Gazze’de Sessiz Satranç

Gazze’de Sessiz Satranç: Erdoğan’ın Manevrası, Netanyahu’nun Sıkışmışlığı

Gazze’de Sessiz Satranç: Erdoğan’ın Manevrası, Netanyahu’nun Sıkışmışlığı

Bazen savaş, sessizlikle sürer. Gazze’de top sesleri susarken, diplomasi hâlâ çatırdıyor.

Erdoğan, Şarm eş-Şeyh’te taşları yeniden dizdi… Netanyahu ise kendi gölgesine sıkıştı. Artık mesele, kimin kazandığı değil, bu oyunun bedelini kimin ödeyeceği hesabıdır.

Gazze krizi uzun süredir fiilî bir savaş alanı, insani kıyım ve diplomatik tıkanıklık hikâyesi. 2025 Ekim ayında Mısır’ın ev sahipliğinde toplanan Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi, yalnızca bir ateşkes belgesi değil, sembolik bir gücün yeniden dağıtımı sahnesi oldu. ABD, Katar, Türkiye ve Mısır’ın arabuluculuğunda şekillenen zirve, metinlerde “barış” iddiasını taşırken herkesin bildiği gerçeği hatırlattı. Bu bir satranç tahtasıydı. Adeta savaş alanından diplomasi sahnesine geçmiş gibiydi.

Kritik kırılma noktası, Netanyahu’nun katılmamasıydı. Resmî gerekçesi “bayram”dı; fakat gerçek, Erdoğan’ın “aynı karede olmayacağım” restiydi. O rest zirvenin tonunu baştan yazdı ve yazılması da gerekiyordu. Katille barışı savunanı aynı karede göstermek, ateşkes için büyük gayret gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından taviz anlamına gelirdi. Gelmedi. Erdoğan’ın bu tavrı, ülkesini temsil etmenin bir gücü ve siyasi başarısıydı.

Erdoğan yalnızca arabulucu değil, sahne belirleyeni olmaya karar verdi. Türkiye, zirve öncesinde diplomatik kanallarda İsrail’in katılımını veto edeceğini ilan etti. Uçağının Şarm eş-Şeyh’e inişi bilinmeyen nedenlerle geciktirildi; protokol masasında “iki liderin aynı koridorda yürümemesi” garantisi verilmeden Türk delegasyonu piste inmedi. Bu adım bir jest değil, stratejik bir baskıydı.

Zirve sonrası Erdoğan’ın şu cümlesi kulislerde yankılandığı gibi, Türkiye’nin diplomatik gücünün de ispatıydı. Cumhurbaşkanı’nın dünyaya seslenişi çok netti: “Eğer kara gölge yeniden sürülürse, sonuç ağır olacaktır.” Bu söz yalnızca metinlere yazılmadı; diplomatik dengeyi yeniden şekillendirdi. Türkiye artık barış masasının misafiri değil, mimarı olduğunu açıkça gösterdi.

Netanyahu çıkmazlar içinde, iki ateş arasında kalmış bir lider portresi çiziyor. Zirveye gelmek, radikal kesimlere teslimiyet imajı verirdi. gelmemek ise dış politikada yalnızlık ve prestij kaybı demekti. İsrail medyasında “Erdoğan’ın veto ettiği lider” manşetleri atıldı. Tel Aviv’de sessizlik hâkimdi; çünkü kaybedenin kim olduğu artık ortadaydı.

İsrail yönetimi, metne silahsızlanma ve kontrol şartı koymaya çalıştı; fakat sınır kontrolü, geçiş güzergâhları ve gözetim sistemleri hâlâ köklü çıkmazlarla dolu. Zirvede imzalanan “Şarm eş-Şeyh Bildirisi”, uzlaşı arzusuyla donatıldı.

Hamas silah bırakmak istemiyor. İsrail sınır güvenliğini elinde tutmakta diretiyor. Rehine takasları ağır ilerliyor, lojistik koridor güvenliği hâlâ tartışmalı. Barışın adı var ama içi hâlâ dolmamış durumda. İsrail güvenini yitirdi; güvensiz bir ülke hâline geldiğini dünya gördü ve daha da görecek. Tabii, bağımlı ülkeler bunu anlamazdan gelmeye devam edecek.

Şarm eş-Şeyh sahnesi, diplomasiyle yoğrulmuş bir güç oyunu. Erdoğan alanı genişletti, Netanyahu diplomatik tuzağa düştü.

Ama asıl sual şudur: Bu ateşkes, kalıcı huzura açılan sessizlik mi, yoksa yaklaşan fırtınanın sessizliği mi? Temennimiz, barışa açılan sessizlik olmasıdır. Gazze’de barış, kâğıt üzerindeki imzalarla değil; sözün sahadaki karşılığıyla gelecektir. Ve o karşılığı belirleyecek olan irade hâlâ masada. Taşlar hareket etmeye devam ediyor.

Diplomasi çoğu zaman görünmez bir satrançtır. Erdoğan’ın bu resti yalnızca İsrail’e değil, dünyaya haykırılan bir mesajdı

“Masada varım, koşullarımı ben koyarım.” Ve o mesaj diplomasinin gölgelerinde kalmadı. Dünya sahnesine, sahaya ve tarihe yansıdı.

Türkiye artık karar dinleyen değil, karar veren bir devlettir.

Muhabbetle…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri