Yüreğim Yanıyor !
Geçtiğimiz Hafta : Kim hatırlayamıyorum , bir resim paylaşmış.. rahmetlik olan bir dedenin elbiselerini ayakkabısını, bastonunu çöpe atmışlar.
Bir söz var ya : sen ölmeden malın ölür diye , ben bunu rahmetlik babamın cenazesinde gördüm ve yaşadım..
Malım, bağım, arabam, evim, bankada ki paralarım, altınlarım, dövizlerim.. daha çok mal almalıyım ama sonunda da ölüm var ölüm..
Parsel parsel bölünmüş dünyamızın, içinde bir parsel de Türkiye ve onun içinde şehrimiz ! bir evimiz bir bağımız yada üç beş fabrikamız sonunda ne diyeceğiz !..
Bir dikili daştan gayrı ne'm kaldı?, evet nem kaldı ?
Merhum Mehmet Dobaoğlu Cuma saatinde ebedi aleme gönderdik, bağında tazeyesiniz yaptık.. bugün bir dikili taştan başka neyi kaldı..
Her gün bir dost gidiyor, kimi trafik kazasında, kimi damdan düşerek, kimi hastalıktan , kimi kalp kriz, kimi korona virüs belasından vs. sebeple her gün bir dost gidiyor..
Malım , çocuklarım, malım , bağım bahçem diyenlere bakıyorum: sağlığında bir hayır yapamadığı için akılsız baştan gayrı geri nen kaldı , diye sormadan edemiyorum..
Merhum ortağım Mehmet Dobaoğlu, iki günden beri yazdığım gibi , iyilik seven hayır hasanat yapan zekatını veren, güzel bir dostu..
İbrahim Gülsu ile beraber güzel günlerimiz geçti..
Ortak bugün kat kilo altın aldın ? diye soruyordum, 15-20 kilo cevabını veriyordu.. Bizim Nuri Yıldız, ise : Hayretle bu kadar altını nereye koyduğunu soruyordu..
Ekonomiyi yorumlarken, o gün altın alır , altın satar, dolar alıp, Euro satar böyle sanal alemde gezinirdi..
Çağın gereğini yorumlayan Mehmet Dobaoğlu: Son dönem, Türkiye ve Dünya yorumlamasını okuduğu kitaplar, denlediği konuşmacıların ışığında yaparken, “ Biz ne kadar dürüstüz ki , başımıza peygamber gibi yönetici istiyoruz!” derdi..
Acı ama gerçek, ölüm hak, miras helal, ama çok mal biriktirme yerine , sağlığında hayırını kendi eline yapacaksın..
Umre ve Hac yaptık beraber, o mübarek topraklarda güzel günler geçirdik.. yurt içi gezilerine katıldık.. hoş sohbetlerimiz geçti..
Peki geride ne kaldı ? Sayın Dobaoğlu bir dikili mezar taşı ! oda 5-10 yılmı 50 yılmı durur bilemiyorum ama bizler yaşadığı sürece hoş sedasını seslendiriz ondan sonra ? orasını Allah bilir..
Kahramanmaraş Valiliği Basın Halkla İlişkiler Müdürü Zeki Pala vefatı beni çok üzmüştü, çok etlenmiştim..
Birde Babamdan sonra : En çok beni üzen Mehmet Dobaoğlu oldu..
Akrabalarım, komşularım, okul arkadaşlarım, mahalle arkadaşlarım, çocukluk arkadaşlarım, gazeteci olarak tanıdığım bir çok dostum : son dönemde Korona Virüs belası sebebi ile iki yıl içinde çok fazla olmak üzere vefat etti.
Hacı üzerine acı ama yapacak bir şey yok, sabır gösterip Allah dua ediyoruz, yüreğimiz yanıyor , içim sızlıyor ama elimden dua etmekten başka bir şey gelmiyor..
Sonunda herkesin bir dikili taştan başka bir şeyi kalmayacağını bugünden görüyorum..
Ecel bir gün bizim kapımızı çalacak..
O çalmadan, düğün, cenaze, nişan, mevlit okunması, hasta ziyareti gibi sosyal insanlık görevimizi yapalım..
Ölen , öldü bana ne demeyelim kardeşlerimize son görevimizi yapalım..
Geri de kalanların acısını paylaşalım..
Bugün ona , yarın ise bize !
İyi günler..