Dinsizleşen bir toplum !
Türkiye de darbeler, kanunlar, yönetmelikler, kamu kurumlarını başındakiler , Allah diyen, Müslümanım diyen kesmin üzerinden bir silindir gibi geçti. Gitti bugünlere geldik..
Öyle ya : çok değil biz yetiştik geldik, gazetecilik mesleğine başladık, o tarih de Namaz , Oruç , fakir fukara gariban halkın yaptığı bir ibadetti..
Namaz kılan, oruç tutan, Allah diyen: Hakim, Savcı, Öğretmen, Mühendis, Doktor, Vali , Müdür , memur göremezdiniz !
Hiç mi yoktu hepsi dinsiz mi ? derseniz: Vardı , gizli namaz kılanlar vardı..
Kıyafet değiştirip köy camilerine Cuma namazına giden vardı.. köy camilerine teravih namazına giden vardı.. Arşivde gizli namaz kılan vardı..
Cumhuriyet Baloları olurdu, herkesin hanımı ile gelecek dayatması yaparlar, hanımlar başı açık , bacakları açık olacaktı.. Gelmeyen müdüre ceza verilirdi.. kara listeye alınırdı..
O zaman bir çok dinine bağlı olan müdür ve amirler okumuş kesim ise : hanımını hastaneye yatırarak rapor alır onu getirdi..
Böyle bir süreç sonunda : 28 Şubat silindiri ve Batı Çalışma Gurubu , Jitem ile fişlemeler başlayınca , benim oturduğum 72 daireli apartmanda çocuğunu okumaya gönderen bir tek kişi çıkmadı..
Bizim çocuklar o zaman : Kur’an öğrenme çağında idi.. gelin bir hoca tutalım toplantı odasında çocukları okutalım dediğimde : “ Sen delimisin, bizi ekmeğimizden mi ? edeceksin” cevabını aldım..
Kelli felli iş adamları : baş örtülü hanımı getiremez onun yerine hanımı olarak sekreteri veya bayan çalışanı ile kol kola girer baloya gelirdi..
Bu süreçten geçen Türkiye de bugün üzülerek görüyorum ki : dinden, Allah’tan Peygamberden haberi olmayan bir gençlik var..
Türkiye ve AB ülkelerindeki futbol takımlarındaki tüm futbolcuların ismini , şarkıcıların isimlerini eserlerini biliyor..
Ama bu gençlik: Dört büyük meleğin, peygamberlerin isimlerini bilmiyor..
Şahadet kelimesi getiremiyor, Allah diyemiyor..
Kahramanmaraş’ta bir tabir vardır, olmuş mu olmamış mı bilemiyorum: Kurtuluş harbinde , Maraşlı genç ermenin başına namluyu dayamış, şabuk Müslüman ol, şahadet kelimesi getir ! “ demiş..
O ermeni : dede diyeyim ben bilmiyorum ! demiş..
Genç : “Ulan ben biliyor muyum işte de ,” demiş..
Bugün bakıyorum aynı noktaya geldik: Adı , Ali , Bekir, Mehmet, Mustafa , Osman , Ramazan , Şaban, Bayram ama dini bilmiyor.. (Gerçi çocuklarına Müslüman ismi vuranda kalmadı ya !)
Buradan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer bir çağırım var..
İmam Hatip Lisesi veya orta okulu açma yerine: Tüm okullarda çocuklara adam gibi din dersi verelim..
1984 yılında Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal : “ Camii hocalarına , okullarda kur’an-ı kerim öğretmesi için Diyanet- Milli Eğitime Bakanlığı ortak anlaşma yaptırmıştı.. bugün de bunu yaparak tüm okullardaki çocuklarımıza , özellikle ilk okul bölümünde ilk 4 yıl Kur’an-ı Kerim öğretimini sağlamamız gerekir..
Çocuklar büyüdüğü zaman : seçmeli din dersini kabul etmiyor böylece adı bizden soyadı bizden anası babası Müslüman olan dinsiz bir gençlik yetişmesine sebep oluyor..
Azgın toplumun sonu felakette gider, bu sebeple etrafıma bakıyorum, bu korona virüs bize az bile.. çok fazla azdık.. sokaklara bakın yeter !..
Bizden söylemesi..
İyi günler..