TÜRKMEN ALEVİLERİ
Araştırmacı yazar Bahtiyar Murat Aras “Pazarcık-Türkmen Alevileri” çalışmaları kitabı Türk Tarih Kurumu tarafından basımı yapılarak Kültür ve İnanç tarihimize kazandırıldı. Evvela değerli araştırmacı Yazar Bahtiyar Murat beyi tebrik ediyorum.
Büyük emekler ve zaman ayırarak yapılan bu çalışma Pazarcık bölgesinde yaşayan aleviler başta olmak üzere Anadolu Alevileri gerçekçi bir biçimde tanıtmaktadır.
Bazı yanlış kanaatleri bizzat Alevilerden dinleyerek kitabeye aktarması önem arz etmektedir. Ayrıca tozlu raflarda duran belgeleri de okuyucuların istifadesine sunması gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sağlaması büyük bir cesaretin de göstergesidir.
Benim de geçmişte yazdığım bir makalede ile işaret ettiğim değerlendirmede “her Müslüman aynı zamanda Alevidir.” Bu bağlamda bir Müslüman olarak ben de Aleviyim ifadem ortadadır.
Biz baştan beri Aleviliğin bir Kültür ve inanç değerleri taşıdığını ve Hz. Ali’nin yolu olduğunu her fırsatla Alevi dostlarımızla paylaştık.
Bir Alevi dedesinin bakışı ile; Alevilik bir mağduriyet neticesinde ya da bir haksızlık telakki edilen hilafet taraftarlarının baş kaldırısı olarak da görülebilir. Bu bağlamda şunu da söylemek mümkündür. Alevilerin inanç kaynağı İslamiyet’tir. Netice de Türklere yansıyan Alevilik şu şekilde de ifade edilebilir. Alevilik İslamiyet’in Türkçe yorumudur.
Türklerin İslam’dan önce inanç ve kültürlerini İslam’la buluştuktan sonra kısmen yaşamaya devam ettiklerini görüyoruz.
Değerli araştırmacı Yazar Bahtiyar Murat Aras Bey çok önemli konuları gündeme taşımış. Söylenmeye cesaret edilemeyen konuları bu çalışması ile okuyucuların istifadesine sunmuştur.
Eser çok geniş hacimli 640 sayfa olup, yüzlerce kaynak kitap, makaleler, tezler, ansiklopediler, sözlü kaynaklar ile zenginleştirerek tarihe önemli bir eser kazandırılmıştır.
Alevilik tarihi, Aleviliğin dini boyutu, Aleviliğin Kültürel boyutu olarak üç ana başlıktan meydana gelen eser özellikle Pazarcık yöresinde yaşayan Alevileri konu almaktadır.
Zengin bir kültür olarak karşımızda duran Alevilik, Türklerinde kabul ettiği kaynağını İslam’la zenginleştirmiş bir inanç olarak karşımızda durmaktadır.
Geçmiş de Türk insanının içine sokulan fitne fikirlerin, yanlışların ortaya çıkmasını da işleyen yazarımızın bu kitabı tüm araştırmacı ve yazarlar tarafından işlenerek gelecek nesiller bilinçlendirilmelidir.
İçimize sokulan düşmanlıklar ortadan kaldırılmalı. Herkesin inançları hür ve serbestçe yaşaması gerekmektedir. Herkes kendi aklı ve inisiyatifi doğrultusunda sevabını ve günahına katlanır. İnsan öncelikle yaşadığı topluma ve topraklara zarar vermiyorsa, kimsenin inançlarına karışmıyorsa, her fert kendi inançlarında hür bir şekilde yaşar.
Bu açıdan da yazarımızın bu çalışması önemli bir işaret taşı olabilir.
Yazarımız bir defa daha tebrik ediyorum. Emeğinin yerini bulması için dua ediyorum.