MEDENİ OLMAK
Milletlerin en büyük değeri inançlarıdır. Milletleri ayakta tutan en önemli değer manevi değerlerdir. Ben bunlardan bahsetmek istemiyorum. İster batıl olsun isterse de hak din olsun insanların sahip oldukları değerlerden bahsetmek istemiyorum.
Halen içime batan gördüğüm batı toplumlarının insanlığın ortak değerlerini yaşıyor olması. Bizim milletimizin bu değerlerden nasibini alamamış olmasıdır. Avrupa’nın iki önemli ülkesini gezdim. Birisi Almanya diğeri de İngiltere. Almanya ile ilgili görüşlerimi ve tespitlerimi geçtiğimiz yıllarda yazmıştım. Orada İstiklal Marşımızın yazarı rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un 1936 yılında Almanya seyahatinde tespitini tekrar etmiştim. “Dinleri var işimiz gibi işleri var dinimiz gibi.” Ne yazık ki ben Almanya’ya Mehmet Akif dedemizden tam 73 sene sonra gittim. Aynı şeyi söyledim. Mehmet Akif dedemizin maksadı elbette batı toplumunun yaşadığı inancını aşağılamak değildir.
Şimdi 2021 yılına geldiğimizde İngiltere seyahatimiz oldu. Londra ve Oxford şehirlerini gezdim. Çevre ilçe ve bizim tabirimizle köylerini gezdim. Aldığım sinyal, edindiğim intiba, gördüğüm güzellik, temas ettiğim temizlik, hissettiğim güven, düzen ve saygı 73 sene önceki Mehmet Akif dedemizin görüşleri ile aynı.
Geçtiğimiz günlerde dostlarla bir aya gelmiştik. Arkadaşlarımızdan eğitimci yazar Mehmet Fatih ERDOĞAN kardeşim İngiltere hatıralarını yazarsan okuruz demişti. Bu günkü yazımı İngiltere ağırlık olmasa da medeniyet üzerine bir şeyler yazmak durumunda kaldım.
Geçtiğimiz akşam evime geldim. Apartmanın dış bahçe kapısından arabamla girecektim ki garaj kapısı önünde iki tane araba konmuş. Arabalarımızın içeri girmesi de çıkması da mümkün değil. Hangi akıl bunu yapar diye çırpınıp dururken ,bir başka komşu geldi. Bende giremedim garaja dedi. Allah korusun bir ambulans ihtiyacı, bir yangın olsa araçlar giremez diye dertlendik.!
Caddelere bakın araba arkasına araba bırakıp gidenler. Tek gidişli yollara ikinci sıra araba koyanlar. Sigara izmaritini arabadan dışarı atanlar. Arabadan tükürenler, pet şişe atanlar, apartman dairelerinden sokağa çöp atanlar. Uyarıldığı zaman sana ne diyenler. Halen çevre yollarımızın ve sokaklarımızın kenarları naylon poşetlerin atıldığı görülüyorsa ne diyelim bunun adına. Herhalde medeni bir milletiz deme şansımız yok.
Ben dinimizin hak din, en son din ve bütün dinlerin birleşimi olduğuna inanırım. Böylesine bir toplumun neden halen hırsızlık ,yolsuzluk, cinayetler ,adam kaçırmalar, dolandırıcılık ,uyuşturucu mafyası ve aldatmacalarla gündemi var.
Emin olun ben yazmaya utanıyorum. Biz nasıl bir millet idik. Nasıl olduk. Yada bize yanlış bir şeyler anlattılar da bizi kandırdılar mı ?
Çok kısa değinip geçeceğim. Londra sokakları pırıl pırıl. Güvenlik diye bir polis ekibi göremezsiniz. Herkes sokaklarda birbirine saygılı. Havası tertemiz. Dünyanın en modern yapılanmasına sahip. Dünyanın en güzel mimarı yapısına sahip. Yüksek binalara rastlamak çok nadir. Hepsi en fazla dört katlı ve bahçeli... İş merkezleri içine girerseniz huzur buluyorsunuz. Dünyanın en büyük ve kapsamlı müzesini burada görebilirsiniz. Bütün medeniyetlerin işaretleri buraya taşınmış. Herkes geçmişini buradan görebilir. Teknolojinin tüm basamaklarını burada seyredebilirsiniz.
Oxford ülkenin eski binalarını halen koruyor. Üniversite ile şehir bütünleşmiş. Her taraf üniversite olmuş. Her taraf tarih kokuyor.
İngilizler tarihlerine ve geçmişlerine çok önem veren bir millet. Biz halen otuz sene önce yaptığımız binaları yıkıyoruz.. Adamların 300-500 yıllık yapıları duruyor. Boş tarla yok. Her taraf yemyeşil. Yeşil alan alabildiğine çok. Çocuk alanları sınırsız. Park ve bahçeler huzur ortamları. Güven veren bir hava var.
Dünyanın tüm nimetlerini ülkelerine taşımış İngilizler. Pazar ve alışveriş merkezlerinde dünyada olup da buralarda olmayan hiçbir yiyecek yok. Teknolojinin bütün versiyonları var. Bizim bankamatik ile tanışmamız iki binlerde olmuş. İngilizler bankamatik sistemini kendileri bulmuş ve 1960 lar dan beri kullanıyorlar. İlk bankamatik makinesi cadde kenarında sergileniyor. Bütün teknolojilerin ilk yapılanları müzelerde sergileniyor.
Bizim dünya ile tanışmamız daha çok zaman ister. Onlar aya 1960 çıkmışlar. İlk uzay aracı da müzede sergileniyor. İlk tren, ilk uçak, ilk arabalar ,ilk tekstil makinaları ve teknolojinin bütün gelişmeleri müzelerinde sergileniyor.
Velhasıl adamlar hayat düzeylerini dünya standartlarının üzerine çıkartmışlar. Şimdilik bu kadar.
NOT : TAZİYE ; 12 Mart 2022 tarihinde değerli dostum Yazar Mehmet Fatih ERDOĞAN beyin ablası Melek Kamalak hanım ve 13 .03 2022 tarihinde değerli dostum çocukluk arkadaşım Cemal Bakacak vefat etti. Ailelerine ve sevenlerine taziyelerimi sunarım.