Depremin Sancısı

Depremin Sancısı
Dün gece , Malatya, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Elazığ da ki gazeteci arkadaşlarımızla görüştüm : Depremin sancısı , Kanser sancısından beter insanların canını yakıyor.. hem de fena yakıyor.. çözüm yok !..
Hükümetin acilen sorunları çözmesi gerekiyor.. Seçim bitti, durmak yok yola devam diyorsak : Depremin yıktığı bu illerimize iyi bakmamız gerekiyor.. Bu illere birer bakan yardımcısı koymamız gerekiyor..
Kahramanmaraş 'ta dahil sorun aynı sorun bunları bir kere daha yazmak gerekiyor, çünkü Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan deprem bölgesindeki ağır hasar alan ilimiz ve komşularımızın ortak sorunun Kanun hükmünde kararname ile çözmesi gerekiyor..
Kahramanmaraş , Hatay, Adıyaman, Malatya, en büyük darbe yiyen illerimiz, birde dolaylı olarak 11 ilimiz etkilendi.. bizdeki gibi olmasa da oralarda da sorun var. Ama Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman merkez buranın sorunu çok farklı, elbette etkilenen illerinde kendine göre sorun var..
Birinci sorun: Deprem sonrası Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen ve doğru karar verilemeyen , Ağır hasarlı, orta hasarlı veya az hasarlı binaların kontrol denetimini belediyelere bırakarak yeniden binaların gözden geçirilmesi gerekiyor.. Kahramanmaraş'ta görüyoruz , çürük bina az hasarlı, sağlam bina ağır hasarlı ve acımadan yıkılıyor, yazık milli servet..
Bir de 2002 den önce yapılan hatta 40-50 yıl önce yapılan eski binalara orta hasar vererek güçlendirme yapılmasında çok yanlış.. olduğunu üzülerek görüyoruz.. eski eskidir.. üzerine altın da kaplasanız yine eskidir.. yine çürüktür.
İkincisi : Orta hasarlı binaların tamir ve bakım süresinde elektrik, su , doğalgaz kesilmesi çok yanlış , bunu yaparsak burada oturan insanlar nereye gidecek ? ev yok, en kötü eve 10 bin TL kira istendiğini de göz önüne alarak bu binaların tamirinin yapılması için süre verilmelidir.. içinde otururken yapılmalıdır..
Bugün ustaların elindeki tam araç ve gereçler elektrikli elektrik kesilirse o binaların tamiri nasıl yapılacak ?
Üçüncü mesele : Mülkiyet sorunu ki , 6 Şubattan bugüne kadar sarhoş gibi gezen insanımız ayıkmaya başladı..
Çarşı oluşturalım diyerek: vatandaşın tapulu yerin üzerine yapılan konteynerler veya prefabrik yapıların ne kadar yanlış olduğunu görüyoruz , vatandaş tapusu var burası benim diyor.. sabah kavga çıkacak, mahkeme kararı ve polis zoru ile yıkımlar başlayacak buna bir çözüm bulunması gerekiyor..
6 Şubat depreminde vefat edenlerin geride yüzlerce mirasçı bıraktı, işin içinden çıkılacak hali kalmadı.. Miras ve Mülkiyet hakkı , kanunla düzenlenmelidir.. yoksa biz bu deprem sancısını çok çekeriz.. 50 yılda bile bitmez , çok kavgalara şahit oluruz..
Dördüncü mesele acil.: Stok meselesi, Faturalı giren esnafın malı yok oldu.. depremle beraber bitti.. ama esnafın resmi kayıtlarda var görülen stokları var , bunların silinmesi gerek, hem de KDV iadesi ile silinmeli ki esnaf ayağa kalksın..
Beşinci mesele : Deprem bölgesinde çok başlılık ve herkes işi bir birini üzerine atıyor artık bunun da bitmesi gerektiğine inanıyorum.. Vali ve Kaymakamlarımıza teşekkür ediyoruz , artık görev yerlerine dönmeli sorumlu ve muhatabımız bir kişi olmalıdır.. Kararı burada mahalli yönetim çözmelidir..
Altıncı mesele : Kahramanmaraş , Malatya, Adıyaman, Hatay , Birer bakan yardımcısı verilmeli, bu bakan yardımcıları bu şehir ayağa kalkıncaya kadar burada görev yapmalı, burada yatıp kalkmalı ki bu şehirlerin işi birinci elden yürüsün..
Artık yardım dağıtma, yemek dağıtma işi bitirilmelidir.. Boş çadırlar toplanmalı, herkes çalışarak ekmeğini kazanmalıdır..
Özellikle Mahalle aralarındaki boş çadırlar, kırsal mahallelerdeki boş çadırlar sökülmeli , herkes çalışmaya teşvik edilmelidir.. Tembel bir toplum olduk, çadırda yatarak araba parası biriktirme, eve erzak doldurma işine son verilmelidir..
Bugün Kahramanmaraş'ta çalışacak işçi yok, usta yok, esnaf yok.. herkes yatıyor, Türkiye dört bir köşesine giden insanımız bedava yaşıyor , herkes evine dönmeli çalışma dönemi başlamalıdır..
Yüzde 76 oy verdik; Durmak Yok Yola Devam dedik ise : Çalışmak zorundayız.. hem de eskisinden daha çok çalışmalıyız..
iyi günler