“Nevruz, tüm milletimizin ve tüm coğrafyamızın bayramıdır”
“Nevruz, tüm milletimizin ve tüm coğrafyamızın bayramıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, “Nevruz, belli bir etnik grubun değil, Alevi'si, Sünni'siyle Türk'ü ve Kürt'üyle tüm milletimizin, tüm coğrafyamızın bayramıdır.
Nevruz ortak kültürümüzün, ortak tarihimizin kader ve gönül birliğimizin de en önemli nişanesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, ramazan ayının manevi ikliminde, programa katılanlarla bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.
"Sizlerin vasıtasıyla 85 milyon vatandaşımız ve tüm Türk dünyası ile birlikte yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızın tamamındaki dostlarımıza selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının dört bir köşesinde nevruz coşkusunu paylaşan tüm soydaşlara, ülke ve millet adına muhabbetlerini ilettiğini belirtti.
Programın düzenlenmesinde emeği geçen AK Parti Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanlığı'nın yanı sıra Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreterliği ve Dünya Etnospor Konfederasyonu'nu kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, nevruz heyecanına ortak oldukları için katılımcılara da ayrıca teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizin bu heyecanınızı görünce az önce Binali Bey'le de şöyle bir istişarede bulunduk. Bu istişare neticesinde burada bir kamuoyu yoklaması yapsak ve 21 Mart'ı biz de şöyle dönüyorum, arkaya bakıyorum, 'Baharın ve kardeşliğin bayramı' olarak ilan etmeye var mısınız? Teklifi Cumhurbaşkanı olarak ben de parlamentoya sunmaya varım.
Cumhur İttifakı burada, hep birlikte bu adımı atalım inşallah" ifadelerini kullandı. "Unutmayın nevruza inananlar eğilmez. Biz dik duracağız, dikleşmeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki vatandaşların, kalplerde ince bir sızı ve hüzünle uğurlamaya hazırlandıkları Ramazan-ı Şerifini tek tek tebrik etti.
Ramazan'ın iyilik ve güzelliğe vahdet ve uhuvvete açılan ilahi bir kapı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Kuran-ı Kerim'in nazil olduğu şükür ve takva ayıdır. Kurtuluşumuza vesile olan tövbe ve tefekkür ayıdır.
Leyle-i Kadir, Kadir Gecesi'nde Kitabullah indiğine göre adımlarımızı da buna göre atacağız. Ebedî azaptan müberra olma, hakkın rızasına inşallah ulaşma ayıdır. Rabbimden bizleri ramazana kavuşturduğu gibi bir aydan daha hayırlı olduğuna müjdelediği Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı'na da sağlıkla, huzurla, sevinçle eriştirmesini niyaz ediyorum."
“RAMAZAN BAYRAMI ÖNCESİNDE KARDEŞLERİMİZE DESTEK OLMAK AMACIYLA İNSANİ YARDIMLARI ARTIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında coğrafyanın farklı yerlerinde devam eden çatışma, zulüm ve katliamların, ramazan ayının gönülleri yumuşatan atmosferine gölge düşürdüğünü söyledi.
Gazze'de tekrar başlayan İsrail saldırılarında şehit düşen çocuklar, kadınlar, siviller ve masumların herkesin yüreğini dağladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi içinden geçtikleri bu zor günlerde de tüm imkânlarıyla Filistinlilerin yanında olduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ramazan Bayramı öncesinde kardeşlerimize destek olmak amacıyla insani yardımları artırdık. Ateşkesin yeniden tesisi, zulmün son bulması, soykırım şebekesinin durdurulması için diplomatik temaslarımızı hızlandırdık" diye konuştu.
“BİN YILDIR BU COĞRAFYADA YAN YANA YAŞAYAN MİLLETLER OLARAK BARIŞ DOLU GELECEĞİMİZİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
Çocukların kanından beslenen terör devletinin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası mahkemeler önünde de mahkûm edilmesi için ne gerekiyorsa yaptıklarını ve yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce de söyledim, bugün bir kez daha ilan ediyorum.
Şımardıkça şımaran, günden güne daha pervasız hâle gelen bu katliam çetesinin bölgemizi kan deryasına çevirmesine asla izin vermeyeceğiz. Kendilerince yeni haritalar çizenler, kirli ve sinsi emellerine Allah'ın izniyle ulaşamayacaklar.
Bin yıldır bu coğrafyada yan yana, kardeşçe yaşayan milletler olarak barış, huzur ve istikrar dolu geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Rabb'im tüm mazlumların yar ve yardımcısı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Unutmayın, La tahzen innallahe meana. Bize korku yakışmaz. Onun için de korkmayın, Allah bizimle beraberdir" dedi.
“NEVRUZUN TEMSİL ETTİĞİ GÜZELLİKLERİ DOST VE KARDEŞLERİMİZLE BİRLİKTE TENEFFÜS EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün baharın da müjdecisi olan nevruzu hep birlikte sevinç ve heyecanla kutlamanın mutluluğu içinde olduklarını belirterek "Nevruz yani yeni gün. Bizim hem tarihimizde hem de sayısız güzelliklerle bezeli kültürümüzde önemli bir yer tutar.
Biraz önce Türk Devletleriyle İlişkiler Başkanımız Kürşat Bey (Zorlu) de detaylıca bahsetti. Şu an Türkiye'nin ve Türk Cumhuriyetlerinin dört bir yanında baharın, bolluğun, bereketin bayramı olan Nevruz, büyük bir coşkuyla idrak ediliyor" diye konuştu.
"Yalnızca bu yıl değil esasen asırlardır nevruzun temsil ettiği güzellikleri dost ve kardeşlerimizle birlikte teneffüs ediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu hakikati anlamak için sadece 'nevruziye' kelimesine bakmamız bile yeterlidir.
Nevruz bayramlarında Osmanlı padişahları, mevkidaşlarına ve mahiyetinde bulunan kişilere nevruziye denilen hediyeler gönderir, tebrikleşirlerdi. Anadolu'da ve ecdat yadigârı şehirlerimizde nevruziye ismi verilen, bugüne özel tatlılar yapılır, komşulara dağıtılırdı.
Şairlerimiz, toplumsal hafızamız olan halk ozanlarımız, nevruzu anlatan şiirler, kasideler, nefesler yani nevruziyeler yazarlardı. Bu ozanlardan biri de Sivas'ın Zara ilçesinden Ali Nebi idi." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Nebi'nin, "Bugün dağlar yeşillendi Sultan Nevruz safa geldi.
Cümle kuşlar hep dillendi. Sultan Nevruz safa geldi. Allah deyi öten kuşlar, dua eyler dağlar, taşlar kırcılandı hep ağaçlar, Sultan Nevruz safa geldi" mısralarını okuyarak, "Zahir baharın gelişinin ötesinde, Batı'nın âleminde kerahın gönüller uyandırdığı gündür Sultan Nevruz.
Biz de bugün burada hep birlikte Sultan Nevruz'a hoş geldin, sefa geldin diyor, yeni başlangıçlara, umuda, barışa ve kardeşliğe vesile olmasını canıgönülden temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“TÜRK DÜNYASININ İŞ BİRLİĞİ KÖKLEŞTİKÇE BÖLGEMİZDE BARIŞ RÜZGÂRLARI DAHA GÜÇLÜ ESECEKTİR”
Bugün Türkistan'dan Anadolu'ya, Balkanlar'dan Kafkasya'ya medeniyet havzasının dört bir yanında nevruzun yani yeni günün çiçeklerinin açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geceyle gündüzün eşitlendiği bu yeni gün, kışın nihayete erdiğinin, tüm bereketiyle artık baharın geldiğinin müjdecisidir.
Bunu Meclisimizden de inşallah geçirdikten sonra adımı ona göre Cumhur İttifakı tarihe kaydedecektir" değerlendirmesinde bulundu. Nevruzla kutlanan tabiatın dirilişinin, aynı zamanda gönüllerdeki ümitlerin de dirilişi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nevruz belli bir etnik grubun değil, Alevi'si, Sünni'siyle Türk'ü ve Kürt'üyle tüm milletimizin, tüm coğrafyamızın bayramıdır. Nevruz ortak kültürümüzün, ortak tarihimizin kader ve gönül birliğimizin de en önemli nişanesidir.
Nevruzun bu vasfını ve temsil ettiği değerleri daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Şimdi bu anlamlı buluşmada bir arzumuzu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bazı kardeş ülkelerde resmî tatil olan Nevruz Bayramı'nı, Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında her yıl 3 Ekim tarihinde kutladığımız Türk İş Birliği Günü gibi ortaklaşa kutlamanın zamanının geldiği kanaatindeyiz.
Onun için 21 Mart hayırlı olsun. Mayıs ayında Macaristan'da yapacağımız zirvemizde, Nevruz Bayramı'nın, Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olarak kutlanmasını teklif edeceğiz.
Temenni ediyoruz ki kardeşlerimizin de onay vermesiyle 21 Mart Nevruz, Türk dünyasının ortak anma ve kutlama günü olacak, böylece birliğimize, beraberliğimize ve dayanışmamıza hizmet edecektir." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası'nın iş birliğinin kökleştikçe, bölgede barış rüzgârlarının daha güçlü eseceğini kaydetti.
Türk Dünyası olarak en büyük güvencelerinin birlik ve beraberlik olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son yıllarda attığımız karşılıklı adımlarla hamdolsun, daha evvel hayal dahi edilemeyen yerlere geldik. İş birliğimizi enerjiden ticarete, güvenlikten eğitime, turizmden iletişime kadar bütün sahalarda güçlendirdik" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en zor zamanlarda birbirlerinin yanında olduklarını, sevinçlerini beraberce paylaştıklarını belirterek, "En son 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ın azatlığıyla birlikte bölgede yeni bir dönemin kapılarının açılmasını sağladık.
6 Şubat depremlerinde Türk Cumhuriyetlerinden kardeşlerimiz, milletimizin imdadına ilk koşanlar arasında oldu. 'Dilde, fikirde, işte birlik' diyen merhum Gaspıralı İsmail Bey'in gösterdiği istikamette, istikrarlı bir şekilde ilerliyoruz" şeklinde konuştu. Ortak Alfabe Komisyonunun, Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nda belirtilen öncelikler çerçevesinde çalışmalarına devam ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmen şair Mahtumkulu'nun, "Bu âlem mükemmel olsa, dünya yüzü nurla dolsa, evvel Rab merhamet kılsa, tende ve canda dert olmaz" sözlerinde anlamını bulan ruhla mücadelelerini kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti.
“TÜRK DÜNYASININ MERKEZİNDE YER ALDIĞI YENİ BİR KÜRESEL SİSTEMİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce böyle bir Türk dünyası, ardından da tüm dünyada barışın ve adaletin hâkim olması için gönül ve fikir birliği içinde çalışıyoruz. Türk birliğinin simgesi olan Türk Devletleri Teşkilatı aslında yüzlerce şairin, sanatçının, edebiyatçının, filozof ve devlet adamının binlerce yıldır öğütleriyle, seslenmeleriyle ve gayretleriyle renk kattığı bir tablodur. İnşallah el ele, gönül gönüle vererek Türk Dünyasının merkezinde yer aldığı yeni bir küresel sistemi de birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İmkânsız görünen nice hayali nasıl gerçeğe dönüştürdülerse gelecekte de çok daha iyi konumlara hep beraber ulaşacaklarına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güneş nasıl doğudan yükseliyorsa Türk asrının, tüm insanlığın üzerine tıpkı bir güneş gibi doğduğu o güzel günleri de inşallah göreceğiz.
Bugünden sonra nasıl tabiat bütün renkleriyle, bütün çeşitlilikleriyle, bütün zenginlikleriyle birlikte yeşerip, bereketleniyorsa millet olarak inşallah biz de yeni başlangıçlara yelken açıyoruz" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.