Medeniyet köklerimize sarılmadıkça, intiharın eşiğinden kurtulamayız.
Necip milletimizin ruhu ayağa kalkmadıkça, medeniyet köklerimize sarılmadıkça ayağa kalkmamız mümkün değil. Daha da önemlisi her geçen gün çıkmazların içinde debelenip duruyoruz.
Birinci meselemiz, eğitim olmalıdır. Bunun için ne yapıyoruz neler yapılamalıdır. Yarınların umudu, gençliğin geleceği eğitim ile mümkündür.
Eğitim bir milletin var oluş meselesidir. Eğitim; dil, tarih ve yüce dinimiz İslamiyet’in mana derinliğini öğrencilere eğitimcilerle vermenin önemi unutulmamalıdır.
Toplum düzeni eğitimle düzelir. Sosyal adaletin sağlanması eğitimle sağlanır. Başıboş gençlik bir milletin yok olmasının temelini oluşturur.
Gençlik dinine, diline tarihine sahip çıkmalı ve geleceğini yok edecek adımlardan uzaklaştırılmalıdır. Bu aşamalar medeniyet köklerimize sahip çıkılarak değerler eğitiminin gençliğin dimağlarına nakşedilmesiyle mümkün olur, yarınlardan umutlu oluruz.
Aksi takdirde ise Allahü teâla muhafaza eylesin yarınlarımızı teminat altına alamayız.
Cennet mekân Kafkas kartalı Şeyh Şamil kuzey Kafkasya halklarının dini ve siyasi lideri cephede Ruslarla çarpışır ilk fırsatında şehir içlerine gelerek gençlere dini eğitim verirdi.
Sorulduğunda ise verdiği muhteşem cevap “ Dinini bilmeyen, vatanı müdafaa edemez.” Günümüzde ki, gençlik çoğunluk olarak ne yazık ki, dinini bilmiyor. Günlük yaşıyor. Geçmişte bu aziz vatan için neler yapıldı. Vatan millet sevdası nedir bilmiyor. Öğretecek ne yazık ki, bir eğitim müfredatımız da yok.
Tarihine düşman edilen başka bir millet var mı acaba? Yakın tarihimizi de bilmiyoruz doğru tarihten uzak yalan bir tarihle körpe dimağlarımız yanlış bilgilerle donatıldı.
Kurgularla bir tarih bilinci oluşturuldu. Gerçek tarih bilincimiz yok edildi. İslam âlemi Osmanlı sonrası çok büyük sıkıntılar çekti.
Paramparça edildi. Bir toplumun medeniyet kökleri kurutulursa tarih bilinci ve ruh dinamikleri, dinamitlenirse zihnen esir edilmiş demektir.
Emperyalist zihniyet de aziz milletin zihnini esir aldı ve uyuşturdu. Cumhuriyet süreciyle başka bir medeniyete zorlandık köklü medeniyetimiz, kültürümüz ve ruh köklerimiz yok edildi.
Dini değerlerimizden uzaklaştırılmak için her yol denendi. Emperyalist güçler adım adım ilerlediler Din, dil, tarih bilinciyle köklü medeniyetimizin tekrar inkişafı eğitimle mümkün olduğu unutulmamalıdır.
Bunun içindir ki, Milli Eğitim Müfredatı köklü medeniyetimizin bilinciyle ruh köklerimizi ayağa kaldıracak din ve tarih bilinciyle bir eğitim elzemdir.
İki asırdır üzerimize oynanan oyunlarla, tuzaklarla, savrulduk, dağıldık paramparça olduk.
Dini değerlerimizin, tarih bilincimizin, dil ve medeniyetimizin zenginliğini eğitimle gençliğe veremezsek yarınlarımızı karanlığa bırakıyoruz demektir.
Gençliğin dimağlarına medeniyet köklerimizin ruh bütünlüğüyle bir hedef konmalı ki, gençlik yönünü bulmalı ve doğru akmalı, yanlış akarsa önemli bentleri de yıkar ki daha büyük zararı olur.
Bir ülkenin ekonomisin güçlü olması elbette önemlidir ancak yarınlarımıza yol açıcı gençliğin zihinlerinde İslamiyet’in yüce değerlerini tarihini, köklü medeniyet ve kültürünü barındıramıyorsak yol alamayız.
Gençliği tembel, günlük yaşayan, malayani işlerle uğraşan saygısız, sevdasız bir ruh halinden kurtarıp yarınlar için hesap yapan, okuyup, üreten vatan millet sevdasıyla yanıp tutuşan bir gençliğin var oluşu eğitimdir, eğitim…
Muhabbetlerimle…