Seyyah oldum !
Hani bir türkümüz var : Seyyah oldum şu alemi gezerim, bir dost bulamadım , gün akşam oldu,” diyor ya.. bizde şöyle geziyorum..
Bir esnaf : “ Bu ülkede işsiz var mış ? siyasiler öyle söylüyor ! nerede imiş bizede gösterin !” diyor..
İlave ediyor: “ Bir genç geldi iş istiyor, tozlu , kapalı ortamda çalışamaz mış ? büro da masa başı , bilgisayarlı iş olacakmış aylık da 5 bin TL düşünüyormuş muş..”
Bende o gence dedim ki : “ Öyle bir iş varsa ben dükkanı kapatır gelirim ! “ dedim..
Bilimisiniz bilmem : bizim iç işleri bakanına biri ,” Değirmen bulguru güzel olur ! “ demiş köyde bir değirmene gittim
Değirmenci, uzaktan geliyorum: diye seslendi.. adam tarlada çalışıyor..
Oturduk beklemeye başladık: neden sonra aklıma şu türkü geldi: Değirmenin bendine, taş dönmüyor dönmüyor, döner kendi kendine, taze gelin arabadan inmiyor ! türkü bu ya..
Değirmenci tarladan gelinceye kadar ben türkü söyledim..
Neyse geldi: o da bizim ne salak olduğumuzu anlamış olacak ki , bulgura şehir deki ve marketteki bulgurdan fazla para istedi..
Adamı tarladan bahçe sulamadan getirdik, şimdi almasak bize iyi demeyeceği kesin, bir kilo ayalım dedim, hanım ikiye çıkardı.. adamın yüz şekli değişti.. neyse iki kilo da kuş yemi alalım diyerek : Değirmenin taşını döndürdük..
Bugün seyyah oldum geziyorum:
Şöyle bir döngele kaplıcalarına doğru uzanalım dedik..
Tatlısu termalde mola verdik, hava güzel, su güzel, dostlar güzel !
Korona Virüs sebebi ile kapalı olan tesisler açılalı 3 gün olmuş, herkes perişan.. çalışan perişan , iş veren perişan, vatandaş perişan , perişanlık uzanan bir seri şikayetler..
Hava var, su var, doğa var, ama plan ve proje yok..
Yöre halkı : Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinden 25 binlik, 5 binlik ve binlik imar planı yapılmasını bekliyor..
Döngelenin kaderi : 100 yıla hitap eden bir imar planı ve yatırımcının gelmesi ile değişeceğini herkes biliyor..
İmar ve plan olmazsa burada gelişme olmayacağını görmüşler bu harika bir olay..
Neyse : Seyyah olduk geziyoruz ya : yolumuz Başkonuşa doğru düştü..
Bulutların selam vererek, sedir ağaçlarını yalayarak geçtiği başkonuş yaylası..
Bulutlar Maraş’ın bulutu olunca : dondurma yalar gibi sedir ağaçlarını yalıyorlar, Maşallah o ağaçlar ise kalem gibi gök yüzüne doğru uzayıp gidiyor..
Allah bize suyu vermiş, doğayı vermiş, havayı vermiş, bin bir türlü çiçekten bal toplayan arıları da vermiş ama : galiba insan vermemiş..
Malda , mülkte Allah’ın: ister verir ister alır, ama güzelliğin içinde akıllı, vizyonlu, bir de yönetici verse şehrimize emin olun Kahramanmaraş çok değil 3-5 yılda uçar gider ama işte bu yok..
Yazık oldu şehrimize : boşa giden bir beş yıldan sonra 2023 doğru gidiyoruz, Korona Virüs savaşı ile..
Buradan indik düze :
Aaaa aklıma bir türkü geldi: Türkoğlu ilçemizden Mehmet Bozdoğan , güzel uzun hava söylerdi.. Sevdiğim kız gelin olmuş, benim değil elin olmuş.. gibi bir birinden güzel Türküler söylerdi..
Biri aklıma geldi: Dağdan indim anam düze ben, Diken oldum amam göze ben, Dar yerin geniş olsun, Daha gelmem size ben” diye bir türküsü vardı ya işte bende Hasancıklıya inip EXPO alanını görünce bu türkü tam yerine oturdu..
2 yıl var önümüzde : ama ne bir otelimiz, ne bir lokantamız, ne bir hava alanımız, ne bir uçak seferimiz var Maraş iline..!
Onikişubat Belediye Başkanı Maraş Sevdalısı Hanefi Mahçiçek : EXPO diyor şehrimiz diyor, insanımız diyor ama onu bu şehirde anlayan üç- beş kişiden biri olduğumu görüyorum..
Dağdan indim düze : Türküsü burada tam karşılığını bulduğunu görerek üzgün bir halde bir günlük seyyahlığımı noktalıyorum..
Dar yeriniz sizin olsun, dağınız – düzünüz sizin olsun , yarın gidersem bir daha gelmem diyorum .. okuyup anlayanlara selam olsun..