Korku Dağları Altında Kalan Ak Parti!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibine yapılan gözaltı olayından sonra televizyonlarda haber kanallarına çıkan sözde gazeteci, akademisyen, uzman yorumcu kişiler: “Ben buraya korkarak çıktım, yanlış bir şey söylerim de beni de tutuklarlar” diyerek söze başlıyorlar.

Türk halkına korku salan kişiler Ak Parti ve Cumhurbaşkanına karşı halkı kışkırtıyorlar.. korku dağları oluşturuyorlar..

Şair diyor ya ; Dağ başında bir gül gibi Boynu bükük kalan yarim ! Dikenleri yüreğime Acımadan salan yarim ! Bir kez sana bağlanmışım Ben kendimi avutmuşum Aşkın ile kavrulmuşum Sevdan beni kül eyledi Berivanım Berivanım Köy kokulu dağ ceylanım Berivanım dağ çiçeğim Birgün sana geleceğim Aşiretin töresini Senin ile yeneceğim Başına kırmızı gül Telli duvak öreceğim Yeminim var bu diyardan Senin ile göçeceğim, diyor ya şair işte öyle !

Ankara, İstanbul, İzmir'de gazetecilik yaptım, meslekte 45 yıl geride kaldı. Bugüne kadar bana ne polisten, ne askerden, ne savcıdan, ne hakime, ne milletvekillerinden, ne validen ne de belediye başkanlarından “Şunu yaz, bunu yazma” gibi bir baskı gelmedi. Ama bugün televizyonlarda canlı yayında günü yorumlamak için çıkanlar, Türkiye'de “adamı asıyorlar, kesiyorlar” gibi korku dağlarını milletin ve AK Parti'nin üzerine yıkarak söze başlıyorlar.

Sözde gazeteci veya kendini uzman olarak tanıtan kişi: “Yakınlarım bana telefon açtı, aman konuşmana dikkat et! Seni de içeri alırlar!” diyerek söze başlıyor. Türkiye'de Cumhurbaşkanı'na, siyasilere söz söyleyenler içeri alınsa veya gazeteciler içeri alınsa, bunlardan önce hakim ve savcılara parmak sallayanlar alınır. Ondan önce Cumhurbaşkanına diktatör diyenler alınır. Ondan önce devletin sırlarını dışarı sızdıranlar alınır. Hepsinden önce halkı sokaklara çağıran, “Yakın, yıkın” diyenler içeri alınır!

Bir kesim tarafından korku dağları yapılıyor, sonra bu milletin ve AK Parti'nin üzerine yıkılıyor ama AK Parti'den ses yok, hakiki gazetecilerden cılız ses çıkıyor. Hakaret etmeden, kişilik haklarına dokunmadan Sayın Cumhurbaşkanını da, bakanı da eleştirebilirsiniz. Bu ülkede hukuk var, demokrasi var, insan hakları var.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, ne olur sokaktaki gazetecilerden kendinize basın danışmanı tutun. Sokağın sesine göre açıklama yapın. Sosyal medya ve internet ortamında, televizyonlarda korku dağları yapıldı; altında ise AK Parti kaldı.

İstanbul'da yaşayanlar çok iyi bilir, söyleyin bana: Ekrem İmamoğlu döneminde İstanbul'da yapılan tek bir eser var mı? Bir tek projesi var mı? Yok! Ama 22 yıldır AK Parti'nin yaptığı eserler... Biraz daha geriye gidelim, dönemin Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı eserlere bile sahip çıkıyorlar. Ancak AK Parti bunu anlatamıyor. Bunun sebebi nedir?

Algı ve basın danışmanı yok! İstanbul'da böyle, Kahramanmaraş ya da Türkiye'de farklı mı? Hayır, her yerde aynı! AK Parti yaptığı hizmetleri anlatamıyor, bu sebeple her gün geriye gitmeye devam ediyor.

Bugün Pazar... Biraz uzun bir yazı oldu ama keyifle okumanızı diliyorum. Hayırlı Ramazanlar dilerim.