Çağrılan gidiyor !
İnsan yaşlanınca : Düğün ve cenaze eksik olmuyor, hemen her gün bir cenazeye veya taziye gidiyoruz.., dünya da izin süresi dolan ahret yolculuğuna çıkıyor..
Çağırılan gidiyor : gitmesine de geri de kalanlar ibret almıyor..
FETÖ ile insanlar dinden ve camilerden uzak durmaya başladılar..7 yıldan bu yana : camiler boşaldı.. üzerine pandemi de tuz biber oldu.. namaz kılan yok diyecek kadar azaldı..
Bugün Cuma namazlarında bile camiler dolmuyor..
Bu konuda : baştan aşağı hepimizin suçu var !..
Bir cenaze : Camii dışında bekleyen gençler..
Hani başta söyledim ya : hemen her gün bir cenaze namazına gidiyoruz..
Gördüğüm manzara : Sanki bir gün kendiler buraya gelmeyecekmiş gibi cami bahçesine bile girmeden cami dışında bekliyorlar..
Cami bahçesi dışında telefonla oynuyorlar.. sohbet edip gülüyorlar..
Bir kısmı camii bahçesine girmiş : abdest almak için havanın soğukluğunu, camii içinin soğuk olmasından şikayet ediyor.. hasta oluruz diye öylesine dışarda cenazenin yanında bekliyor.. cenazeye bakıp ibret bile almıyorlar..
Abdest alıp camiye girdik: merhumun yakın arkadaşları..
Saçı sakalı ağarmış, belleri bükülmüş.. sen git ! biz peşinden geliyoruz der gibi bir hava içindeler.. hepsi üzgün, donuk gözlerle bir birine bakıyorlar..
Tespih çekip arkadaşı için dua ediyorlar..
Vakit namazını kılıp, dışarı çıktık.. cenaze namazını kılmak için saf tuttuk, gençler cami dışında, belli yaşta olup utananlar ise en geriden safa dahil oldular ama abdest var mı ? yok mu ? orasını bilemem Allah ile kendi aralarında..
Gençler ise telefon ile resim ve görüntü çekiyorlar.. öyle ya kendileri ölmeyecek !..
Rahmetliyi nasıl bilirsiniz : iyi biliriz..
Nereden iyi olduğunu biliyorsun ? cenaze namazını bile kılmadığın adamın iyi , yada kötü olduğunu nasıl bile biliyorsun..
Hoca efendi : Hakkınız helal edin : ettik.. helal olsun diye bağıranları duyuyorum..
Oğlu, torunu, ile arkadaşsın rahmetliyi tanıyor musun ? yok.. hayatta bir araya geldin mi ? yok.. ama helal edelim hakkımızı..!..
Buyurun mezarlık yoluna düşelim dediler.. merhumu kaptıkları gibi cenaze arabasına koyarak Şeyhadil mezarlığını bulu verdik..
Mezarlık içine girenler olduğu gibi kapının orda bekleyenler vardı.. Hoca efendiler okudu. Camiye girmeyen gençler küreklere yapışarak , bir daha çıkmasın dercesine üzerine toprağa yiterek defin işini yaptılar..
Dua dan sonra : aile fertleri mezarlık kapısında sıra oldu.. gelenler taziyesini bildirdi.. ( Bu da dinen caiz değil,” ) taziyelerin evinde olması gerekiyor..
Oturdum baktım: herkes gitti.. hoca efendi dua etti oda gitti..
Yüzlerce kişi koşup gelmişti ama: hepsi bıraktı gitti..
Demek ki bizim dostluğumuz ve arkadaşlığımız buraya kadar mış ?
Baş ucuna bir kazık çaktılar üzerinde : bir numara , defin kayıt numarası..
Mezar taşı yapılırsa : belki 20 belki 50 sene daha burada bu kişi yatıyormuş derler , yaptırmazlarsa 3-5 yıl sonra kayıp olur gider..
Mesele hoş bir seda bırakmak: Ne güzel bir insandı dedirtmektir.. Bir dua almak.. sözüm herkese: elin ayağın tutarken, canın sağlam iken, hayırını kendin yap.. çocuklara bırakma , sonra mezar da elin boş kalacaktır..
Çağrılan: sırası gelen gidiyor.. hemde öyle bir hızlı götürüyorlar ki : jet hızı ile..
Bugün birine güzellik yapacaksan bugün yap yarın yok..
Ölüm : hak bir gün kapımızı çalacak. Bugüne kadar ne yiğitler gitti.. bizde gideceğiz Allah iman selameti versin, imanla ölmemizi nasip etsin..
İyi günler