Gençlik ve Barınma Sorunları
Baştan sona betonla kaplanmasına rağmen güzel yurdumun her köşesinde insanlar barınma sorunuyla karşılaşıyor. Ne yazık ki bu sorun her geçen gün biraz daha artıyor. Bir ilden başka bir ile tayini çıkan memur, gittiği yerde oturacak ev bulamıyor. Bulsa da bulduğu ev kesesine uygun olmuyor.
Yeni evlenecek, ilk defa yuva kuracak olan gençlerin çoğu bütçelerine uygun ev bulamadıkları için düğün tarihini sürekli ertelediğini söylüyorlar. Türkiye genelinde konut fiyatları büyük bir hızla yükselmeye devam ediyor. Hem sıfır hem de ikinci el konut fiyatları için yükseliş sürerken konut kredisi faiz oranlarının da yükselmesi nedeniyle genç çiftler ev sahibi olamıyorlar.
Öğrencilerin durumu daha da vahim… Üniversitelerin yüz yüze eğitime geçmesiyle beklenen şehirlerarası öğrenci göçü başlamış durumda. Uzaktan eğitim döneminde ev ve yurtları boşaltan öğrenciler, döndüklerinde aynı rakamlara barınacak yer bulamadılar. İki üç katı artan ücretlere razı olsalar dahi özellikle üniversitelere yakın semtlerde kiralık ev ya da yurt bulmak neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda…
Allah sayısını artırsın, 7 milyondan fazla üniversite öğrencimiz var. Bu gençlerin birçoğu yaşadığı şehirdeki üniversitelerde okuyor. Ancak birçoğu da yüksek öğretim için şehir değiştirmek zorunda. Kredi Yurtlar Kurumu'nun 'yatak kapasitesi' yaklaşık 800 bin civarında. Öğrencilerin yarısının ailelerinin yanında kaldığını da varsayarsak, 3 milyondan fazla öğrenci ya 'ev tutacak' ya da 'özel bir yurtta’ kalacak.
Bizim vatandaşımız oldubitti ‘talebeye ve bekâra’ kiraya ev vermeyi sevmez. Verirse de ‘fahiş fiyata’ verir. Fahiş fiyatın yanında birde ‘elektrik, su, doğal gaz ve tadilat-tamirat’ için yüklü bir ‘depozito’ ödemesi ister. Kısaca talebenin canını almadan kiraya ev vermez… Bu sebeple öğrencinin ev bulması çok zordur.
KYK Yurtlarında ‘kapasitenin ve yaşam kalitesinin’ yetersiz olması öğrencilerin büyük bir bölümünü özel yurtlara yönlendirmektedir. Özel yurtların büyük çoğunluğu ise vakıf ve dernekler tarafından işletilmektedir. Başka bir deyişle bu yurtlar Cemaatler tarafından kontrol edilmektedir. İşin kötü tarafı yurt hangi cemaate aitse o yurtta kalan öğrenci sonunda o cemaatin kulu olmaktadır.
Vakıf ve Cemaatler tarafından işletilen yurtları ücretsiz veya düşük ücretli zannederseniz yanılırsınız. Bu yurtların fiyatları en az ticari firmalar tarafından işletilen yurtların fiyatı kadar. Vakıf yurtları üstelik öğrencilerini mülakat sınavı sonrasında almaktadır. Kısacası cemaat ve vakıf yurtlarına yakayı kaptıranlar FETÖ de olduğu gibi sonunda hem parasını hem de evladını kaybetme tehlikesiyle karşılaşabilirler. Bu yüzden çok dikkat etmelidirler…
Çocuğunuz üniversite kazansa mı kazanmasa mı daha iyi olur? Bu soruya cevap vermek gerçekten zor. Aşağı tükürseniz sakal yukarı türseniz bıyık kirleniyor gibi. Maddi ve manevi yüzlerce zorluk çekildikten sonra çocuğunuzun işsiz kalma ya da elinizden uçup gitme ihtimali var…
Ortada bunca problem varken AK Partinin tüm programlarında solonu AK Parti gençlik kolları mensubu gençlerle doldurarak ‘A dan Z ye kadar tüm gençler burada’ diye bas bas bağırtan yetkililer kendilerini kandırmaya devam ediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız da gerçekten öyle zannederek ‘Z kuşağı da bizim Y kuşağı da bizim’ söylemini sık sık kullanıyor.
Öğrencilik yıllarında ev/yurt ve burs, üniversite bittiğinde ise iş ve eş bulamayan gençler niçin sizinle beraber olsun ki? Gençlerin bir bölümü cemaatlerin bir bölümü yurdu terk edip yabancıların bir bölümü de devletine ve milletine darılarak uyuşturucu tacirlerinin veya teröristlerin eline düşüyorlar. Bu duruma biran önce mani olmanız gerekiyor Sayın Cumhurbaşkanım… Gençler mutlu ve huzurlu olursa elbet Sizinle birlikte olurlar. Aksi takdirde Allah muhafaza buyursun ama kaybolup giderler.
Allah Yar ve Yardımcımız Olsun…