Mekke Notları 4
Türkiye de Cuma günleri camiler dolar, diğer zamanları söylemeye gerek yok, böyle olunca buraya gelince her gün birkaç defa cuma namazı kılıyorum gibi oldu !..
Namaza bir saat kala : Yer kalmayacak dışarda kalırız diye Beytullaha – Kabeye koşuyorsun, çoğu zaman alt katlar dolmuş oluyor üste kata yönlendiriyorlar , orada bir yer bulunca seviniyorsun ve Cuma Namazı kılar gibi : muhteşem kalabalıkla vakit namazını ihya ediyorsun..
Bizim Hacılar Umreyi Sevdi (!)
Umreye gelen Türkler , umre ve ihramı çok sevdiler neredeyse sürekli İhramlı gezip tavaf yapıyorlar..(!..)
Böyle olunca bize : ikinci kat kaldı, bir tavaf tam bir buçuk saat sürüyor.. olsun, kimseye, değmeden yiteleme olmadan tavafını çok güzel yapıyorsun..!
Bugün Ziyaret yerimiz : Cin Mescidi.. Mescidi Cin
Peygamber efendimiz, burada cinlere ders verdiği ve kaynaklarda anlatılır.. Hz. Abbas anlatıyor : Resûlullah (sas) ile birlikteydik. Bir ara onu kaybettik ve kendisini vadilerde, dağ yollarında aradık. "Acaba kaçırıldı mı, yoksa gizlice öldürüldü mü?" diye endişe ettik. Ve bu hâlde, olabilecek en kötü geceyi geçirdik. Sabahlayınca bir de baktık ki, Resûlullah (sas) Hira tarafından çıkageldi.
- Yâ Resûlallah! Seni kaybettik, çok aradık ama bulamadık. Bu yüzden çok kötü bir gece geçirdik, dedik. Bunun üzerine Resûlullah (sas):
- Bana cinlerin elçisi geldi. Onunla gittim ve cinlere Kur'an okudum , buyurdu. Sonra bizi götürerek cinlerin izlerini, ateşlerinin küllerini gösterdi...”
Hadis kaynaklarında yer alan bir başka rivayete göre ise, Hz. Peygamber farkında değilken cinler kendisinden Kur'an dinlemişlerdir. Bu ilginç olayı Abdullah b. Abbâs uzun uzun anlatıyor..
Osmanlı buraya bir mescid yapmış idi.. 1950 den sonra o mescid yıkıldı yerine bugünkü seton mermer olan yapıldı.
Cennetü’l-muallâ
İkinci durak : Cennetü’l-muallâ Hz. Peygamber’in dedelerinden Kusay ile Abdülmuttalib’in ve amcası Ebû Tâlib ile hanımı Hz. Hatice’nin Hacûn -Cennetü’l-muallâ Mezarlığı’na defnedilmiş oldukları bilinmektedir.
Hz. Hatice’nin Cennetü’l-muallâ’daki kabrinin yeri 729 (1328-29) yılına kadar bilinmiyordu.
Şöyle anlatıyor: Cinler Peygamber Efendimiz'e; “Senin, Allah'ın Rasülü olduğuna kim şahitlik eder?” diye sordular. Yakınlarında bir sakız ağacı vardı. Peygamber Efendimiz o ağaca işaret ederek; “Şu ağacı gördünüz mü? O şahitlik ederse iman eder misiniz?” Cinler “Evet iman ederiz” dediler.
MESCİD-İ ŞECERE
Mescid-i Cin’in hizasında bir mesciddir. Peygamber Efendimiz Mescid-i Cin’in bulunduğu yerde cinnilerden gelen bir heyetle görüşmüştür. Peygamber Efendimiz değişik zaman ve mekânlarda cinlere vahiy tebliğ etmek için Kur’ân-ı Kerim okurdu. Bir gün Abdullah b. Mes’ûd’la birlikte Hacûn yakınlarında bir yere gittiklerinde toprağa bir çizgi çekerek ondan bunu aşmamasını istemiş ve çizginin ilerisinde cinlere Kur’ân-ı Kerim okumuştur.
Bu hususu İbn-i Mes’ud Hz. Şöyle anlatıyor: Cinler Peygamber Efendimiz’e; “Senin, Allah’ın Rasülü olduğuna kim şahitlik eder?” diye sordular. Yakınlarında bir sakız ağacı vardı. Peygamber Efendimiz o ağaca işaret ederek; “Şu ağacı gördünüz mü? O şahitlik ederse iman eder misiniz?” Cinler “Evet iman ederiz” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz ağacı çağırdı, ağaç dallarını budaklarını sürükleyerek geldi; “Benim Allah’ın Rasülü olduğuma şehadet eder misin?” diye sordu. Ağaç: “Şehadet ederim ki sen Allah’ın Rasülüsün” dedi. O ağacın bulunduğu ve bu mucizenin tahakkuk ettiği yere mescid yapıldı.
Namaz vakti geldi bugünlük bu kadar yeter diyorum
Mekke den Kabeden Selam ve Dua ile
İyi günler