Sahi Asayiş Ne Durumda?
Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumuna ‘asayiş’ deniliyor. Herhangi bir yerde yaşayan insanların malı ve canı güven içerisindeyse, hukuk vatandaşların hakkını koruyabiliyorsa o yerde asayiş var demektir.
Muz Cumhuriyetleri hariç dünyadaki modern devletlerin en önemsediği husus nedir diye sorulduğunda alınan cevap; ‘kendi vatandaşlarının can ve mal güvenliğidir’ oluyor. Bu duruma ‘Milli Güvenlik’ deniliyor.
Devletler; vatanın güvenliğini, milletin çıkarlarını askeri, siyasi diplomatik ve ekonomik imkânlarını kullanılarak iç ve dış tehditlerden korumaya çalışıyorlar. Güvenli ve istikrarlı bir devlet için birçok ülke tarafından uygulanan genel starejiler bulunuyor. Bunlardan bir kaçını yazıma almak istedim;
Diplomatik girişimlerle müttefik devletlerin herhangi bir küresel konuya bakışının kendi ulusal çizgilerine getirilmesi (Haklı da olsak hiçbir meselemize destek bulamadık)
Aynı diplomatik girişimler kullanılarak, potansiyel tehdit ve bilinen düşmanların uluslararası arenalarda izole edilmesi (PKK ve diğer terör örgütlerini izole edemedik)
Hala güçlü, modern, yüksek hazırlık seviyesi ve hareket kabiliyetine sahip, hızla çatışma alanına mobilize olabilen bir silahlı kuvvetler yapılanmasını tamamlayamadık. Her zaman gurur duyduğumuz ordumuzu bir türlü tam profesyonel ordu haline getiremedik. Çağdaş, yaratıcı, teknolojik yenilikleri en üst seviyede takip edip uygulayabilen, dış unsurlardan bağımsız bir ulusal savunma sanayi organizasyonunu, geliştirdik ama tamamlayamadık.
Yeterli, çeşitli ve etkin ulaşım sistemleri, altyapı, enerji üretim, nakil ve dağıtım hatları, stabil yakıt üretim tesisleri ve boru hatları kurduk ama vanasını başkalarının elinden alamadık.. Adamları sinek ısırsa ne yazık ki gazı kesmekle tehdit ediliyoruz. Milli teknolojiye dayalı, ulusal güçler tarafından kontrol edilip denetlenebilen sivil ve askeri haberleşme sistemleri ve ağları tamamlayamadık.
Sivil savunma teşkilatları, profesyonel arama ve kurtarma ekipleri, acil müdahale ve sağlık hizmetleri sunabilme Kızılay Teşkilatını atıl bıraktık. Yerine AKUT isminde bir dernek kurduk. AKUT her geçen gün kendini geliştiriyor ama daha çok uzun zamana ihtiyacı var.
Emniyet ve istihbarat kurumları tehlikeleri önceden fark edip önlem almalı, potansiyel tehditlere karşı casusluk ve karşı-casusluk faaliyetleri yürütmeli, elektronik istihbarat ve güvenlik kurumları arasında ortak veri tabanları kullanmalıdır. Son yıllarda bu kurumlarımız özellikle Suriye ve Kuzey Irakta başarılı operasyonlar yapmaktadır.
İdeolojik tutumu her ne olursa olsun, tüm siyasi partiler ve önde gelen sivil toplum kuruluşları tarafından kabul edilip benimsenen bir ulusal savunma stratejisi belgesi hazırlanmalıdır. Bu belge küresel gelişmeler ve değişen çıkarlara göre revize edilmelidir. Bu ülkenin bölünmesi için uğraşan bir siyasi partiyi hala mecliste tutacaksın sonrada muhalefeti suçlayacaksın. Buna kargalar bile güler.
Benim gençliğimde yani 35, 40 yıl önce dahi insanlarımız; ‘Devletten habersiz sinek uçamaz’ derlerdi. Şimdilerde ise ne yazık ki; ‘devletin uçan fillerden bile haberi yok’ deniliyor. Paralel yapıdan otuz sene, PKK’nın şehirlerdeki yığınağından ise on sene sonra haberdar olundu. Bu durumdan ne yazık ki, namuslu vatandaşlarımız çok acılar çektiler. Yüzlerce şehit, binlerce gazi verildi. Ama son beş yıldan beri yapılan yanlışlardan dönülmüş ve Milli Savunma hamlesi başlatılmıştır. Savunma sanayii, her ülke için vazgeçilmez stratejik öneme sahiptir. Bir ülkenin bağımsızlığı ancak üretimle mümkündür. Artık ihtiyacımızın önemli bir kısmını milli ve yerli kaynaklar ile karşılar durumdayız.
20 yıl önce sadece 62 savunma sanayii projesi yürütülmekte iken, günümüzde bu sayı 750’yi aşmıştır. Bunların yarısı son 6 yıl içerisinde başlatılmıştır. Proje hacmimiz ise 5.5 milyar dolardan 75 milyar dolara çıkmıştır. Neredeyse yok düzeyinde olan Ar-Ge harcaması 1.5 milyar doları geçmiştir. Savunma ve havacılık ihracatı, 2021 yılı itibariyle 3 milyar 224 milyon dolarla tarihin en yüksek rakamına ulaşmıştır.
Milli Savunma hamlesine devam edilmelidir. Kara Kuvvetlerimizin, Hava ve Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu silahların tamamına yakınını kendimiz yapmalıyız. Ancak bu sağlandığı zaman; ‘Asayiş Berkemal’ diyebiliriz. Allah Devletimiz ve Milletimize zeval vermesin.