük bir coşkuyla kapılarını açtı. Yerli ve milli imkânlarla geliştirilen silah sistemlerinden insansız hava araçlarına, zırhlı kara araçlarından elektronik harp sistemlerine kadar geniş bir yelpazede sergilenen ürünler, sadece Türkiye’de değil, bölgesel ve küresel dengelerde de ses getirecek nitelikteydi.

50 firma yabancı 250 Savunma Sanayi firmasının katılması , Türk Savunma Sanayi ise dosta güven, düşmana korku verdi.

Fuarda öne çıkan en dikkat çekici unsurlardan biri, Türk savunma sanayisinin “dışa bağımlılıktan bağımsızlığa” geçişte kat ettiği büyük mesafeyi göstermesiydi. ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, HAVELSAN gibi öncü kuruluşların yanı sıra, Anadolu’nun dört bir köşesinden katılan yerli firmalar; Ar-Ge ve üretim kabiliyetleriyle sahada olduğu kadar vitrinde de büyük beğeni topladı.

Milli Savunma Bakanı ve üst düzey askeri yetkililerin yanı sıra, birçok yabancı ülke temsilcisinin katıldığı fuar, uluslararası ilgiyi de arkasına aldı. Katar, Azerbaycan, Pakistan ve Endonezya gibi dost ve kardeş ülkelerin savunma heyetleri, Türkiye’nin sunduğu yeni nesil savunma ürünlerine yoğun ilgi gösterdi. Bu da fuarın sadece teknolojik bir sergi değil, aynı zamanda stratejik bir diplomasi platformu olduğunu kanıtladı.

“Savunmada Kendi Göbeğimizi Kendimiz Kesiyoruz”
Cumhurbaşkanı’nın video mesajında vurguladığı gibi; Türkiye artık savunmada kendi göbeğini kendisi kesen bir ülke. Geçmişte ithalatla doldurulmaya çalışılan boşluklar, bugün yerli üretimle kapanıyor. Örneğin, yeni nesil İHA ve SİHA’lar – ki artık bunlar sadece bir platform değil, sahadaki dengeleri değiştiren oyun kurucu araçlar haline geldi – fuarın en yoğun ilgi gören bölümleri arasında yer aldı.

Dosta Güven, Düşmana Caydırıcılık
Türkiye’nin savunma sanayi vizyonu sadece kendini korumaya değil; dostlarına güven vermeye, hasımlarına ise caydırıcı mesajlar vermeye yöneliktir. Fuarda sergilenen teknolojilerin birçoğu, aktif olarak Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kullanılmakta ve başarısını sahada kanıtlamış ürünlerdir. Bu da tanıtımı yapılan her sistemin arkasında bir başarı hikayesi, bir saha deneyimi ve gerçek bir kabiliyet olduğunu ortaya koymaktadır.

Anadolu’dan Yükselen Güç
Fuarın dikkat çeken bir başka yönü ise Anadolu merkezli savunma sanayi firmalarının yükselen grafiği oldu. Kahramanmaraş, Konya, Kayseri, Sakarya, Eskişehir gibi illerden fuara katılan firmalar, sadece büyük şehirlerin değil, tüm Türkiye’nin bu savunma hamlesine katıldığını gösterdi. Bu da gösteriyor ki; savunma sanayisi artık sadece bir sektör değil, bir milli seferberlik haline gelmiştir.

Dün açılan Milli Savunma Sanayi Fuarı, bir vitrin olmanın ötesinde; Türkiye’nin milli gücünü, teknolojik ilerlemesini ve stratejik vizyonunu tüm dünyaya ilan ettiği bir gösteri alanıydı. Dosta güven veren, düşmana korku salan bu organizasyon, Türkiye’nin sadece bugünün değil, geleceğin savunma mimarlarından biri olduğunu bir kez daha tescilledi.

Hayırlı Günler Diliyorum