Dünya Pazarı Daralıyor !
Biz yaşayan bir tarihi olarak gelişmelere bakıyorum:
Bakın : 1970 yıllarda Almanya ve Avrupa dan kaçak radyo , dikiş makinası, Suriye den ceket getirir gizli gizli satılırdı..
1980 yılları sonrasın da : Türkiye ve Dünya devletlerindeki esnaf sanayici olmaya başladı.. Çırçırımızı İplik Fabrikasına çevirdik..
Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Türkiye İhracatı öğrendi ve Sanayici olmayı öğrendi.. Fabrika kurmayı öğrendi..
Turgut Özal çıkardığı teşvik yasası ile : Kahramanmaraş Gaziantep, Kayseri, Denizli, İzmir, Adana, bir çok büyükşehir sanayi şehri oldu..
Kahramanmaraş’ta bir sümerbank dokuma fabrikası, Bossa ve Marteks , 122 adet çırçır vardı.. bugün Kahramanmaraş Türkiye tekstilinin 3/1 üreten il haline geldi.. Büyüklük küçüklü 813 aktif üretim tesisimiz var..
Çelik Tencere ve Çaydanlık, Teflon mutfak ürünleri, ayakkabı, kuyumculuk derken bir çok sanayi alanında koşan Kahramanmaraş’ta sanayicimiz Küresel sistem ile birlikte her taraftan yükselen bir enflasyon baskısı altında bulunuyor.
Geri başa dönüyorum: Dün radyo yapamayan Türkiye bugün dünyanın dört bir yanına beyaz eşya, teknoloji, mobilya , mutfak ürünleri satan , kısaca 255 Milyar doları aşan ihracat yapan bir ülke konumuna geldi..
Biz Sanayici olduk ama bir çok ülkede oldu, bizim yaptığımız ürünleri onlarda yapıyor, Türkiye den kaçıp giden Sanayiciler oralarda üretim yapıyor.. Böyel olunca Türkiye Pazarı ve Dünya Pazarı daralmaya başladı.
Para: enflasyona olduğu gibi , Sektör enflasyonu da var dünyamızda , dün çivi yapamayan ülkeler bugün bir çok ürünü imal ediyor..
Bugün parasal genişleme, sonunda uzun zamandır unutulmuş olan enflasyon olgusunun yeniden ortaya çıkmasına yol açtı. Bu gelişmeyle birlikte enflasyonu düşürmek için faiz artırımları da devreye girdi.
Görülen o ki önümüzdeki dönem enflasyonu düşürebilmek için faizlerin artmaya devam edeceği, talebin ve yatırımların kısılacağı ve doğal olarak büyüme hızlarının düşeceği bir dönem olacak.
Bütün bu sıkılaştırıcı politikaların dünyada talebi düşürürken arzın aynı düzeyde kalması mümkün olmayacağına göre üretimde de düşüş yaşanması kaçınılmaz olacak.
Dünyada üretimin gerilemesi, büyümenin düşmesi kuşkusuz uluslararası ticaret hacminin de düşmesiyle sonuçlanacak.
Bugün Dünyamızda her ülke kendine göre , az veya çok üretim yapıyor ve emek yoğun işler ise fakir ülkelere kayıyor..
Türk Sanayici ve iş insanı : Bugün bakıyorum, işçilik 100 dolar, elektrik ucuz, arazi bedava vergi yok diyerek Mısır, ve Türki Cumhuriyetlerine gidiyorlar ama benim buralarda gezip gördüğüm bu ülkelerde bizim anladığımız manada devlet yok, sonra dikkat edin elinizdeki maldan da olmayın..
Ülkemizde ve dünyada : Kapitalizmin temel kabullerinden birisi olan ‘uluslararası ticaretin toplam refahı yükselteceği’ tezine göre bu düşüş uluslararası refahta bir gerilemeye yol açmakta bugün biz bunu yaşıyoruz..
Almanya ve Avarupa artık eskisi gibi ihracat yapamıyor her gün geriye giden ülkelerden oldu.
Fabrikaların depoları üretilen malla dolu, Kahramanmaraşlı sanayici bu konu da dertli , Dolayısıyla küresel ticaretin daralıp daralmadığı ya da artıp artmadığından giderek emtia talebinin canlılığını ortaya koyuyor.
Burada yapılması gereken: her gün yenilik yaparak yeni ürün üretmekten geçiyor.. Dün Kahramanmaraş olarak iplik, dokuma ve çelik mutfak eşyaları yapıyorduk bugün Mısır da yapıyor ve dünyaya pazarlıyor..
Ucuz işçilik, elektrik, rekabet etme şansımız yok ! O zaman biz yeni ürünler yapacağız olmayan malı yapıp istediğimiz fiyatta satacağız bunun için de Ar-Ge danışmanlık almak zorundayız !
1 Mayıs işçilerimizin günü : Çalışanların gününü kutluyorum, Sanayici ve iş adamlarımıza hayırlı günler diliyorum..
İyi günler