Türkiye Nereye Gidiyor?
Pandemi, Deprem biz akıllanmadık, Orman Yangınları, susuzluk kuraklık yine akıllanmıyoruz, Neslimiz bozuldu, ahlaksızlık hat safa da , dinsiz bir gençlik yetişti.. eğitim sistemi çöktü vay Türkiyem vay oy Türkiyem oy oy oy
Ekonomik Kriz, Sosyal Güvensizlik ve Umutsuzluk Kıskacında Bir Ülke
Sanayici üretimden uzaklaşıyor, gençler çalışmak istemiyor, emekli geçinemiyor. Memur kiraya yetişemiyor, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor. Herkes aynı soruyu soruyor: Türkiye nereye gidiyor?
Yatırımcı dışarı katıyor, Bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söyleyen yok !
Oturdum, düşündüm…
Memleketin dört bir yanında yükselen sesleri, haykırışları duymaya çalıştım.
Ve maalesef her yerden aynı ses geliyor: "Artık yürümüyor!"
Türkiye nereye gidiyor?
Bu soru artık sadece bir eleştiri değil, bu milletin en derininden gelen feryadıdır.
Sanayici Üretemiyor, Gençler Çalışmıyor
Özellikle Kahramanmaraş gibi üretim şehirlerinde durum içler acısı.
Tekstil sektöründe bir zamanlar ihracat rekorları kıran fabrikalar, bugün ayakta durmakta zorlanıyor. Mısıra kaçıyor , Ver Elini Mısır bende gideceğim !
Sanayici diyor ki:
“Çalışacak adam yok! Gençler masa başı istiyor, iş beğenmiyor.”
Bunun için bazı işletmeler yurt dışından işçi getirmek için başvuru yapmış durumda.
Kendi evlatlarımız varken bu acı tabloyu yaşamak, bu ülkeye yakışıyor mu?
Toplumun Her Kesimi Huzursuz
Bir toplumun huzurunun göstergesi; emeklinin, memurun, esnafın yüzüdür.
Şimdi bu yüzlere bakalım:
Emekli geçinemiyor, torununa harçlık veremiyor.
Memur maaşla günü çıkaramıyor.
İşçi ay başını zor getiriyor.
Esnaf siftahsız dükkan kapatıyor.
Sanayici üretimden, gelecekten umudunu kesmiş.
Bu hal, sıradan bir ekonomik dalgalanma değil; toplumsal bir çöküşün habercisi… toplum ahlaken çöküyor imdat imdat diyor duyan var mı ?
Bilgi Kirliliği ve Güvensizlik
Sosyal medyada dolaşan bir video toplumu ayağa kaldırıyor:
“Teröristlerin serbest bırakıldığı” iddiası…
Gerçek mi, değil mi bilemiyoruz ama bu tür haberler halkın zaten kırılgan olan güven duygusunu yerle bir ediyor. PKK Paçarvaları sallayanlar çoğaldı..
Toplumun psikolojisi bozulmuş durumda. İnsanlar sabah umutla değil, endişeyle uyanıyor.
Rüşvet, Torpil ve Adaletsizlik Algısı
En can yakıcı meselelerden biri de bu:
Torpilsiz iş yok, rüşvetsiz işlem yok!
Vatandaş şunu söylüyor:
“CHP’li belediyelerde rüşvet var diyorsunuz. Peki diğerlerinde yok mu?”
Bu soruya cevap veremeyen sistem, halkın adalet duygusunu daha da zedeliyor. Muhalefet bakanlıklarda rüşvet olmadan iş dönmüyor diye söylüyor doğru mu yalan mı bir bakar mısınız !
Bir babanın ağzından şu cümleler dökülüyor:
“Siteye Çıktık kiraya, bir ayda kazandık verdik kiraya! Fakirin halini kimse sormuyor. Bu nasıl devirdir, akıl ermiyor!”
Ve ardından gelen o derin feryat:
“Fakirin halini kimse sormuyor…
Torpilin yoksa işin olmuyor…
Fakir de senin kulun ey ulu Mevla’m!”
Umutsuzluk Büyüyor, Sorumluluk Bize Düşüyor
Bugün toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz şey umut, adalet ve güven...
Türkiye sadece ekonomik olarak değil, manevi olarak da büyük bir yorgunluk içinde.
Birbirimize tutunmazsak, bu gidişat hepimizi karanlığa sürükleyecek.
Maneviyatımızı kaybettik, cehennem çukuruna düştük, yukarı çıkmaya çalışanlar aşağıdakiler ayaklarından çekiyorlar, dedi kodu, gıybet , iftira atma bir birimizi yakıyoruz hey hükümetimiz bize para dan önce maneviyat gerek diyorum..
Şimdi hep birlikte şu soruyu tekrar sorma zamanı:
Türkiye nereye gidiyor?
Ve daha da önemlisi:
Bu gidişata kim “dur” diyecek?
Hayırlı Pazarlar Diliyorum
NOT : Beğendin ise altına yorum yaz ! Paylaş herkes okusun !