Lafını Bilmez İnsanlar !
Toplum içinde : Halk tabiri ile patavatsız kişiler maalesef var, Lafını bilmez, lafın nereye varacağın bilmez sürekli konuşur..
Bu gibi insanlar : canımızı sıkar bizleri üzer..
Özellikle sosyal medya da : insanlara hakaret eden, dalga geçen bu türden çok insan var.. cahilliğin sınırı yoktur..
Bu gibi insanlar yüzünden : insanımız bir birine selam vermeyi bıraktı..
Son günlerde yaşadığım birkaç örneği yazmak istiyorum:
Bir dostun iş yerinde oturuyoruz, önemli meselesi var onu istişare ediyoruz..: bir tanıdığı geldi , kapıdan içeri girdi, selam yok, doğrudan : “ Ya çökmüşün be çok yaşlanmışın !” dedi ve nerede ise Şeyhadil den bir mezar yeri al gibi söyledi..
Adamın iş yerine gelmişin, kapıdan girerken bir selam ver, hayırlı işler dile, Allah sizlere sağlıklı uzun ömürler versin ! de ne olur ? diline mi ? yapışır ? ..
Patavatsız konuşması, bizim de arkadaşımızın da moralini bozdu..
Dostumuz : başını bir sağa , bir sola çevirdi.. ne diyeceğini bilemedi. Diline gelenleri söylemek istemedi.. o kişi konuştukça çam devirmeye devam etti.. sonra karşılık bulamayınca geldiği gibi gitti..
Dostumuz : kalbini kırmak istemiyorum ama bu kadar da patavatsızlık olmaz ki be kardeşim diyerek sabır çekmeye başladı..
Yine bir örnek: Büro da siyasilerle oturuyoruz, biz gazeteciyiz, her parti den il ve ilçe başkanları yönetimleri zaman zaman gazetemize gelerek bizimle sohbet ederler..
Böyle bir sohbet de : diplomalı bir patavatsız içeri girdi. İreli geri konuşuyor, gelen dostları tanıtayım konuşmaz her halde dedim.. gelenleri tanıttım, bu defa “ Böyle bir parti var mı ? ben bilmiyorum ,” diyerek adamları yok saymaya başladı..
Konuştukça battığı gibi bizi de rezil etti..
Siyasi parti temsilcilerinden özür diledim.. ama adam eşeğin büyüğü ne yapabilirim..
Bir arkadaşımla : Bir lokantanın önünde , sigara içtikleri yerde oturuyorum bir mesele konuşuyoruz , onun için önemli, bana yemek yiyelim dedi.. bende tok olduğumu söyleyince , lokantanın önündeki açık havaya oturduk.. beyle bir patavatsız bu defa bize , az önce karşılaştığımız için : “ Ne zaman geldin ? kaç şiş kebap yedin de sigara içiyorsun,” diyerek gereksiz bir sürü laf etti..
Oysa kendisini göreli 5 dakika bile olmamıştı.. benim sigara içmediğimi tüm dostlar bilir, ama adam patavatsız.. !
Hani derler ya : Öküzün önde gideninden, bilemiyorum, Öküze hakaret mi oldu.? İnsan biraz saygılı olur ama ne gezer !..
Özel bir konu görüşüyorduk , geldi başımıza dikildi.. yemek yiyen kişi lokantanın içindeki yere oturur, bizim bulunduğumuz yer sigara içenlerin yeri lokantanın önü .. “ ne ara geldin kaç şiş yedin sigara içiyorsun ? “ diye söylenmeye devam etti..
Ama : şunu düşünmüyor 5 dakika da ancak buraya kadar geline bilir , selam verim geçeyim demiyor, jandarma gibi başımıza dikildi.. konuyu başka yerde konuşmak üzere ayrılmak zorunda kaldık..
Her insan gibi bende acıktığım zaman elbette yemek yiyeceğim , bu seni ne ilgilendirir başımıza dikilmene ne gerek var ?
Bir acı örnek daha : Bir dostumuz , gelin size bir şeyler ikram edeyim , sohbet edelim dedi.. bizde peki dedik..
Giderken peşimize : Bir ahlak yoksulu takıldı !.. samimiyeti yok, selam verdi oturdu.. şunu getirin, bunu götürün parası benden mi çıkıyor, bol bol yiyelim, zenginlerin işi ne ? onlar kazansın biz yiyelim!” diye konuşmaya başladı..
Utanmaz adam: ev sahibine bir teşekkür et !.. sana bunların borcumu var, ikram eder etmez, sana yedirmek zorunda mı ? üstelik seni davet eden bile olmadı ! kendin geldin..
Neyse böyle örnekler çok, bugün mübarek Cuma güzel konuları yazmak istiyordum ama bugünü bunlara ayırdım..
İyi günler – Hayırlı cumalar..