Vahdettin Kazım Ağabey sende mi bizi yetim bıraktın?
“Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir” hadis- şerifini yine yüreğimde hissettim. Büyük İslam âlimi Seyyid Fehim Hazretlerinin torunlarından, Merhum eski Van Müftüsü Kasım Arvas'ın mahdumu “oğlu” Vahdettin Kazım Arvas Ağabeyimizde 30 Ocak’ta Hakk’a yürüdü. Yıllarca kapı komşuluğu yaparak şerefyap olduğum Vahdettin Kazım Arvas Ağabeyimizde bizleri yetim bıraktı.
Büyüklerimizin ifadeleri mucibince “hayat hayaldir” Bir âlim daha iyi ata binip öteler yurduna göç eyledi. Öyle vakarlı, öyle tevazu sahibiydi ki, sohbeti bal süzerdi. Ne sohbetine nede komşuluğuna doydum.
Vahdettin Kazım Ağabeyimizi ne kadar anlatsak az, kelimeler kifayetsiz kalır. Mahdumu Cüneyt Arvas ile görüştüğümüzde kısaca şöyle ifade etmişti babası ile alakalı; “benim için dünyadaki en merhametli insan, tam bir mümin gerçekten duruşu ve hali ile tamamen vakar yüklüydü, Konuşunca huzur veren her kelimesi İslamiyet’i anlatan, anlattığı gibi yaşayan bir baba yeri geldiğinde adeta bir arkadaş, sırdaş olurdu. Lügatinde hayır olmayan biriydi. Peygamberimiz “Sallallahu Aleyhi ve Sellem”e âşık, yolunda yürümeye azami gayret ve dikkat eden bir insandı… İlmini saklayan bir âlim, ailesine, çocuklarına, torunlarına o kadar merhametli ve sevgili idi ki bizleri dahi yormaktan imtina ederdi... Son gününde bile o ağrılarına rağmen bize zahmet verdiğini söyleyip durdu zerre şikâyet etmedi.”
Kimseye yük olmadı hayatı boyunca… Simasında merhamet ve heybeti yüklüydü. Bu hali vefatına kadar sürse de vefatından sonra mütebessim çehresiyle vedalaştık. Son olarak cenazesini yıkarken o kadar sıcaktı ki, hayatta iken de yıkasam ancak o kadar sıcak olabilirdi. Hayatımda gördüğüm en heybetli kişi gibi gelirdi bana lakin gasılhanede yıkarken hayatımda gördüğüm heybetinin ne kadar az olduğunu fark ettim bu nasıl bir heybet ve güzellikti yanımdaki kişi 3 metre boyunda olduğuna neredeyse yemin edecekti. İşte böyle heybet ihtişamıyla yolcu ettik kıymetli babamızı…”
Hayruhum hayruhum li ehlihi “ Sizin en hayırlınız ehline karşı hayırlı olandır. Hadis-i şerifi mucibince yaşadı ve bu mana derinliğiyle hayatına yön veren ve tavsiye eden biriydi. Kıymetli büyüğümüz can Ağabeyimiz… Evlatları diyor ki; İyi bir baba olmanın yanında iyi bir eş, iyi bir komşu, iyi bir dostu… İlahiyat fakültesi lisans düzeyinde ilk mezunlardandı. İyi derecede Arapça ve farsça bilirdi. Tarih ve edebiyat en fazla ilgi duyduğu alanlardı. Osmanlı padişahlarını ve tarihini çok iyi bilirdi. Divan edebiyatını çok severdi. Özelikle Fuzuli’nin tüm divanını neredeyse hıfz etmişti. Şeyh Galip’ten, Nef’i den gazeller okurdu.
Akşamları evde “Bostan ve Gülistan’ı” okurdu bize çok yönlü bir ilmi olmasına rağmen başı daima önde mütevazı bir hali vardı. Akrabalarını çok severdi asla kimseyi kırmaz, kendisini kıranları da affeder hiç kin tutmazdı. Onlar bizim akrabalarımız, dostlarımız diyerek her zaman affedici olurdu.
“ İyi bir komşu, gerçek bir dost ve iyi bir ağabey olduğunu bizatihi yaşayan ve gören biriyim”
Vefatından birkaç gün önce sohbeti sırasında kalp krizi geçirip hastanelerde yoğun bakımda yatanlara üzüldüğünü ifade ederek bana öyle bir şey olsa emaneti teslim etmek isterim kıymetli Ağabeyimiz iki gün sonra kalp krızi geçirdi ve bir gün hastanede yatarak ruhunu, emaneti yaratana teslim etti. İki gün önce ki, ifadelerliniz duamıydı Vahdettin Kazım Ağabey… Ruhu şad, mekan-ı cennet, derecesi âli olsun inşallah.
Muhabbetlerimle...