İnsanları Tanımanın Üç Yolu
Hayatta en çok ihtiyaç duyduğumuz şey nedir biliyor musunuz? Doğru insanlarla yol yürümek. Dost dediğimiz kişiler gerçekten dost mu, yoksa iyi gün dostu mu? Bunu anlamak için uzun nutuklara, ağır testlere gerek yok. Büyüklerimiz boşuna dememiş: Bir insanı tanımak istiyorsan, onunla yolculuk yap, alışveriş yap, bir de sofrasına otur.
Yolculuk, sabrı ve uyumu gösterir. Yolda belli olur karakter. Uzun bir yol, insandaki maskeleri düşürür. Kimi telaşa kapılır, kimi sakin kalır. Kimisi sorun çıkarır, kimisi çözüm bulur. Yolculuk, insanın mizacını en çıplak haliyle karşınıza koyar.
Alışveriş ise farklı bir ayna tutar. Pazarlık ederken dürüst mü, hesabı paylaşırken eli açık mı? Yoksa üç kuruşun peşine düşüp dostluğunu heba mı eder? İnsan, parayla imtihanında belli olur.
Ve sofra… Birlikte yemek, paylaşımın en samimi hâlidir. Sofrada nezaket, edep, şükür ortaya çıkar. Bir tabak çorba, bir dilim ekmek… İnsanın görgüsü, kanaatkârlığı, hatta sabrı burada ölçülür.
Bir de son ve en önemli ölçü var: İşin düştüğünde kim yanına geliyor? İşte o zaman anlıyorsun, dost mu, tanıdık mı? İyi günde herkes dosttur; zor günde yanındaysa, bil ki gerçek dost odur.
Hayat kısa, yol uzun. Yol arkadaşını doğru seç. Çünkü yanlış yol arkadaşı seni menzile değil, çıkmaz sokağa götürür.
Çok söz var fazlasına gerek yok bugünlük kısa bu kadar yeter
Hayırlı Günler Diliyorum